• çeşitli yayın organlarıyla bu fikrin doğru olduğunun ittirilmeye calısılmasının nedeni ilgili kaynakların yazarlarının çirkin olmasındandır.
    -çirkin bir dost
  • eğer yamulmuyorsam jane eyre çirkin bir hatun idi. gerçi kitabı okuduktan sonra çok güzel bi kadın hayal ettiydim ya ben, orası ayrı.
  • aslında ortada aşk diye bir şey olmadığını gösterir; aşık olduğunuz adam sizin için dünyanın en yakışıklı erkeği olur.
  • çoğu zaman mümkün değildir.
    çirkin erkeğin gücü sevilir, çirkin erkeğin parası sevilir ve bu şekilde birlikte idare edilir. sonra da dışarıdan bakanlar 'garip aşk' diye niteler bu durumu. ortada aşk falan yoktur oysa ki. bu durum kadınlar için geçerli değildir, çirkin kadın da yoktur çünkü. varsa da içi güzeldir aslında, sen göremiyorsundur. ama erkeğin içi dışı birdir. yani çirkin erkeğin içi de çirkin olur dışı da. elle tutulur bir yanı yok anlayacağınız. ha eğer arada gerçekten böyle istisnai aşklar ortaya çıkarsa da insanın gözlerini yaşartacak denli duygusal bir olay vuku bulmuş demektir.
  • ihtimal dahilinde bir durum. komşuya da gülmediydim ama başıma geldi. yani objektif bakınca biliyorsunuz ki adam çirkin, ama yok gülüşü tatlı, yok bakışı bilmem ne falan diye kandırıyorsunuz kendinizi. hep mahalle baskısı yüzünden yeminle.
  • ona aşıksanız, sizin için zaten hiç çirkin olmamıştır?
  • şanstır. en azından kurdun kuşun önüne düşmesi ihtimali daha azdır :d
  • yakışıklı bir erkeğe aşık olmak kadar olağan eylem.
    hepimiz biraz tipe baksak da, aslında hepimiz tipe de bakmıyoruz. ruhunu, karakterini, belki elini şuradan şuraya koymasını sevdiğimiz bir erkeğe/kadına aşık oluyoruz, sonra da bize daha yakışıklı/güzel geliyor. sevmekten vazgeçtiğimizde de eleştirmeye, hor görmeye başlıyoruz. duygusal bağımıza göre şekilleniyor gördüklerimiz.
hesabın var mı? giriş yap