• swh
  • "keşke ilk entrysi ben olsaydım" dediğim suser.

    "bu konuda kendimi suçluyor olmam normal mi?" diye sorduğumda, kendi kendime "evet" yanıtını verdim.

    nedenine gelecek olursak;

    zira ilk entrysinde belki de kendisi ile ilgili kullanılacak nitelemeler arasından en uzak olan "kezban" nitelendirilmesi kullanılmış.

    oldukça büyük bir hata, yanlış ve abesle iştigalin dışavurumu olmuş bu.

    "kedilerin, kadınların, doğurganlığın, aşk ve müziğin tanrıçası bastet’in torunu olmak, bir yarı tanrıça olmak lanet mi, yoksa büyük bir şans mı ?" sorusunu sorduran bir kezban tanımadım hiç. eminim sizler de tanımamışsınızdır.

    sohbet ederken detay vermene gerek kalmayacağını çünkü senin ne demek istediğini direkt anlayacağını hissettiğin, bunu sana hissettiren, bu "sohbet etme" aktivitesinden korkunç bir şekilde keyif almanı sağlayan, hayal dünyası geniş, ufuk açan, uzaklaştıran, anlattıklarına "evet, aynen böyle" şeklinde tepkiler verdiğin, gülümseten, sohbetin bitmesine üzüldüğün insanlar olur ya. işte öyledir.

    sohbetiyle insanın en değerli varlıklarından birisi olan vaktini birlikte harcadığında asla pişman olmayacağın biri olmasının yanısıra hoş ve karizmatik bir insan olması da önemlilik seviyesi yüksek ek özellikleridir.

    bu yüzden ilk entrysi olunmadığı için üzülünen insandır o.

    candır özetle.

    dönüşüm - yarı tanrıça kitabının yazarı olmasını ve muhteşem çizimlerin efendisi olduğunu da atlamamak gerekir.
  • sözlükte yazar olmanın, diğer insanlara hakaret etmek olmadığını, güzel dostlukların da kurulabildiğini gösteren can dostların varlıkları insana mutluluk veriyor. kezban olmak da varmış ama candostlara sahip olmak güzel bir his...
  • az zekalı bir bayan.
  • firlama birine benziyor, kitap falan yaziyor, sportmen karakter, ataturkcu, modern biri, motosiklet falan merak ediyor, kayak bord vs takiliyor… seviyoruz boyle insanlari efem.
hesabın var mı? giriş yap