cloud 9

• (bkz: cloud number 9)
• oludeniz'deki barlardan biri, yamac parasutu yapan insanlarin standart mekani. ozelligi dev ekranda babadag'dan canli yayin yapmasi ve aksamlari da bu yayina banttan devam etmesi ve surekli havacilikla ilgili seyler gostermesidir..
• bir george harrison parcasi.
  
  ayrica john lennon'in da "#9 dream" adinda bir parcasi vardir. o yuzdendir ki;
  (bkz: dream number 9)
  
  ve tabi "revolution 9"in da girisinden hatirlayabiliriz bu "number 9" fenomenini.
  (bkz: revolution 9)
  
  ve tabi yeri gelmisken;
  (bkz: one after 909)
  (bkz: numeroloji)
• bir george harrison albumu ve sarkisi.
• 1987 çikisli george harrison albümü.
  
  cloud 9
  that's what it takes
  fish on the sand
  just for today
  this is love
  when we was fab
  devil's radio
  someplace else
  wreck of the hesperus
  breath away from heaven
  got my mind set on you
• caryl churchillin oyunun ilk perdesinde cinsellik aileye ve sosyal stabiliteye zarar verebilecek olduğu için bastirilip kontrol edilmesi gerektiğini düşünüyor karakterler, ki erkek-kadin-heteroseksuel-homoseksuel-beyaz-zenci hepsi baskıcı olarak clive'a boyun eğmiş onun kurallarina göre yaşiyorlar. ilk perdede cross dressing kullanilmasinin nedeni de bu. betty clive'in düşüncelerini o kadar benimsemiş ki bir erkek tarafindan oynanmasi çok normal. veya joshua'nin beyni beyaz kolonizör tarafindan öyle yikanmiş ki onu bir beyaz oynuyor. ilk perdede ataerkil aileyle vatan arasindaki paralellikler oldukça ilginç, ancak biraz fazla göze sokulmuş diyebiliriz. clive'in dünyasinda hem afrika kitasi hem de kadinlar henüz tam olarak keşfedilememiş karanlik bölge olarak yer edinmiş durumda. homoseksüellik ise güvenli heteroseksüel erkek bağina en büyük tehdit, affedilemez bir suç, hatta milletler (roma) bu yüzden yikilabiliyor. ikinci perdesi cinsel devrim sonrasinda geçiyor. homoseksüelliğin daha serbest yaşanmasina rağmen hala cinsel politika ile devlet politikalari bağli, özel hala genel. irlandadaki savaş ile orduya ve ataerkil toplumun devam ettiğine işaret edilmiş. lezbiyen olan lin kizi cathy'ye pantalon giydirip tüfek filan aliyor ancak cathy bu sefer etek giyip küpe takmak istiyor. evlatlara belirli cinsiyet rollerinin giydirilmesiyle, cinsiyet kimliklerinin kolonize edilmesi devam ediyor. oyunu güzel yapan elbette daha gizli olan günümüzün problemleri ve geçmişle olan devamlilik. insan ister istemez yine de iki perdeyi karşilaştiriyor. ikinci perdede artik betty de orgazm oluyor, bu gelişme biz okurlari mutlu etmeye yetiyor mu ?
• (bkz: cloud nine)
• yeni battlestar galactica'da, icinde park olan kocaman domuyla dikkat ceken luks yolcu gemisi.
• şunun eşliğinde: http://www.youtube.com/watch?v=16dhceci83s
  
  battlestar galactica'da zevk sefa sürülebilen yegane gemiydi. crew burda o metal yığını savaş gemilerinin verdiği gerginliği atarken, roslin de koloni temsilcileriyle meclis toplantılarını yapıyordu, hatta biodome'a çıkıp adama'yla konuşurken bir taraftan da geçmişe dair imgeler falan görüyordu.
  
  sırf bu cloud 9 gemisinde bulunabildiği için gıcık olur, kıskanırdım roslin'i. herkes tıklım tıkış gemilerde dururken onun böyle bir ayrıcalığı olması sininr ederdi beni. benim olmalıydı cloud 9, benim!! zira bu gemi hayatımın bir bölümünü geçirmek istediğim yerler arasında baya üst sıralarda yer aldı uzunca bir süre. düşünsene; uzaydasın, sürekli cylon tehdidi altındsın ama gir dome'a, ooh her şey güllük gülistanlık. pırı pırıl güneş, havası temiz, ferah. daha ne isterim hayattan diye kuruyordum ki, tam da benim bu iç sesimi duymuş olacaklar, gemiyi "lay down your burdens" bölümünde number 6 kopyasına patlattırdılar.
  
  yazık oldu
• (bkz: cloud9 ide)