• sahip olmak için peşinde çok koşulan ve sonunda elde edilen bir şey hakkında; hemen akabinde sahip olmaktan ve verilen emekten dolayı pişmanlık duymak.
    anlamına gelen ingilizce deyim.
  • lise çağlarında paramız az, adını blue jean'den öğrendiğimiz sanatçı ve albüm çok olduğu için; ince eleyip sık dokuyarak aldığımız pahalı "yabancı" kasetlerin ilk dinlemede boktan çıkması sonucunda hissettiğimiz duyguydu. bunu yatıştırmak için albümleri tekrar tekrar dinleyip en azından 1-2 parçayı sevmeye çalışırdık*.

    "bir dinlediğimi bir daha dinlemem hacım" beyanatları verebilecek boyutta mp3 arşivleri edinilince tatlı tatlı tebessüm ettiriyor insana.
  • onemli bir para verilerek alinan urune karsi suphe duymak. genelde gelip gecer. farkli sebeplerden kaynaklanabilir.
  • yanarak arzu edilen bir objeyi elde etmenin hemen akabinde hafiften pismanlik duyma hali.
  • inanilmaz psikolojik bir olayin ingilizcedeki adi. turkce kaynaklarda bulamadim ama kisaca aciklamasini kendi uzerimden yapayim size. mesela cok sevdiginiz veya emin olamadiginiz bir araba var ve deli gibi almak istiyorsunuz. veya bilgisayar? canavar gibi ozellikleri var sabahlara kadar oyun oynayacak veya istediginiz isi yapabileceksiniz.

    hop bir anda bir sekilde ulasiyorsunuz ona sahip oluyorsunuz. mutlu hissediyorsunuz havalara ucuyorsunuz ama icinizde derinden gelen bir kaygi olusuyor. basta farkina varmiyorsunuz ama kisa bir sure sonra ben ne yaptim? neden bunu aldim? ihtiyacim var miydi? daga iyisini veya bir ust modelini de alabilirdim? bunu almasaydim soyle yapardim gibi inanilmaz karisik dusuncelere daliyor ve o mutlulugunuz bu dusuncelerin altinda ezilmeye basliyor. o cok istediginiz araba bir anda kabusa donusuyor. nasil oderim? ya kaza yaparsam? ya bozulursa?

    veya o cok istediginiz ve aldiginiz bilgisayarin ekranina bos bos baktiginizi farkediyorsunuz.
    derin ve arastirilmasi gereken enteresan bir konu.
hesabın var mı? giriş yap