• pek önemsenmeyen gülden mutlu şarkısı ama oldukça güzel buldum. aleyna tilki 1 yüksek tempoda söyleseydi milyon izlerdiniz.
  • çok güzel, tertemiz gibi anlamları olan söz:
    - abi, evin bok götürüyo, bi temizlesen bi ara?
    - ne alakası var olm, çiçek gibi işte...
    - abi hiç olmazsa kedinin bokunu temizleseydin halıdan...
    - o kedi boku değil ki, at boku.
  • arif keskiner'in "orda içtik, burda içtik, sonra izmir'e geçtik, izmir'de içtik, bodrum şimdiki gibi değildi, bodrum'da da içtik, filana rastladım filanla içtim, falana rastladım hoş beş derken iki büyük devirmişiz , birde baktım bizim feşmekan gel şurda iki kadeh atalım dedik zil zurna olduk" temalı ve insanın alkolün zararları ile ilgili bildiği her şeyi altüst eden kitabının adı...
  • bade nosa şarkısı.

    hep mutsuz şarkı başlıklarına gidip ağlayacak değilim ya!

    "çiçek gibi insanlar kondur yoluma ömrüm
    kalbimden caymak istemiyorum"

    nasıl tatlı bir cümle/dilek o öyle. uzun uzun yazılır şu iki satır hakkında bile.

    depresif netter: "o çiçek gibi insanlar polen olup uçtular. hem senin alerjin var hem polene hem çiçek gibi insana. baksana iki iyi şey söylense tersleyebiliyorsun"

    tepkisiz netter: -bu arkadaşla ben de kırk yılın başı tanışıyorum ama olsun- "eskilerin allah iyi insanlarla karşılaştırsın" modelini şarkı yapmışlar der güler geçer. optimist netter de "aaa ne güzel şarkı! loop'a alayım."

    (en az üç kişi yaşıyormuş içimde bence dışarıda çiçek gibi insanların da diken gibi iç yanları var. ay yine ne yazmaya gelip neler yazıyorum.) optimist netter'e sıra gelemedi bile. şarkıyı hatta şu iki cümleyi övecektim ama kendime muhalefet olmaktan bir arpa boyu yol gidemedim.

    "kabinden caymak" çok ağır, çok iddialı, çok da güzel. inandığı şeylerle savaşmayı bırakmak, o pes edişin böcek gibi insanlar yüzünden olması, onlara karşı kendini koruyacak içindeki çiçek yanı besleyecek gücün kalmaması daha güzel anlatılamazdı galiba.

    nasıl güzel bir hayat beklentisi, o kendine inanan tarafı dinç çıkaracak insanlar beklentisi?!

    "bir yanı kış bir yanı bahar olmak" da "bir yanı güz diğer yanı yaz olmak" da güzel, sahiden insana özgü tanımlar. şarkı tatlı ama nil soyadıçokuzungil optimistliği değil sahiden hayatın iki yönü de var. vampir demiş ya kadın daha ne desin? üstelik çocukça bir taraf yok orada.

    her şeye rağmen kendini koruyabilmek işte. direnci düşününce mutsuz etse de totali düşününce sırf o insanlara direnebildiği için bile mutlu olur insan.bade nosa şarkısı.
  • "çiçek gibi insanlar kondur yoluma ömrüm
    kalbimden caymak istemiyorum..."

    güzelmiş...
  • adı gibi çiçek gibi şarkı. hem çok cool hem de buram buram bahar..
  • bir bâde nosa şarkısı...

    https://youtu.be/umxwshn-ibw

    tatlı şeyler..

    "korkudan değil
    yalnızca soğuktan üşüdüğüm
    bir yarınım olsun
    bir yanım güz olsun, bir yanım yaz
    sağım kedi, solum keçi olsun
    her anı benim hayatım
    vampirlerin elinden kurtardığım

    her anı benim hayatım
    hiç kimsenin bahçesinde kurutmadığım
    çiçek gibi insanlar kondur yoluma ömrüm
    kalbimden caymak istemiyorum
    çiçek gibi insanlar kondur yoluma ömrüm
    kalbimden caymak istemiyorum

    korkudan değil
    yalnızca soğuktan üşüdüğüm
    bir yarınım olsun
    bir yanım kış olsun, bir yanım bahar
    sağım köpek, solum kelebek olsun

    her anı benim hayatım
    vampirlerin elinden kurtardığım
    her anı benim hayatım
    hiç kimsenin bahçesinde kurutmadığım

