black mirror

• yeni sezonunun ilk 4 bölümünü izlediğim dizi.
  
  --- spoiler ---
  
  nosedive
  
  insanların sürekli birbirlerine puan verdikleri bir dünya tasvir edilmiş. bence çok da güzel edilmiş. ancak en büyük spoilerin ismi olduğunu düşündüğüm bölüm. direkt en baştan değil ama hanım kızımız puan ortalaması 4,5 olsun diye kasmaya başladığında 0ları göreceğini düşünmüştüm. neden, çünkü aynştaynım. neyse, bölümün sözlükte neden beğenilmediğini anlamadım çünkü ben çok beğendim. sosyal medya platformlarındaki samimiyetsiz beğenilere, insanların sırf beğenilmek için girdikleri saçma sapan hallere güzel giydirilmiş. statünün kişisel reytingle belirlenmesi, reytingi yüksek insanların imtiyazlara sahip olması da yine dokunulan güzel bir nokta ve tüm bunları düşününce de hakikaten günümüzde de şartlar çok farklı değil dizide olduğundan. zaten black mirror rahatsız ediciliği biraz da bu değil mi? güzel düşünülmüş bu konu bir film gibi daha uzun süreli olarak bile işlenebilirmiş. esas kızın kardeşi eleman bölümdeki en iyi karakterdi ayrıca. sanırım öyle bir dünya da sıradan bir 3 nokta bilmem kaç en güzeli olabilirmiş insan ilişkileri açısından.
  
  playtest
  
  izlediğim 4 bölüm içinde en az sevdiğim şimdilik bu bölüm ama yine asla kötü değil. amerikalı bir abinin dünya turu sonrası bir oyun şirketinin deneysel etkinliğine katılması hedesi konulu. benim bu bölümden anladığım sanal gerçeklik neden nanenin gelişen teknolojiyle neyin gerçek neyin sanal olduğu karıştıracak kadar manyaklık derecesine varabileceği tehlikesi. deneyim çok güzel ama insanların o sanallık içinde kaybolması da bir o kadar ürkütücü. konunun kişinin bir evde kendi korkularıyla yüzleşmesi fikri de oldukça gerilimliydi. ya da gecenin bir körü tek başına izlememin etkisi oldu. bilemiyorum. evdeyken gerildikçe gerildim ama sistemden kopmaya çalıştıkları kısımda bu ne len inception gibi dedim bölüm sonuna doğru. bölüm finalinin bağlandığı noktayı pek sevemedim. sanal gerçeklikte öldünüz mü kaldınız mı onu bile anlamıyorsunuza bağlanması daha hoş olabilirdi. öyle olduysa da ben öyle anlamadım izlediğimi. aynştayn down. anne telefonunun açılmama sebebi güzel bir soru işareti olarak kaldı. finali nedeniyle şimdilik playtest bu sezondaki son sıramda.
  
  shut up and dance
  
  yanarım yanarım bu bölümde ilgili sözlükte spoiler ibaresine rağmen yediğim spoilera yanarım. zira tek kelime bu bölüm için yeterli. o da pedofili. o kelimeyi gördüğümden sonunu tahmin etmemek imkansızdı. bölüm hackerların toplumda kendilerince adaleti sağlaması üzerine. testere serisi ile başladı bu furya sanırım. daha geçmişi varsa bilmiyorum ama fikir çok takdir edilesi bir fikir değil. yamulmuyorsam bu bölümdeki eşini aldatan abi black mirror 2*2deki white bear da da vardı. -yamulmuşum yokmuş- o yüzden o bölümdeki gibi onu işbirlikçi diye yaftaladım hep. bir inanmadığım mağduriyetine. spoiler yemeyenler için ise vurucu bir bölüm olacaktır diye düşünüyorum. çünkü esas oğlanı sümsük, ezik ve iletişim sıkıntısı olan içine kapanık bir tip gibi tasvir etmeyi başarmışlar. o yüzden porno izleyip 31 çekmesinin yayılması düşüncesinden korkmasını haklı bulabiliyorsunuz izlerken ama olayın aslının lakin ki öyle değildir çıkması cidden vurucu oluyor. troll faceli final ayrıca çok iyi olmuş. o kısım beklemediğim bir ters köşeydi. çocuğun annesinin telefondaki feryadı da gerçekten çok etkileyiciydi.
  
  san junipero
  
  belki en black mirror olmayan ama en sevdiğim bölümdü. hikayede sürekli bir noluyor lan dedim. one week later lar, o yazının fontunun değişmesi, tuckers'da müziklerin 80ler, 90lar,2000ler olarak değişmesi ama insanların yaş olarak aynı olması soru işaretleriyle sürüklendim gittim. insanların fiziksel olarak öldükten sonra bilinçlerinin nakil edilebildiği san junipero diye bir yer tasvir edilmiş. herkes genç, sürekli party hard modunda takılıyorlar. öldükten sonra buraya nakil olabiliyorlar ya da bir cihaz sayesinde haftada 1 gece ki o da 12ye kadar ziyaret edebiliyorlar. burada taşınan iki kadın karakter var. birbirlerine aşık olup dışarı da görüşüyorlar ama bir bakıyoruz ki ikisi de yaşlı başlı teyzeler aslında. biri ailesine eşcinsel olduğunu söylemiş ve 40 yıldır geçirdiği bir kaza sonrası felçli. diğeri ise evlenmiş, eşini ve çocuğunu kaybetmiş. birbirlerine söylemedikleri bu gerçeklerin sonradan sonraya ortaya çıkması ve ortaya çıkış şekilleri çok etkileyiciydi bence. onun dışında böyle bir sanal dünya yaratılsa insanların bilinçlerinin oranın sanal bir yer olduğunu bilmeleri o bilinçleri ne kadar tatmin eder sorusuyla baş başa bırakıyor insanı san junipero. bölüm devam ederken gencecik insanların 5-6 aylık kalan ömür üzerine geyik yapması bölüm sonunda çok dokunaklı geldi bana huzuervi ortamını görünce. ana iki karakterlerden birinin gerçek dünyada diğerinin san junipero'da trafik kazası yapması, gözlüklü kızımız çatıdayken diğerinin umarım acı alıcıların kapalıdır gibisinden bir şeyler söyleyerek ortamın sanallığına ilişkin sporiler çakması gibi hoş detaylar vardı. özetle san junipero black mirror için çok farklı, çok tatlı ve işlenişi çok güzel bir bölüm olmuş. ayrıca daha önceden hiç bilmediğim gugu mbatha-raw çok güzelsin, çok şekersin.
  
