• pazarin en guzel otlarindan biridir. cok faydasi oldugu gibi cok da lezzetlidir. biraz hasladiktan sonra soganla kavurursaniz her yemegin yaninda yenebilir. ayrica tum diger otlar gibi boreklere cok yakisir. eger bilmiyorsaniz şöyle bir seydir;

    https://i.hizliresim.com/plzam7.jpg
  • pazarlardaki en organik yiyecektir. hem kendiliğinden yetişir hem de dağda yetiştiği için etrafında ilaçlı milaçlı tarlalar yoktur. yetişmesi için ilaç, gübre, tohum mohum kullanılmaz. tertemiz işte. yiyiniz, çocuklarınıza yediriniz. salataya katınız bol limonla, börek yapınız, hatta ve hatta annem gbi tuzlayıp yufka ekmekle dürüm yapınız. pazarlardaki en organik yiyecek demiştim herhalde.
  • üzülme ve kederlenmeyi beyân eder.
  • (bkz: yabani pırasa)

    ege pazarlarında satılan bir ot türü. pırasaya göre tadı daha hififtir. yumurtalı kavurması, böreği, zeytinyağlısı yapılır. yumurtalı kavurmasına acılı domates sosu da eklenirse tadı inanılmaz olur. ege'de evlerin yakınında dolaşırken orada burada bitmişine çokça rastlanılabilir.
  • guzel ottur da ah bir de kokusu olmasa. yogun bir plastik kokusu gibi garip bir kokusu vardir. hani su kalin tuvalet terlikleri olur ya onlar gibi.
  • çok lezzetli ve bereketli bir ot. hangi otu yarım kilo alıp bir tencere dolusu yemek yapabilirsiniz ki, hemen erirler. ama bu ot kesinlikle hemen eriyen değil ve aşırı lezzetli.
  • (bkz: asphodel)
  • yunan mitolojisinde çiriş otunun yeraltında ki ölülerin ülkesine girişin olduğu yerlerde yetiştiği düşünülürmüş. hatta kendisine victor hugo'nun boaz uykuda şiirinde de yer bulmuş.

    boaz’ın nefesi yosunlar üzerinden
    akan suların sesine karışıyordu.
    en güzeliydi dünyanın mevsimlerinden;
    tepelerde beyaz zambaklar açıyordu.

    çeviride beyaz zambak olarak kendine yer bulmuştur, şiirin çevirmeni de orhan veli'dir.
  • yabani pırasa, dağ pırasası, körmen de denilir. çiriş katkısız, doğal, şifalı gıda. vücut bağışıklığını da güçlendiriyor.
    haşlayıp salata olarak ya da kavurup üzerine yumurta kırılarak afiyetle yenir.
  • harry potter ve felsefe taşı kitabında iksir hocası severus snape , harry'ye şöyle bir soru sormuştu :

    "öğütülmüş çiriş otu kökünü pelinotu demine eklersem ne elde ederim ?"

    ilk iksir dersinde snape'in harry potter'a sorduğu bu soru victoria dönemi çiçek diline göre farklı bir anlama sahip.

    bu dile göre:
    çirişotu (asphodel); ''pişmanlığım seni mezarına kadar takip edecek.'' anlamına gelen bir zambak türüdür. pelinotu (wormwood) ise; "yokluk / eksiklik" anlamına gelmekte olup tipik olarak ''acı keder''i simgelemektedir.

    bunları birleştirdiğimizde ise, snape'nin sorusu ''lily'nin ölümü yüzünden pişmanlık ve üzüntü içindeyim.'' anlamına geliyor.

    -------------------------- alıntı ------------------------------

    bu seriye hayran olmamak elde değil gerçekten . ikinci kitaptan beşinci kitaba kadar bitirip ilkini okumamıştım diye seriye en baştan başlayınca ilk kitapta beşinci kitaba göndermelere rastlamış ve oha demiştim . bu detay ise beni benden aldı resmen.

    edit: tabi seriyi okuyanlar biliyor ama okumayanlar için ekleyeyeyim , harry'nin annesinin adının ( lily ) anlamı zambak . serinin ancak sonunda açığa kavuşan snape'in lily'e duyduğu derin aşka ilk kitapta atıf yapılması yazarın zekasına büyük saygı duyulmasına sebep.
hesabın var mı? giriş yap