• son gittiğimde beni şaşırtan yer. yeni yapılan yerler hep doğu tarafına. böyle giderse bir elli yıl sonra falan eskişehirle bitişik bir ilçe olur. batı tarafındaysa hiç hayat yok. eski yıkık dökük evler. bir yirmibeş yıla kadar da eski bozüyük yeni bozüyük diye ayrılır. zannedersem eskişehire doğru ilerleyerek bilecik in ilçesi olmaktan kurtulmayı planlıyorlar
  • idari açıdan tarihi şansı bileciğe bağlı olmasıdır. çünkü az gelişmiş bir il olan bileciğe teşviklerin verilmesi ile bozüyüğün hayatı değişmiştir. çok dağlık bir coğrafyası olan bileciğin düzlük yeri sakarya nehri kıyıları ve bozüyüktür. birinci sınıf tarım arazisi olan nehir kıyısına sanayi yatırımı yapılamayacağı için tüm sanayi yatırımları 1980lerden itibaren bozüyük te toplanmıştır. demiryolu bağlantısı olması, istanbul, izmir, antalya, ankara ve bursa kavşağında olması müthiş bir coğrafi avantaj kazandırmıştır. otuz yıl içinde nüfus ve zenginlikte bağlı olduğu bileciği geçmiştir.

    eğer eskişehir'e bağlı olsaydı gelişmiş bir ilin toprağı olacak, teşviklerden yararlanamayacak ve kendi halinde bir anadolu kasabası olarak kalacaktı. bozüyüklüler yatsın kalksın bileciğin kazası olduklarına şükretsin.
  • mcdonalds'a sahip bir ilcedir. bilecikte burger king yok hala.
  • her istanbul - eskişehir tren yolculuğumda tabelasını görmemle "bozüyük yapüyük" diyesimi getiren ilçe.

    not: adanalıyım.
  • bilecik'in bir ilçesi. aslında bilecik'in bozüyük'ün ilçesi olması daha mantıklıdır çünkü hem nüfus olarak hem sanayi olarak ilinden daha gelişmiş bir ilçedir. halkın kendini eskişehir'li sayma sebebinin başında bu gelir. zaten halk genelde bir iş için eskişehir'e gider. eskişehir'e kalkan domuşlar 15 dk. da bir dolup kalkarken iliniz olan bilecik'e gitmek için dolmuşa oturup bir süre beklemeniz gerekebilir.
    halkının çoğunluğu ilçe sınırları içindeki onlarca büyük fabrikada çalışır. dolayısıyla kasabada fabrika servisleri 24 saat eksik olmaz, çünkü fabrikaların çoğu 24 saat esasında 3 vardiye çalışır.
    gidersek naapmak lazım acaba der iseniz; tirbün denilen bir ünlü piknik alanı vardır. ücretsizdir ve içinden bir akarsu geçen yeşilliği bol bir tesistir. gittiğinizde plakaların yarısnın zaten yabancı olduğunu görürsünüz. kasımpaşa camii, çok eski ve mimarisi ile ünlü bir camii dir. gezilebilir.
    hepsinden öte ömür restaurant'da bir işkembe içmek ve ömür özel denilen uffacık tereyağlı fıstıklı baklavasından yemek gerekir. velakin ömür restaurant kasabanın istanbul-bursa-bilecik tarafı girişindedir aslında. ömür dinlenme tesisi ise kütahya-antalya-eskişehir çıkışındadır ve dinlenme tesisi 24 saat açık olduğundan ve kasaba sınırı içinde olduğundan muhtemelen gececilerin gelip otobüs firmalarının da durağı olan yerde müşterileri rahatsız etmelerinden çekindiklerinden olsa gerek dinlenme tesisinde işkembe bulunmaz, ama diğer yemekleri de lezzetlidir. ama yine de o işkembeyi zor bulursunuz başka yerde, o yüzden bence lokantasına uğrayın.
    merekeze yakın, parkın yanındaki köşede her dem taze ve sıcak kuruyemiş satan bozüyük kuruyemişçisi de bu alandaki ilgi sahiplerini tatmin edecektir.
    birilerine misafir olacaksanız, mercimekli mantı isteyebilrsiniz. zira mantının standardı burada mercimekli olanıdır. onun yanında haşhaşlı da fırınlarda ve evlerde bolca yerini alır ve sıcak çay veya ayranla lezzet ikilisi olurlar.
    ve evet buranın kışları çok soğuktur, yazları da çok sıcak geçmez zaten. yaz akşamlarında üzerinize bir hırka veya kazak almanız bile gerekebilir gününe göre.
  • biz seninle eskişehir ile bozüyük gibiydik. herkes bizi birbirimize ait sanıyordu ama bozüyük bileciğe bağlı
  • bozüyük ilginç bir ilçemizdir. inegöl'den doğuya doğru iç anadolu içine yola çıkıldığında adının hakkını gerçekten verecek bozluktadır. inegöl şarkında mezit/ahı dağı civarı uludağ'ın müteakip silsilesidir ve dörtte üçlük kısmı yemyeşildir dört mevsim. ancak ne zaman ki bozüyük'e yaklaşılır, o renk değişimini görmek, marmara'dan iç anadolu'ya geçişi anlamak mümkün olur. bu renk değişimi hem bir anda, hem de yavaş yavaş gerçekleşir. bozüyük'ün sadece yirmi-yirmi beş kilometre kuzey ve batısında hektarlarca dört mevsim yaprak dökmeyen ağaçlı ormanlar yer alsa da, bozüyük bir sınır noktasıdır ve bozüyük geçildiği anda sarı inönü ovasıyla birlikte anadolu başlar. bozüyük'ten sonrası eskişehir'e kadar sıkıcı bir sarıboz toprağı görünce, memleketini ilk kez keşfeden marmaralı/egeli insan adeta dumura uğrar. işte, yıllardan beri uzaktan uzağa atıp tuttuğu anadolu gözlerinin önünde sere serpe uzanır durur. o kısacık otuz kilometre, iç anadolu'ya dair bir fragmandır.