  --- spoilerception ---
  
  uu heaven is a place on earth!
  
  --- spoilerception ---
  
  san junipero'nun müziklerini de çok sevdiğimi belirtmek ister; derin araştırmalar sonucu bulduğum playlisti şöyle bırakırım.
  
  kelly'nin yorkie'yi dansa kaldırdığı ilk şarkının adının fake olması ve san junipero. ^*
  
  --- spoiler ---
  
  5 ve 6 da izlenince eklerim buraya diye tahmin ediyorum. genel olarak bu sezonun önceki sezonlar gibi rahatsız edici eleştirilerle dolu olduğunu ama biraz daha üslup farkı barındırdığını düşünüyorum ki bu değişimi ben kötü bulmadım. yine çok sevdim. devamını beklerim.
• 3. sezon 1. bölümün senaryosunu black mirror'un ilk 2 sezonunu izlemiş bir çocuğa 3 dakikada yazdırdıklarını düşündüğüm dizi
• s1e1'i ilk kez dün izledim. çok değişik kafalarda yazılmış bi senaryo. çarpıcı bir havası var.
• 3. sezonda o kendine has şok etkisi yaratma ruhunu tamamen yitirmiş..
• genel olarak üçüncü sezonda beklediğimi bulamasam bile, netflix üyeliği aldırdığına pişman ettirmemiştir. beklentilerimi çok karşılamamasının genel olarak, önceki sezonlarındaki buz gibi ingiliz havasından epey bir sapmasından ötürü olduğunu düşünüyorum. o eski black mirror'e dair en keskin tadı şahsen bir tek 6. bölümde alabildim.
  
  diğer bölümleri de bağımsız olarak değerlendirirsek fena değildi. playtest etkileyici bir bölümdü mesela, amma velakin her ne kadar çok iyi oynamış olsa da kurt russell'ın oğlunun klişe özgüveni yüksek amerikan genci tasviri, bölümün büyüsüne biraz gölge düşürmüş.
• 3. sezon 4. bölümdeyim ama hala diziyle ilgili ne düşündüğümü bilmiyorum. hikayelerin kurgusu gayet başarılı fakat dizide tam oturmayan bir şeyler var. hala bulamadım. başyapıt olacakken olamamış havası esiyor bölümlerin hepsinde.
  
  izlenir mi? evet, izlenir. vakit kaybı mı? emin değilim, bu tarzı ve bu kurgu yapısını sevene göre değişir.
• --- spoiler ---
  
  3. sezon 6. bolum ile bana eksi sozluk rezalet basliklarini animsatan dizi.
  
  --- spoiler ---
• haftasonu 6 bölümü birden arka arkaya seyretmek gibi bir hatayla hala haftaiçine adapte olamama sebebiyet vermiş bir 3. sezonla gelmiştir.
  
  (bkz: rüyada san junipera'ya gitmek)
  
  bir de sonsuza kadar orada kalmayı çözsem, olcak o iş. cihazsız geçişi deniyorum. sessizlik lütfen.
• beni tuhaf ikilemlere sürüklemiş durumda bu efsane dizi.
  yani bu sezon önceki sezonlardan daha iyi daha kötü muhabbetine girmek istemiyorum, zira evet ilk iki sezonda efsane bölümler (the entire history of you, fifteen million merits) de vardı, gayet sıradan bulduğum (the waldo moment) bölümler de. özel bölüm olarak yayınlanan (bazıları 3/0 da diyor) the white christmas muhteşem bir bölüm mesela. öte yandan playtest ne kadar gerim gerim gerse de çok bir şey anlatmazken, bence dizinin en güzel bölümlerinden olan san junipero distopik görünmemesine rağmen tonlarca fikir barındırıyor. ya da nosedive biraz light, fazlasıyla tahmin edilebilir olsa da çok iyi bir oyunculuk vadediyor .
  
  velhasıl son derece subjektif, bana göre süt sana göre çikolata tadında bir sezon olmuş. mutlaka izlenmeli, benim en sevdiğim senin en sıradanın ya da vice versa olabilir, asla şaşırmam ve yadırgamam, herkesi kendi bilinçaltı ile sınıyor mevcut bölümler.
  
  yine de kişisel 3.sezon sıralamam : 4-6-3-5-1-2 (5 ile 1 kafamda gidip geliyor)
• 2. sezon 1. bölümünü sakın ama sakın kız arkadaşınız/eşiniz ile birlikte izlemeyin, resmen dağıttı ortalığı. hatun ağlama krizlerine girdi, mecburen 20. dakkada durdurduk.
  
  öyle bir dizidir efendim, şimdiye kadar izlediğim her bölümünden ayrıca bir dizi yapılır.