• film hakkında olumlu olarak söyleyebileceğim tek şey, eşref'in sevgilisi olan kate'in sol memesindeki bendir. yalarım.
  • filmin sonunda sınırdışı edilen nabil'in (bkz: peter polycarpou) tv'ye yaptığı açıklama sırasında (film boyunca konuştuğu) arap aksanı yerine ingiliz aksanıyla vatan millet sakarya (pardon kraliçe) demesi hoş bir ayrıntıydı.
  • ayrıntılarında batan film. ama çıkabilir de belli olmaz.

    --- spoiler ---

    ya tamam islami terör konusu üzerinden gidiyosunuz, bari namaz kılma sahnelerinde bile bunu doğru düzgün yapın. adam secdeye kapanıp telefona uzanıyor. e hani dindardı bu adam? hani islami teröristti? hani marjinal bizdik?

    adamın (sean bean oluyor kendileri) 8-10 metre ileresinde bomba patlıyor. nasıl kurtuluyor bu adam? sıyrık bile yok. hadi şans eseri bişi olmadı. nasıl eğitimli ajan bu? bomba patladığı anda öyle bir 180 derece dönüş yapıyor ki evlere şenlik. eğitim şart!

    ancak güldüren tarafları da vardı...

    ash'in sarışın oğlanı dövdüğü sahnede nabil'in gelip "ırkçı piçti" demesi hoştu... güldürdü.

    bi de nabil'in "tanrı kraliçeyi korusun" röportajı da güldürdü.

    öyle işte... ya yaa...

    --- spoiler ---
  • sırf sean bean'in hatrına izlediğim ama çok boktan olan film.
  • namaz sirasinda secdede eski manitasiyla telefonla konuşan islamic teroristleri icinde barındıran 2012 ingiliz yapımı film.
  • konusu klasik işleyişi ise tadında film.
  • sean bean'in filmin sonunda ölmemesiyle beni dumur edip, son sahneden sonraki yazilari bile bana belki sean bean ölür diye izletmis film. ve sean bean ölmedi.
  • çok başarılı bir film olmayabilir ancak terörün uluslararası arenada bir araç olarak kullanıldığını göstermesi açısından önemli bir yapıt. insanların teröre nasıl itildiğini ya da benzer insanların terörle nasıl kontrol edildiğini gayet güzel anlatmış.
hesabın var mı? giriş yap