• malesef karşı tarafa bu güzel soruyu sormak pek mümkün olmuyor ama çoğu zaman soracak duruma getiriyorlar insanı. hareketlerinizle mimiklerinizle anlatmaya çalışmanız da fayda etmiyor, zaten fayda edecek bir insan bu soruyu soracak duruma getirmez karşısındakini. neyse, bu soruyu en azından kendi kendimize daha sık sormaya ihtiyacımız olduğu çok açık.
  • söylenmediğinde, samimiyetin ya da samimi olma çabasının had safhalara ulaştığı sorgulama cümlesidir.

    bu cümleyi sarfetmeyip, dur demediğiniz zaman bu gereksiz samimiyet; yaşlı bir kuruyemişçi amcanın 'bi avuç leblebi al da git kelebeğim' demesine kadar varıyor size söyleyeyim.

    not: saf bir arkadaşın yaşlı kuruyemişçiyle gereksiz samimiyetinizi dinlediniz.
  • ozlemle andigimiz seksenli yillarda en cok kullanilan kaliplardan biriydi. genellikle "oooo, bu ne samimiyet" seklinde ifade edilir ve "oooo" kismi vurgulanirdi. bunu demek icin cok cok yakin fiziksel iliskiler icine girmek, yalakalik yapmis olmak, yeni tanisilan kisiyle samimiyet gelistirmek gerekmezdi. mahallenin gencleri olarak duvar ustunde oturup, geleni geceni keserken, yazliktan donen arkadasin birden gruba yaklasip, en yakindaki kisinin boynuna sarilmasi yeterdi. ya da aralarinda minik bir flort baslamis olan yeniyetme ciftin kiz tarafinin kulagina bir sey soylemek de "ssst, olm, bu ne samimiyet?" tepkisine maruz kalirdi.
  • (bkz: noluyoz)
  • insanın aklından geçme sıklığıyla, o insanın etrafındaki insanlarla olan ilişkisinden/mesafesinden memnuniyeti arasında ters orantı bulunan mükemmel kılavuz.
  • ilk kez tanisilan bir kizin gece boyu kisiye yakin olmasi yada yanda$ havalarinda gezinmesi, akabinde arkadasin arkadasi vasfinda olan bu kizin eve davet edilmesi durumunda bu kizin o kisinin kucagina ve gogsune basini koyma istegi,ve o ayni kisinin ayaklarini oksama istemesiyle saskinlik yaratan bir duruma sarfedilebilinecek bir laf*(bkz: noluyoruz lan)
  • bunu zamanında lisede çok yakın olduğum arkadaşlarımdan , benim yeni tanıştığım askeri lisede okuyan yakın arkadaşları ile pes oynarken kullandığım "şanslı göt" cümlesini zikrettiğimde duymuştum. gerçekten de o ne samimiyet bende bilmiyordum ama şuan kendisi en yakın arkadaşlarımdan biri ve o günden hissetmişim sanıyorum.

    diyalog şöyle gelişmiştir

    askeri liseli eleman : gol be!
    ben : şanslı göt
    arkadaşlar : bu ne samimiyet lan, daha yarım saat oldu tanışalı.
    ben : hakkaten lan! pardon birader
    .
    .
    .
hesabın var mı? giriş yap