• bu işlerden pek anlamam. yani, yok mesafeydi yok televizyondu. gerçek olan bir şey varsa 4gb civarında indirdiğimiz 720p blu-ray ripler bile bir orijinal dvd'den çok daha kaliteli görüntü veriyor. neyin tartışmasını veriyorsunuz anlayamadım.
  • dvd 576p görüntü kalitesi ile gayet götümdeki kıllar kadar eski ve kalitesiz görüntü verir.
    37cm boytunda bir tv de bile 720p ile farkı anlaşılır.

    (bkz: dağılın ulan)

    fringe.s03e14.720p.hdtv.x264-dimension
  • kimse, blu-ray filmin görüntü kalitesi kötüdür, gereksizdir demiyor. bunu diyen taş olur zaten.

    576p'lik bir dvd film ile 1080p'lik bir hd filmi yan yana açıp bakarsanız, dvd filmin bir taş devri teknolojisi olduğuna elinizi kutsal kitabın üzerine koyarak rahatça yemin edebilirsiniz. blu-ray filmin çözünürlük ve netliği dvd ile kıyaslanamayacak kadar mükemeldir. bunun üzerine herhangi bir tartışma zaten olamaz.

    tartışılan konu, işin içine "mesafe" girdiğinde dvd ile hd film arasında bir farkın kalmaması. veriler ortada, burada bilim konuşuyor, insan gözünün yetenekleri konuşuyor. tartışması bile olamaz.

    aynı filmin dvd versiyonu ile blu-ray versiyonunu 32-40 inçlik bir televizyondan 5 metre gibi bir mesafeden seyrederseniz, farkı anlayamazsınız. 100 kişi getirip izletin, 90'ı arada fark göremez. insan gözünün ayırma gücü bellidir.

    siz insan gözünü 100 megapiksellik olağanüstü bir aygıt olarak mı düşünüyorsunuz? göz dediğimiz organ; "sadece odaklandığı noktada" yaklaşık 1-2 megapiksellik ayrım yapma kabiliyetine sahip düşük çözünürlüklü bir kameradır, başka bir şey değil. bir kitap sayfasında, gözünüzü tek bir satıra odaklayıp hiç kımıldatmadan üst veya alt satırları okumaya kalkın, beceremezsiniz. görürsünüz, ama okuyamazsınız. çünkü gözünüzün ayırma gücü (çözünürlüğü) üst satır(lar)ı görebiliyor olmanıza rağmen harfleri ayırd etmeniz için yeterli değildir.

    dediğim gibi, normal ev tipi 32-42 inçlik bir televizyonda 5 metre mesafeden dvd ile blu-ray farkı algılanamaz. algılayabiliyorsanız, gözleriniz normal insanlardan daha iyi görüyor demektir.
  • yeni çıkan filmler olmasa da birçok filmin 20-25 lira gibi fiyatlarda satılmaya başladığı teknoloji.
  • dvd'nin vhs'nin yerini aldığı gibi, blu-ray'in dvd'nin yerini alması ne hedeflenmiştir ne de beklenmektedir. dolayısı ile karşılaştırmaları yaparken bu gözle bakmakta fayda vardır.

    dvd, tüketici elektroniğinde bir devrim yaratmıştır ve hala ev sineması piyasasında sağlam konumdadır. blu-ray ise, dvd ile beraber, daha kaliteli görüntü isteyen tüketiciyi de memnun edebilecek bir üst alternatif olarak görülmektedir. zaten bugünkü pazar payları da bu durumu doğrulamakta, ve çok değişecek gibi de durmamaktadır.

    çok ıfak ekranlar hariç, hemen hemen her ekranda, blu-ray'deki 1080p çözünürlükteki görüntünün, upscale edilmiş bir dvd'ye göre kalitesi "farkedilebilir". ancak buradaki kilit kelime "farkedilmek"'dir. daha fazla para ödemeye sadece "farketmek" yetmez, aradaki fiyat farkının, o farketmeye sizin gözünüzle değmesi de önemlidir.bu da tamamen kişisel bir tercihtir en nihayetinde.

    bu tür konuları değerlendirirken, türkiye pazarını düşünmek de çok gerçekçi değildir. zira türkiye'de daha widescreen televizyonu olan kitle bile sınırlıyken, fiyatlar açısından da türkiye pazarındaki durumu baz almak mantıklı olmayabilir. evet türkiye şartlarında aynı filmin blu-ray'i ile dvd'si arasındaki fark çok uçuktur. ancak güncel filmlerin amerika fiyatlarından bir kaç örnek vermek gerekirse (film adı - dvd fiyatı - blu-ray fiyatı):

    the social network - $16.49 - $18.99
    the fighter - $14.99 - $19.99
    the tourist - $14.99 - $19.99

    amerikan fiyatlarında 2-5 dolar arasındaki yelpazeler söz konusudur.

    ne "değmez" deyip kesip atmak, ne de "fark kesin var" diye malumu ilan etmek yeterli olmayabilir. önemli olan kişinin zevki, bütçesi ve ilgisidir.
  • indiana jones un kırbacını, kutsal ahiti dünta gözüyle görmüş kadar olduran teknoloji
  • (bkz: gru-ray disc)
  • bu akşam hayatıma sert bir giriş yapıp, sadık bir dvd kolleksiyoncusu olan beni derin düşüncelere salmış formattır. normalde yüzüne bakmayacağım orta sınıf bir filmi (bkz: poseidon) sonuna kadar keyifle izletmesi yetmezmiş gibi ev sineması beklentimi de çok üst noktalara taşımıştır. bir yanda yıllarca özenle alınmış, emek ve para harcanmış 500'den fazla dvd diğer tarafta soğuk, mavi, ruhsuz küçük kutusunda tek bir blu-ray. bilmiyorum kafam çok karışık.
  • vaktiyle ayda 2-3 film alınarak oluşturulmuş mütevazi dvd koleksiyonuma burun kıvırmama neden olan güzel teknoloji. kişisel film arşivciliğim aşağı yukarı şu yolu seyretmiştir, sonu nasıl olacak bakalım, hayırlısı.*

    betamax video --> orijinal vcd --> korsan vcd --> korsan divx arşivi -- orijinal dvd arşivi --> internetten indirilen 720p blu ray ripler (televizyon yok, internet 1 mbit) --> internetten indirilen 1080p blu ray ripler (televizyon var, internet 8 mbit) --> 10 liraya bile alınabilen blu ray filmler sayesinde tekrar orijinal filme dönüş.
  • piyasaya çıkmasıyla dvd'nin uğradığı dışlanmışlığa ultra hd teknolojisi gelince uğrayacak olan teknolojidir.

    vcd video kasetin, dvd vcd'nin, blu-ray dvd'nin havasını söndürdü. hiç unutmam dvd çıktığında da ekrana bakıp "vay anasını arkadaş, ne kadar kaliteli görüntü" diye düşünürdüm. ondan daha iyisini düşünemezdim. ne günlere geldik. blu-ray de artık bizden biri. yani artık bir köşe başı korsan cd tezgahında görsem şaşırmadığım. tezgahtarın "bulurey verek abi" dediğini düşünsene; gitti işte bütün büyüsü. neyse tabi bu değil beni blu-ray'den soğutan. şudur sebebi:

    (bkz: #23774245)
hesabın var mı? giriş yap