• martin freeman abimizi görünce iyi bir film beklentisiyle izledim, yavan bir filmle karşılaştım. puanımı baştan yazayım; 6/10. aşağıda spoiler olacak.

    --- spoiler ---

    filmlerde ana karakter ile bağ kuramadığım zaman ana konudan kopup eleştirel gözle izlemeye başlıyorum, salak ana karakter beni üzüyor. adam zombi kıyametinden çocuğu ve eşiyle kurtulmuş. devlet intihar kitleri düzenleyip dağıtmış demek ki olayın üzerinden aylar belki yıllar geçmiş. acayip tecrübeli olması gereken bir adam, karısı ısırılınca kendisi de ısırılana kadar kadını öldürmüyor. sonrasında salaklıklar silsilesi ardı ardına geliyor. yıllardır bu dünyada yaşamış bir tip silah kullanmayı bilmiyor. yolda karşılaştığı arıza şişko adamı öldürüp gideceğine peşine düşebilmesi için canlı bırakıp sessizce kaçmaya çalışıyor. neyse, sinirim bozuldu ama mal gibi de 1 saat 40 dakika izledim. birgün olur da bir zombi filmi çekersem ana karakter ciddi zeki olacak, tuzaklar kuracak, mallıktan değil, başka sebepten heyecan yaşatacak. ı am legend az da olsa tatmin etmişti bak.
    --- spoiler ---
  • normalde böyle bütün hikayenin gemi gibi kapalı bir ortamda geçtiği filmleri pek sevmem. bunu da avrupai bir bilim kurgu nasıl oluyormuş diye izleyeyim dedim. kendini izlettirmeyi başarsa da çok fazla soru işareti barındıran bir film.

    --- spoiler ---

    filmin sonu çok havada kalıyor ki bu tarz filmlerin klasik sorunu bu. bütün olay izleyicinin hayal gücüne kalsın diye mi yapıyorlar bilemiyorum. filmin kendi kurgusu içerisinde bir sürü atlanan detay mevcut. birinci kaptan nasıl öldü ya da öldürüldü mü bilmiyoruz. biri diyor kapıları açınca basınçtan dolayı aşağı düştü, öbürü diyor gemideki kaçak öldürdü. peki o kaçak girmeden önce bir dünya takım taklavat giyen ekibin bile götünün donduğu o ortama nasıl girip çıkmış belli değil. ayrıca o tankların içindekiler ne yiyor ne içiyor dışkılar nereye gidiyor, tırnak, saç, kıl gibi zımbırtıların uzaması nasıl durduruluyor, dünyadan bilmem kaç ışık yılı uzaktaki bu sistem hangi enerjiyle o milyonlarca insanı hayatta tutuyor gibi konularda herhangi bir bilgi alamıyoruz. o koca istasyonda en azından işleri düzene koyacak birilerinin olması gerekmez mi. ya da ne bileyim meteor falan gelir çarpar bişiler olur. öyle savunmasız duruyor orada.

    filmin sonunda kendilerini tanka gömen iki tip filmin kendi mantığıyla çelişiyor. tanktan çıkartılan küçük kızın vücudunda simülasyona adapte olmasını sağlayan bir zımbırtı vardı ve bunun ancak ameliyat tarzı bir şeyle vücuda takılabileceğini söylediler fakat bizim iki kafadar haldır huldur daldılar tanklara. nasıl bağlanacak ki bu adamlar simülasyona? isyancı elemanın milyonlarca tank içerisinde laura'nın kızkardeşini şıp diye bulmasına da bir anlam veremedik ailecek. yine isyancı elemanın filmin sonunda kendini feda etmesi kısmı da duygusal olsun diye çok zorlama ve gereksiz bir kahramanlık destanı olmuş. kız alt tarafı 10 metre uçuş yaptı zaten o yakıt deposuyla. öncesinde hiç mi kontrol etmiyor yakıt var mı yok mu diye? filmin sonu kesinlikle aceleye getirilmiş gibiydi.

    teknoloji konusunda da iki laf etmezsem patlarım. adamlar uzaya hayvan gibi bir şehir kurmuş ama o gemilerin hali ne öyle. kapılar pastan açılmıyor. sene olmuş 2270 hala daha elinde notebookla kabloyla bir yerlere bağlanan tipler falan var. 10 sene sonra götümüzle kontrol edeceğiz bilgisayarları sen hala klavyede mousetasın. ama işletim sistemlerinin arabirimi gerçekçiydi. en azından holywood filmleri gibi yanarlı dönerli, encryption yaparken bile 3d render kasan, iki dosya ararken ekranda anlamsız anlamsız animasyonların geçtiği yazılımlar görmedik. bir de madem dünya telef oldu o gemileri, uzay üslerini yapacak hammadde nereden geliyor. yani o gereksiz sahneler yerine bu konularda bir iki açıklama yapsalardı fena olmazdı yani.

    --- spoiler ---
  • bu 2009 isviçre yapımı filmle ilgili 6. enrtry benden geliyor.

    ama yapmayın, 6 entry hak edicek kadar vasat değil. avrupadan sadece, bide almanca. holivuddan geleydi, şimdi 100 küsürleri yazıyordum, yada yönetmen bilineydi.

    güzel film, hele bilim kurgu severler için bence süper; o havayı hissediyorsunuz. klasik saçmalıklardan nasibini almış, yapıcak bişey yok.
  • 2009 isviçre yapımı mis gibi, cillop gibi bir bilimkurgu filmi. afferim len adamlara.
    imdb yorumcularından biri sapına kadar katıldığım şu cümleyi; "cargo is a must-see, it guarantees a lot of excitement." sarf etmiş film hakkında. türün meraklıları kaçırmasın. ben izledim ve çok beğendim.

    imdb: http://www.imdb.com/title/tt0381940/
    trailer: http://www.youtube.com/watch?v=m_rfkk6rt0c
    afiş: http://www.movieposterdb.com/poster/37c2d283
  • sağlam, hem de çok sağlam bir konuya sahip, güzel mesajlı fakat sanki biraz acemice işlenmiş, daha önce de söylendiği gibi açıkları çok olan fakat tüm bunlara rağmen izlemeye değer bir film. avrupa'dan pek bilimkurgu çıkmıyor zaten sanırım. çıkanlar arasında son yıllarda en eli yüzü düzgün olanı bu sanki...
  • son zamanlarda avrupa'dan çıkan bilim-kurgu yapımları arasında (chrysalis, dante 01, eden log, pandorum vs.) hikaye olsun, efektler olsun en düzgünü.

    (sunshine var tabi bir de ama o daha çok hollywood işi gibi duruyor.)
  • 2,5 dakikalık lights out'un 80 dakikalık bomboş bir filme evrilmesine benzer şekilde 7 dakikayı sulandırarak 105 dakikaya çıkarmış film. yapmayın oğlum şöyle şeyler.
  • ayrıca 1985 yılında romanya'dan çıkmış çok başarılı bir metal grubudur. 98 yapımı ziua vrajitoarelor albümleri de çok güzeldir.
  • aborjinli, bebekli, yavan (bi yavan da benden olsun üsteki filmle ilgili yorumların tek kelimelik özeti) orijinal netflix filmi.

    aksiyon ve zombi seven kız babaları için (bkz: train to busan).
  • 2013 avustralya tropfest kısa film yarışmasında finale kalan bir zombi filmidir. hemen hemen piyasadaki tüm zombi filmlerini izlemiş biri olarak söylüyorum, böylesine bir hikayesi ve kurgusu olan zombi filmi izlemedim.

    çok acayip, çok!

    cargo short film
hesabın var mı? giriş yap