bubble

• bir amerikan banliyosunda, siradan hayatlar geciren insanlari anlatan bir film.. suc filmi.. fakat bu arada "amerikan ruyasi"na elestiriler var; velakin filmin cok saglam bir alt metni oldugunu dusunmuyorum.. steven soderbergh biraz bagimsiz takilmak istemis, gise filmlerinden sonra biraz nefes almak istemis.. gibi..
• altıncı nesil yazar. ingilizceye düşkün sanırsam.
• (bkz: paladin)
  (bkz: bubble boy)
• ing. (argo): dolandırıcılık
  
  anlamı vermek için güncel bir örnek verelim:
  "the atatürk bubble was already there to use."
  
  "atatürk'ü kullanmak zaten mümkündü" desek yanlış anlaşılacak, o halde;
  "atatürk'ün adı dolandırıcıların hizmetindeydi" diyelim de daha da yanlış anlaşılalım.
• bu ayın 16'sında beyoğlunda açılacak bir club, hayırlara vesile olsun.
  
  http://www.bubble-club.com/
• dün akşam gittik gördük;
  
  - mekanın girişi bembeyaz bir koridor, girerken keyifli ama çıkarken gözlerinizi rahatsız edebiliyor..
  
  - eski bir bina olmasının getirdiği yüksek tavan mekana baştan +3 kazandırıyor.. yüksek tavan deyince aklınıza ne geliyor bilmiyorum ama ben burada 20 metreden söz ediyorum..
  
  - asma katına asma kat demeye bin şahit gerek, zira başlıbaşına bir club olabilecek kadar geniş..
  
  - müzik tabii ki elektronik müzik, resident dj'i fg'de çalan bir arkadaş ama ismini bilemiyorum..
  
  - işletmeci nazik, çalışanlar fena değil, ama barmenlerden bir tanesi zatıaliniz hesap ödemeye çalışırken kredi kartımı elimden aldı, sinir katsayımı yükseltti.. neyse ki nazik bir dille kendisini ikaz edince kendine geldi..
  
  özetle: şu zamana kadar beyoğlu'da açılmış en güzel mekan..
• 1. poker'de para odulu alamayan en iyi oyuncu (iyimser yaklasim). bir turnuvada para odulu sinirinda elenen sanssiz herif (bu da kotumser).
  
  2. poker turnuvasinda yukaridaki sanssiz eleman elenmeden onceki durum. bu durumda hand to hand kurali isler.
  
  (bkz: hand to hand)
• turnuva pokerinde ödül havuzuna girmeden kalan son elenme pozisyonu.
  yani ilk 50 nin ödül aldığı bir turnuvada 51 kişi kalmışsa bubble dayız demektir.
• (bkz: living in the bubble)
• son on yılın en iyi albümlerinden biri olduğunu düşündüğüm, king creosote ve jon hopkins ortak çalışması diamond mine'ın en güzel parçalarından biri.
  
  benim için sevmenin tanımı bu şarkıda yatıyor. bu ister arkadaşça bir sevgi olsun, ister bir annenin çocuğuna sevgisi isterse hayatınızı birlikte geçirmek istediğiniz kişiye duyulan aşk. hepsinin özeti "bana ihtiyacın olduğunda yanında olacağım" cümlesinde saklı çünkü.
  
  sözler ise şöyledir:
  
  i won't let you fall, as low as i been
  i promise to crawl until i'm back on my feet
  if something went wrong, just think of me
  if something went wrong, don't you know i'd be here
  so who's been unfair, who causes you sorrow?
  and who's been unkind, who burst you bubble?
  and who drags you down, down, down, down?
  who handed out lights?
  and now ı'm in trouble
  i won't let you fall, as low as ı been
  i promise to crawl, until ı'm back on my feet
  if something went wrong, just think of me
  if something went wrong, don't you know ı'd be here
  
  şarkının klibi
  
  (bkz: king creosote)
  (bkz: jon hopkins)
  
  (bkz: diamond mine)