• kendilerine çok sinirliyim ve bağzı laflar hazırladım. bu lafları kendilerine iletmek için az önce aradığımda "bekleyen müşterilerimiz arasında 10uncu sıradasınız. tahmini bekleme süreniz 15 dakika" mesajını duyunca "sanırım herkes ielts saçmalığıyla ilgili kendilerine laflar hazırlamış, iyi bari" diyerek içe patlama yaşadığım kurum. bokum gibi.

    efendim ielts'e girmek için bu adamlara mahkumsunuz öncelikle.
    375tl'yi hesaplarına yatırıyorsunuz, eve dönüp sayfadan sınav kaydınızı yapıyorsunuz ve size sadece ekranda bir "kaydınız tamamlandı" mesajı çıkıyor herhangi br mail falan gönderilmiyor. bu mesajın capsini almanızı öneririm.
    zira bu mesajda da belirtildiği gibi sınavdan 10 gün önce size sınav gireceğiniz aday numarası ve bir çalışma paketi gönderilmiş olması gerekiyor.
    gel gör ki o mesaj size gönderilmiyor.
    bu nedenle, daha sonra "bana aday numaramı göndermediniz" diyebilmeniz için o mesajı saklamanızı öneririm.
    sonra siz bu adamlara "hani benim aday numaram ve çalışma paketim?" dediğiniz zaman
    "biz gönderdik vala, al sana aday numaran, çalışma paketi de yok bi daha" cevabı alıyorsunuz.
    neymiş efendim, uluslararası sistem otomatik gönderiyormuş, tekrarlanmıyormuş.
    ielts uluslararası şeysine mail atabilirsiniz, onlar da topu türkiye ofisine atacaklar.

    her neyse, keşke bu kadarla bitse.
    şimdi bir kentte bir sınav mesela sadece tek bir yerde yapılıyor olabilir.
    gayet normal di mi?
    toefl öyle mesela, belli birkaç yer var, istanbul language center ya da boğaziçi üniversitesi.
    veya gre, sadece bakırköy blge adam'da yapılıyor.
    ve sen de sınava kayıt olurken biliyorsun nerede sınav olacağını.

    british council sana kocaman bir belirsizlikler paketi sunuyor.
    kayıt olurken söylemiyor nerede gireceğini. diyorsun ki "oo iyi bari birkaç yerde yapılıyorsa demek, adresine yakın bir noktaya gönderirler". yapma. düşünme böyle şeyler. bu gaflete düşme.
    hepsi bir oyun!
    öyle olsa maltepe'den en uzak nereye gönderilebilirsin di mi? taksim olsun? beşiktaş olsun? hani kadıköy'ü falan geçtim.
    gerçi kayıt olurken "belli otel ve merkezlerden birinde" dediklerinde nedense "herhlde kadıköy hilton'a gönderecekler" diye düşünmüştüm. ah işte bütün sorun düşünmek. kimse düşünmüyorken neden ben üstüme alınıyorum ki bu görevi?

    efendim sınav yarın (30 kasım, cumartesi) bilgi üniversitesi santral kampüsü'nde.
    e hadi 11:00de falan olsa, gene gidilir bir şekilde.
    nereye gidiyosun gerçi, cumartesi trafiği ama bir çaba göserilir en azından.
    sınavı saat 8.15e koyan zürriyetinizi ben sizin en içten duygularla selamlıyorum.
    bir bak, bu kampüse en erken ulaşım saat kaçta bir bak di mi allahın dingili!
    al ben baktım al
    http://www.bilgi.edu.tr/…universite/ulasim/shuttle/

    hadi hepsini geçtik, 6da çıkıp, bir şekilde dolmuşla falan beşiktaş'a gidip oradan taksiye bineceğiz.
    ekonomik kısmına girmiyorum hç şu anda dikkat edersen.

    yarın sabah 8:15e kadar ışınlanmayı buldum ve 8:15de santral'de oldum diyelim.
    bu işin bir de sözlü sınavı var.
    lütfetmişler, adayları iki kere yormayalım sözlüyü aynı güne koyalım demişler.
    ama öyle bi pislik yapalım ki yedi göbek soyumuzda bu insanların lanet okumadığı kimse kalmasın diye düşünmüş olacaklar ki sözlüyü (benimkini) akşam 17.40a koyalım, koca bir cumartesiye gangbang yapalım demişler.

    daha fazla yazmaya devam edemeyeceğim sinirden ağlıyorum şuanda.

    bütün kötü duygularım seninle british council, umarım önce binanızı su basar, sonra batarsınız ve hepinizi karınız kocanız aldatır ve boşanma mahkemeniz sabah 9:30da kartal adliyesinde olur. hem de hafta içi.
    dinimiz amin.
  • british council istanbul tarafından 6.5 olarak verilen speaking skoruma itiraz ettim, sınav kaydı ingiltere'ye gönderildi ve tekrar değerlendirildi. sonuç olarak istanbul'un 6.5 dediği skor 7.5'e yükseldi.