    çiçek gibi insanlar kondur yoluma ömrüm
    kalbimden caymak istemiyorum"
  • vampirlere karsi yolsuzluk mucadelesi actigim bir anda, yoluma cikan guzel bir dostun gondermesiyle haberdar oldugum sarki. bossa nova tinilari cok tatlis. ve diyor ya: "kalbimden caymak istemiyorum" aynen. baskalari benden yiyor diye donup de kendimi uzup, kendimi kirip dokmek istemiyorum artik. vampirlere yallah, onlardan kendini korumaca... ve devaminda guzel insanlar var, onlarla bulusmak icin var olan emegini verip yol almaca...

    hak edene sevgin,
    emegini hak edene,
    karsiligini verene,
    sen zorlandiginda senden hesap sorana degil,
    "elbette zorlanirsin, dur bi ucundan da ben tutayim" deyip yuku hafifletene...

    "nasil olur da yukumu tasimazsin" diye daha cok ustune yuk bindirene,
    butun simarikligiyla senden istedigi gibi faydalanip,
    en temel sekilde verdigin sevginin, emegin bir benzerini beklediginde sana
    hoykurene, toskurene, icindeki zehri dokene degil.

    asla ve asla degil.

    kendine cicek gibi bakmaya
    ve kendine cicek gibi bakip, kalbi baskalarina cicek dagitmak icin de atan merhametli insanlarla bulusmaya gitsin bundan sonra emegimiz... alma verme dengesi...

    kimse her daim cicek degil, mesele o degil.
    mesele kendine cicek gibi nezaketle bakmak, o nezaketi sunmak ve o nezaketle yaklasan cicek gibi insanlarla bulusmak. beraber oturup aci cekebilirsin. ama "benim acim seninkinden daha buyuk" yarisina girdiler, orada vampirlesme basliyor. vampir gordu mu kac. cicek gordu mu yaklas... bundan sonra olay bu.

    vefaymis, biri senin yaninda israrla olmazken o bekliyor, istiyor, zorla talep ediyor de donup ona vermekmis filan.. yok artik. yemezler. ben kendi cicegime bakmakla sorumluyum. gelir benim cicegimi sever, oksar, takdir edersen ne ala. ben cicegini gormekten, hayran olmaktan keyif duyarim. acilarin varsa ona da yerim var. peki senin bana yerin var mi?
    tek istedigin sey kendi cicegini koyacak saksi telasi mi? baskasinin cicegini de oldugu gibi gorup yaninda olup ona su, gunes verecek bir yudum sevgi de barindirabilmek mi?

    bu cok zor bir sey mi? o zaman yallah, cidden yallah. sende yok diye baskasinda yok degil. kendimden biliyorum, cicek gibi bi insan oluyorum bircok zaman. bundan faydalandin, isine geldi, beslendin, guzel. soz konusu uzerine duseni yapmaya gelince, fisss... artik yemezler... amacim cicegimi takdir etsinler degil sadece, amacim sadece ben baskasinin cicegini gorup besleyeyim degil. birbirimizi ziyaret edelim, su dokelim, gunes, sevgi olalim ama kendi kendimize de yetebilelim en basta. yetmediginde "al benden bir yudum su" diyebilelim. bende su olmadiginda zorla elimdeki sudan calma, beni soyma, sogana cevirip dimdizlak birakma. elimdeki merhametle somurulmek istemiyorum artik!

    kendimden caymak istemiyorum, o merhamet once kendime.
    kendine merhamet duyan bana da gostebilen cicek gibi insanlari diliyorum.

    muhim olan vampirlere hayir diyebilmek ayni zamanda. kendi cicegine iyi baksan da yeter bi sure. cicekleri gorup, takdir etmek zaten dogamizda var... yeter ki hirsizlara, yolsuzlara daha fazla zaman ve enerji akitmayalim, enerji tasarrufu modunda gunes enerjisinin verdigi yetkiyle kendimizi sarip sarmalamaya verelim dikkatimizi biraz da. elbet birrrrr suru cicek cikacak karsimiza... cicek topragi da, gunesi de, suyu da... hic olmadik vitamin, minerali de. neye bakarsan o buyur misali, en basta icimdeki cicegi sevip besleme ile vampirlere degil, ciceklere dikkatimi verebilme dilegiyle.
  • çiçek barın ortaklarından yapımcı arif keskinerin anı kitabı
hesabın var mı? giriş yap