chromebook

• acer markalısı 349 dolar, samsung markalıları 429 dolar (sadece wi-fi) ve 499 dolar (wi-fi + 3g) olacakmış.*
  
  bu notebook'ların dikkat çekici bir yanı, pille çalışma sürelerinin uzunluğu (6-8.5 saat).
  
  henüz açıklanmayan husus ise, işletim sisteminin kendisinin (google chrome os) her bilgisayara yüklenebilecek dağıtımlarının çıkarılıp çıkarılmayacağı. (google yapmasa bile yapanlar çıkacaktır, orası ayrı...)
• en güzel kullanımı abonelik şeklinde olacak.
  
  vodafone her ay 50tl'ye sınırsız 3g internet, 50gb cloud dosya alanı ve bu cihazı verse, belli aralıklarla cihazı güncellese bilgisayarda tek işi internet olan büyük bir kesime peynir ekmek gibi satar örneğin.
  
  şimdilik tek kötü yanı intel atom işlemcisi olması gibi görünüyor. arm tabanlı çift çekirdek işlemcili tabletlerin işlem gücü ortadayken atom işlemci sadece pil ömrünü aşırı düşürmeye yarar.
• gördüğüm kadarıyla, her türlü yaptığı işlemi google cloud ile sync'liyor.
  
  normalde google docs servisini, çıktı almam gerektiğinde, elimde usb ile çıktı alacağım yere koşturmamak adına kullanıyorum.
  
  bunun dışında google docs kullanmamaya özen gösteriyorum. çünkü her ne kadar etrafta google'a anasına babasına güvenirmiş güvenen salaklar olsa da, heriflerin hali hazırda ne haltlar karıştırdığını az biraz araştıran, bu işlerle alakası olan herkes bilir.
  
  herifler babasının hayrı için, sana beleş olarak sunmuyor google docs'u. elbet vardır bi çıkarları.
  
  sonuçta, normalde çok çok az kullandığım bir servisi, sürekli olarak kullandırma durumuna sokuyor.
  
  uzun versiyon video'da "üreticiler her ne kadar söylemeyecek olsa da, jailbreak olayı çok kolay olacak" deniliyor.
  
  jailbreak ile alet üstünde tam hakimiyet elde edebileceğimiz güne kadar, normalde google ile az muhattap olan ve benim gibi güvenlik paranoyası olan insanlar uzak durmalı derim.
  
  aşağıda apple'in iphone 4'de yediği nane ile alakalı olan video, "bir şey olmaz yeaaa" diyen malaklara gelsin;
  
  http://www.youtube.com/…sa0&feature=player_embedded
• türkiyedeki kullanım alanı tib'in bir google iplerini banlamasına bakar dolayısı ile türkiye'de kullanmak risktir hele ki 22ağustos'tan sonra.
• bu aletin işletim sistemi mantığını uygulamalı olarak test etmek isteyenler, jolicloud'u deneyebilirler. ayrıca bildiğim kadarıyla çevrim dışı olarak da veri depolaması yapılabilecek bu aletle; chrome os'un betasında yapılıyor en azından...
• bu google elemanlarının zehir gibi zekası oldugunu gösteren alet.
  adamlar evvela google docs, calendar vs gibi bir suru hede icat ettiler, sonra chrome'un firefoxtan iyi oldugunu bize ispatladılar, şimdi de sadece browserı olan notebook yapıyorlar.
  bence tek sorun kullanıcıyı bu kadar google aktivitesine alıstırmak olabilir, ama adamlar zaten urunun reklamını simdiden "siz hazır olunca o da hazır olacak" diye yapıyorlar.
• üzerinde işletim sistemi diye ağ gezgini çalışıyor. depolama işini internette yapıyor ölme eşşeğim ölme. internet depolaması hali hazırda anca yedek veya kimi konfigürasyon ayar işleri gibi küçük dosyalar açısından yeterli. ya da dosyanın kişisel bir tarafı olmayacak çevrimiçi akış olarak alınabilecek vs. fizy olur, youtube olur. bu şekilde. benim bütün olayım googledocs'ta belge yüklemek, youtube'dan bilmemnerden film izlemek değilse, her işim çevrimiçi yapmıyorsam..
  