    bozüyük aynı zamanda idari örgütlenme bakımından bilecik'e bağlı olmasıyla bir kere daha ilginçtir. idari gerçeklik ne derse desin, coğrafi olarak bozüyük'ün bilecik'e benzer hiçbir yanı yoktur, bilecik dağın ortasında kimselerin görmediği, bilmediği, yeni yapılan çevre yoluyla da bir işi olmadıktan sonra girip çıkmadığı, adeta kayıp bir şehir iken bozüyük ovanın başında tam bir kavşak noktasıdır. sakarya'dan, bursa'dan, eskişehir'den, kütahya'dan gelen yollar bozüyük'te birleşir.
    bilecik coğrafyasının tamamına yakını engebelidir. pamukova'ya kadar çeşitli yükseltilerle kaplıdır. bozüyük bu açıdan daha çok eskişehir ile benzerlik taşır. bozüyük-inönü-eskişehir hattı alçak, yayvan tepecikler ve geniş ovalardan meydana gelir. bu hattın kuzeyini en başta inönü savaşı'nın da yönetildiği metristepe, biraz şarkta sündiken dağları ve sündiken'in bozdağ kısmı sınırlar. sündiken dağları'nın kuzey vadilerinde ise sakarya nehri akar. bozüyük-inönü-eskişehir hattını belki de alpu'ya ve beylikova'ya dek uzatmak mümkündür.

    bozüyüklüler de daha çok eskişehir ile etkileşim halindedir. neredeyse kuzeydeki bilecik kadar büyük ve sanayi olarak gelişmiş bozüyük'ün bilecik'e belli bir bağımlılığı da yoktur zaten. anadolu'nun girişinde hiçbir yere benzemeyen, yanından geçildiğinde hem kavşak noktası olduğu düşünülen hem de yalnızlık hissettiren bir şehrimizdir bozüyük.
  • çevre yolu yokken, özellikle salı günleri kurulan pazar yüzünden, şehirlerarası yolculuk yapanların kabusu ilçeydi.
    içinden geçecekseniz yemeğinizi belediyenin altındaki ömür'de yiyiniz, kalmanız gerekiyorsa da grand çalı otel'den şaşmayınız.
    sürekli yaşamanız gerekiyorsa eğlence ve alışveriş için eskişehir'e gidiniz. gözünüzü karartırsanız istanbul'a da gidebilirsiniz, zira hem tren ile hem de otobüs ile istanbul'a ulaşım çok rahattır. ikisi de yaklaşık aynı saatte ulaşır.
    trenle de gitseniz, otobüsle de gitseniz ineceğiniz yer şehrin merkezidir.
    güzel günler geçirdiğim, her zaman gülümsemeyle andığım, zaman zaman özlediğim ilçedir.
    bana bir kentin ne kadar imkansızlıklarla dolu olursa olsun insanlarının çok önemli olduğunu, güzel insanların bir kenti güzel yaptığını öğretmiştir.
    ilk ayrıldığımda ve sonraki ilk gidişimde burun direğimi sızlatmış, boğazıma yumruyu oturtmuştur.
  • bilecik'e bağlı olmasına rağmen eskişehir'in inönü ilçesindeki uyuşmazlıklar için yetkili yer mahkemesi bu ilçedir.
    çok ilginç.
  • idari anlamda bilecik'e bağlıdır, iktisadi anlamda eskişehir'le ilişkilidir.
hesabın var mı? giriş yap