• genel olarak babanın zaten çocuğu annesiyle bırakmak istemesinden kaynaklanan bir durumdur.
  • hukuk çocuğun iyiliğini düşünmek zorundadır. ayrıca her boşanmada çocuk anneye verilmez.
  • saçma bulduğum olaydır.

    nedenine gelince:
    günümüz şartlarında, nitelikli anne ve nitelikli baba olmak gerçekten çok zor. çocuğun maddi- manevi her türlü isteğini, tam ve eksik yerine getirebileceğine karar vermek öyle dıştan bakılarak olacak iş değildir. bence, anne ve babanın yaşantıları derinlemesine incelenmeli ve öyle karar verilmelidir. bu noktadan sonra da, anne veya babanın sorumluluğuna verilmesi gerekir.

    not: eğer, anne ve babası çocuğun psikolojik gelişimi için bir engel teşkil etmiyorsa, anne ve baba dengesi iyi ayarlanması gerekir, tek taraflı olmamalıdır.
  • kesinlikle doğru bir uygulamadır.
    çocuğun anneye muhtaç olduğu, okul çağına kadar olan dönemde istisnai durumlar dışında velayet anneye verilir. bütün gün çalıştığını kabul ettiğimiz bir babanın velayeti alması durumunda o çocuğun bir bakıcı ya da akraba yardımıyla büyüyeceği aşikardır. dolayısıyla en iyi ihtimalle babaanne, hala tarafından büyütülen, akşamdan akşama babasını gören bir çocuk olacağına öz annesiyle kalması daha mantıklıdır.
    okul çağına gelen çocukların velayetinde çocuğa sunulacak maddi imkanlar belirleyicidir. bunun yanında çocuğa da fikri sorulur. yani babanın velayeti alma şansı ve hakkı da vardır.
    gelelim istisnai durumlara. çocuğuna bakacak durumdan aciz ya da çocuğa zarar vereceği düşünülen annelerden velayet alınarak babaya verilir.
    boşanma süreci ve velayet davaları çocuklar için oldukça zor bir süreç. evli kalmayı, karı-koca olmayı başaramayan insanlar anne-baba olmayı becermeliler. mahkemelerde değil kendi aralarında çözmeliler bu problemi. "çocuğuma en iyi ben bakarım, ben daha iyi anneyim/babayım" kavgalarıyla sorunlu bireyler yetişmesinin baş sorumlusu olmayın.
  • uygulamada çocuk anneye verilir diye bir kural yoktur. annenin ve babanın hayat tarzları, çocuğa sağlayabileceği imkanlar araştırılır, rapor halinde mahkemeye sunulur. burada hangisi daha iyi diye değil, herhangi birinde sıkıntı var mı yok mu diye bakılır. annenin bariz bir de bir sıkıntı yoksa, öncelik annenindir. hele de çocuğun yaşı küçükse anneye verilme ihtimali oldukça yüksektir. babanın ise nafaka ödeme gücü ve şahsi ilişki tesisi önemlidir.

    ancak yüz kızartıcı suç işlemiş veya kendini idame ettirmesi bile güç olan bir anneye denk gelinirse gözünün yaşına bakılmaz. kural kati değil dedim ama anneye bariz avantaj sağlandığı doğrudur. bence de mantıklı bir durum. ebeveynler tarafından değil yaşı küçük bir çocuk açısından bakarsanız daha net anlaşılacaktır.
  • genetik ve psikolojik olarak çocuk annenin bir parçası olduğundan doğru olan karardır.
    modern çağ dediğimiz çağda bütün yaşantının meta üzerine kurulu olmasından dolayı hukuk sisteminin bu minvalde yeniden düzenlenmesi gerekir.
  • her annenin ayaklarının altında cennet olmadığı gerçeği göz edilerek araştırılmalı ve o şekilde tercih yapılmalıdır. belkide ana çocuğu sabah akşam dövmekte yada taciz etmektedir.

    mesela bu ve bu gibi annelere o çocuğu verirsen ne olur? "çocuk küçük tamam, annesine verelim" algısı değişmek zorundadır.
  • hakim kadın ve erkeğin sosyo kültürel yapısına bakarak karar verebilir.
  • en mantıklı karardır.

    bir kaç annenin çocuklarına kötü davranmış olması tüm annelerin öyle olduğu veya olacağı anlamına gelmez, ki biraz incelesek bunun kaç katı baba şiddetine maruz kalmış çocuk haberleri bulabiliriz internette.

    yaratılış olarak kadınlar erkeklere göre daha merhametli ve sabırlıdırlar. çocuk yetiştirmeye genetik olarak daha yatkındırlar. çocuğu 9 ay karnında taşıdığı için, ona, babalarına göre daha bağlıdırlar. ayrıca erkekler daha kendilerine bakamıyorken bir de çocuğa hiç bakamaz. ha bakan vardır ama hiç biri bir anne kadar yine de bakamaz.

    adettendir: erkeğim.
  • bazen annenin kendi hayatını garantiye alması anlamına gelir. çocuğun okul parası, bakım parası, bok parası, püsür parası bahaneleriyle kendine de bakması ve lüks harcamalarına devam etmesi anlamına gelebilir. bazı anneler için nafakanın üstüne kaymak gibi gelir bu çocuğumuzun masraflarını karşılamalısın geyiği. annenin kindar olması muhtemeldir. en küçük gecikmede, sıkıntıda çocuğun beyni yıkanır ve eski eşe tehditvari uyarılar gelmeye başlar. bu bazı anneler için geçerli tabi. etrafımda bu tanıma uyan çok anne(!) var maalesef. her doğuran anne sayılıyorsa "(!)" işareti kaldırılabilir.
hesabın var mı? giriş yap