  belki geri kafalıyım, belki bilmemneyim ama umrumda değil, halihazırda bu işi geleceği büyük bir hevesle fazla erken getirmeye çalışmak olarak görüyorum; yaz gelecek diye ocak ayında tişört giymek gibi. saçmalık. yaşasın klasik işletim sistemi, ve cloudcomputing'i kısıtlı anlamda işlevsel gören zihniyet.
  
  bu arada bununla aynı cümlede macbook falan demeyin yıldırım falan düşer sözlük sunucusunun üzerine, zaten bir garip bu aralar..
• güzel proje. hemen de request ettim, gelmeyeceğini bile bile. zira biz bunu bir arkadaşımla taa 4-5 sene önce düşünmüştük dolayısıyla mini bir 'şerefsizim aklıma geldiydi' anı yaşamadım dersem yalan olur. zira internet denilen şey 5 sene öncesinden görülemez bir halde (biz gördük o bizim süperliğimiz veya nargilenin süperliği bilemedim şimdi) giderek cloud computing mevzusuna dönüyor. dolayısıyla temel bilgisayar kullanım işlevlerinin (ofis programları, resim işleme, veriye ulaşma) ağ üstünde yayılması ve geleceğin bilgisayarlarının sadece bu ağa erişebilen bir yapıda tasarlanması oldukça normal bir şey. hani düşünüyorum da bu tür bilgisayarlar, bütün işi internette gezmek olan kullanıcılara - mesela annem, müzik dinliyor, facebook bakıyor, mail atıyor; mesela tez hocam makale tarıyor, ofis kullanıyor, çıktı alıyor, mail atıyor - direkt olarak çözüm sunan bir makina. ki böyle bir ihtiyaç da var zira adam bir noktada bana:
  
  - darksoul, ben öyle bir makina istiyorum ki düğmesine bastığımda açılsın, ofis açsın internet açsın o kadar. geri kalan kafamı karıştırıyor benim.
  
  şeklinde bir beyanatta bulunmuştu. dolayısıyla eğer mümkün olursa inceleyeceğim ve muhtemelen tavsiye edeceğim makina kendisi.
  
  gelelim özel bilgilerin nette tutulma meselesine. şimdi en baş, ağlama melis argümanını söylüyorum zira bu noktada şikayet etmek sahiden melislik bir durum, nedeni ise kimse kimsenin beynine tabanca dayamıyor google kullan, bilgilerini nette, cloud'da tut diye. verilen örnek üstünden konuşuyorum nasıl sokakta gördüğün anketörü beğenmediğinde sorduğu soruları yanıtlamak zorunda değilsen google'u ve politikalarını beğenmiyorsan hiçbir ürününü kullanmak zorunda değilsin. hayır kendi adıma bakıyorum, ben yüksünmüyorum anket doldurmaktan. hoş, yüksünsem, özel bilgi verme konusunda çok takıntılı olsam internet kullanmam güzel kardeşim. sonuçta en başta hat açtırman internet alman için isteniyor en özel bilgilerin, ki google'dan daha beter alınıyor bu bilgiler ve bundan kaçışın da yok. geri kalan teferruat, zira en başta bu kurumların senin verdiğin bilgileri 'kötüye' kullanıp kullanmayacağı meçhul - kapitalistlikten bahsediyorsak suyun başı zaten kapitalik takılıyor.
• en ilginç pazarlara el atıp hiç beklenmeyen başarıları elde etmiş olan google'ın (bkz: google chrome) başarılı olacağını düşündüğüm projedir.
• bu alet hakkındaki veri güvenliği konusundaki endişelerini dile getirenlere,
  
  "veri güvenliği konusunda şüphelerin varsa, internete girme" diyen salaklar ile,
  
  "ölmekten korkuyorsan, sokağa hiç çıkma" diyen salaklar, aynı salak.