786 entry daha
  • lacoste'un ingilizce timsah olduğunu.
  • televizyonun arkasında kapı olduğunu zannediyordum. televizyonda izlediğim her şey de o kapının arkasındaydı...
  • mazda 323'ün transformers olduğunu düşünmek
    bir de ilk otomatik vites arabamızı alacaktık.
    babam otomatik araba alacağız diye bahsederken "aa ne güzel biz söyleyeceğiz, o gidecek" diye düşünmüştüm.
    iyi yine bu günlere gelmişim
  • çocukken abimin bulunduğu yaştaki insanların çok büyük işler yaptığını zannederdim. şimdi ise o yaşlardayım, hiçbir şey yapmıyorlarmış keşke geri dönüşüm olsa :(
  • çok hızlı konuşursam ingilizce konuşmuş olurum zannederdim.
  • herkesi ağzından nefes alıyor sanırdım. ağzı kapalı olanlar nasıl nefes alıyor acaba diye kara kara düşünürdüm

    arabada sadece direksiyon olduğunu sanırdım. direksiyonu hiç çevirmeden araba nasıl gidiyor acaba diye kara kara düşünürdüm

    okula hep beslenme çantasıyla giderdim o yüzden kantinden hiç alışveriş yapmazdım. kantine hiç gitmediğim için uzaktan bakardım kantinde büyü gibi özel gizli şeyler satılıyor sanırdım.
  • cami minaresini allah zannetmemdi, hatta gece biz uyurken minarenin aka. allahın, evleri dolaşıp uyurken nefes alıp almadığımızı kontrol ettiğini sanardım.
  • tek başıma dışarı çıkabileceğim yasa geldiğimde her şeyin çok güzel olacağını sanmam..
  • baklavanın içine kıyma konuyor sanıyordum.
  • haydarpaşa tren garının içinde roller coaster gibi bütün gün tren gezdiğini düşünürdüm.
3625 entry daha
hesabın var mı? giriş yap