• dondurma ya da meybuz yediğimde bademciklerim şişerdi. bazen yemesem de şişerdi. ama dondurma yediğimde şişmediği hiç olmadı. kuzenim bademciklerini aldırdı ameliyatla. karşımda cayır cayır kütür kütür dondurma yedi ve hastalanmadı. ona çok özenmiştim. kaç yaşına geldim o sahne hala gözümün önünde.
    hasta olmayı göze alarak yenen dondurmalar herşeye rağmen güzeldi.
    uzun lafın kısası dondurmadır çocukluğuma dair içinde kalan yegane uktenin sebebi...
  • aileyle büyümek
  • ben keman babam saz dediği için müzikal kariyerim flüt çalmaktan öteye gidemedi.. şimdi her imkan var hevesim yok.
  • ışıklı ayakkabımın alındığı günün akşamı çalınması. o zamanlar kapının önünde çıkartırdık ayakkabıları hiç de bir şey olmazdı. sahip olalı daha bir gün bile olmamışken, alıp gitmişler. çok ağlamış ve üzülmüştüm. durumumuz da vardı neden yenisini almadılar bilmiyorum ama hala içimde uktedir.
  • hiç akülü arabam olmadı. 30 yaşına geldim şimdi bile akülü araba süren bi çocuk görsem içim bir acayip olur:((
  • (bkz: action man)
  • hiç oyuncağım olmadı çocukken.

    şimdi elbette 40 yaşında oyuncak bebekler almıyorum kendime ama oyuncak konusunda çocuklara karşı çok hassas davranıyorum. bir şeyi sadece "şu da güzelmiş" dedikleri için bile alıyorum. doysunlar iyice.
  • hayatımda hiç bisikletim olmadı, bisiklet sürmeyi bile bilmiyorum...
  • aksakallı masalcı bir dedemin olmayışı. halen kanayan ise kelebek kovaladığımız alanların avm olmasıdır. hafızanın silinmesi gibi..
  • ışıklı spor ayakkabı ve atari. şimdi hangi çocuğa hediye alacak olsam ışıklı spor ayakkabı alıyorum. dün bile yeğenime hediye alayım dedim elim direk onlara gitti. utanmasam şu an alıp giyerim de utanıyorum:)
hesabın var mı? giriş yap