    tanım: istanbul biriminin sınav değerlendirmesi sağlıksız ve subjektif olan kurumdur.
  • istiklal caddesi ve barbarostaki ihtişamlı günlerinin ardından conrad'a adeta sığınmak zorunda kalan ve nerede o eski günleri dedirten bu haliyle zavallı kütüphane.
    düzeltiyorum kitaplık.
    yo hayır, kitap rafı. (bu iyi oldu)

    açıklama: her hangi bir sahafta bile daha fazla kitap bulabilirsiniz.
  • istanbul beşiktaş barbaros bulvarındaki british council'de yazımı ingilizcemi geliştirmek için heba ettiğim kurs.. ingiltere'nin resmi derneği olması hasebiyle kraliçenin aylık çorap parasını vermişliğim vardır..
  • ankara şubesinde sınava girdim, yaptığım denemelerden çok daha güzel geçti. listening bölümünde ses sistemi nasıldır acaba diye endişe ediyordum ama her şeyi net olarak duydum. normalde listening'te 6-7.5 arası yapan ben 8 bekler oldum bu sayede.

    ancak speaking için karşıma midesinden konuşan bir ablayı oturttular. sanırım başa gelebilecek en kötü şey bu. başlarda 2-3 kez duyamadığımı, söylediğini tekrarlamasını belirttiğim halde kısık konuşmaya devam etti. hatta bir süre sonra ingilizcem zayıf olduğu için onu anlamadığımı ima etmeye başladı ("anlayabildin mi?, tekrarlamamı ister misin? " gibi sorular sorarak). dolayısıyla baştan kötü etkilendim, kendime güvenimi kaybettim. çünkü internette tekrarlatmanın puan kıran bir şey olduğu yazıyordu. zaten harikalar yaratmayacaktım ama 7.5 civarı alırım diye girdiğim speaking'ten şuanda 6 gelir mi acaba diyorum.

    daha az gelirse kesinlikle itiraz edeceğim speaking bölümüne.

    edit: speaking 6 geldi overall 7.5...
  • günümü zehir eden kurum. şöyle ki;

    bugün için kadıköy study in uk adlı kurumda ielts için sınavım vardı.

    sınav saloluna girdimde benim yerimin tam cam kenarı olduğunu gördüm. cam da ardına kadar açık bugün istanbul soğunda dondum. görevliyi uyardığımda sınav başlayınca kapatacağını söylediği için uzatmadım yaklaşık 10 dk öyle geçti.

    sınav başladı pencereyi kapattı ama üstten hafif açık kalacak şekilde bıraktı bu seferde.

    listening bitti yine pencere ardına kadar açık bi 10 dk daha böyle geçti. bacaklarım her yerim titremeye başladı.

    reading bitip writing e geçince, kalifori elimle kontrol ettim o bile açık değildi. artık kendisine sert bir şekilde söylediğimde bu sefer ancak kapattı pencereyi.

    aylarca çalıştığımız, emek verdiğimiz, maddi ve manevi fedakarlık yaptığımız sınavda böyle bir şeyin başınıza gelmesi gerçekten çok sıkıcı. tabi üşüyünce tuvalet ihtiyacınızda geliyor süre gitmesin diye ona bile çıkmadım.

    sınav bitince alt katta bulunun şikayet için gittiğimde orda ki görevli bile şaşırdı. yer değişikliği neden yapmadığımı sordu, teklif edilmedi bana böyle bir şey dedim bilseydim değiştirirdim.

    sınıfın soğuklu içinse, klimanız açık değil miydi dedi, açık değildi dedim kendisi görevli olduğu sınıfta klima açtırmış.

    sağolsun durumu anladı tutak tutup şikayetimi ilettim.

    ayrıca bu rezaletin yanında diğer bir konu ise listening bölümü için verilen kulaklık. 10 sene önce internet kafelerde kullanılanlardan halliceydi. zira yan tarafınızda ki sesi rahatlıkla duyabiliyordunuz bu yüzden ses karışıklığıda yaşandı.

    6 ay önce adana’da girmiştim sınava. kulaklıkta ortam da şahaneydi. ne içeri ne dışarı ses yansıması olmamıştı.

    istanbul gibi bir yerde böyle kalitesiz sınav tecrübesi yaşanması gerçekten üzücü.
  • yök, meb, ösym, disisleri vs, görsün ögrensin, dil egitiminde strateji nasil belirleniyor...

    http://www.britishcouncil.org/…s-for-the-future.pdf
  • yakında istanbul şubesinin tamamen kapatılacağını e-mail kanalıyla üyelerine bildiren kurum. gösterdikleri sebep çok komik; istanbul'da olası terör ve bombalama olayları. ingiltere'de uzun yıllar yaşamış yeni zelandalı bir ingilizce öğretmen arkadaşımla british council tarafından gönderilen mesajı okuduğumuzda bana söylediği şey şu: "ben londra'da kendimi çok daha güvensiz hissediyorum. avrupa'nın anti-türkiye propagandası artık bıkkınlık verdi. madrid'deki trene saldırıda kaç kişi öldü? londra metro teröründe kaç kişi öld? ikiz kuleleri yıkılırken kaç kişi alttan çıkarılamadı? bir de türkiye'deki hsbc ve konsolosluk saldırılarında kaç kişi öldü karşılaştıralım, neresi daha güvenli görelim!"
  • telefonda ielts ile ilgili bir şey sormak isterseniz 35 dakika beklersiniz ve karşınıza her zaman sesi erdil yaşaroğlu ile yüzde 99 örtüşen bir adam çıkar.

    işte o adam 35 dakika beklemenizin nedenidir, varoluşuyla değil telefonlara bakan tek kişi oluşuyla.

    british council, ielts için telefona bakacak ikinci bir kişiye ödeyeceği parayı bizden türk telekom'a bağışlamamızı istiyor.

    35 dakika!
  • british council notları tüm dünyaya göre çok düşük. bu kurumu kim denetliyor allah aşkına
hesabın var mı? giriş yap