• kuzenim evlilik yildönümleri icin yeni aldığı süper über seksi, full transparan, uzun dantel geceliğini göstermektedir;

    kuzen- beğenir di mi suzan?
    ben- kızım oha beğenilmez mi ya, giysene bi üstünde göreyim

    geceliği giyer, üzerine ayıplı kızsal goygoylar yapılmaya devam edilir. bu sırada odaya kuzenin küçük kızı ece girer;

    ece- anneee! çok güzel elbiseeen. düğüne giderken mi giyceksin?
  • -dayı sen neden hep evdesin?
    +balım çünkü işsizim.
    -peki neden restorancı falan değilsin?
    +?#?%*#*@jah
  • anasinifinda iki kiz ögrenci evcilik oynamak icin sandalyeleri daire biciminde koyup dairenin icine minderleri yerlestirip oyuna baslarlar..oyuna dahil olmak isteyen ikiz erkek ögrenciler kizlara oyuncak kedi getirir..kizlardan cazgir olani:
    -kedi istemiyoruz evimiz yeni halilarimiz yeni..tuy doker o.
    ardindan ikizlerden biri oyuncak penguen getirir..
    cazgir cimcime:
    - istemeyiz.bizim baligimiz yok..nasil besliycez onu..
    yine ikizlerden biri tavuk getirir.
    cazgir sipos:
    -bizim evimiz sehirde..sehirde tavuk beslenmez..
    bu defa ikiz kardesler birlikte kapilarina gider ( onlara gore kapi):
    -e biz gelelim o zaman
    -hayir biz bekar iki genc kiz kaliyoruz evde..erkek misafir kabul edemeyiz,siz ancak bahcede ikiz heykel olabilirsiniz..
    ardindan bu iki kardes guya evin bahcesinde el ele tutusup heykel oldular :))))) (piiiii daha simdiden)
  • 10 yasinda, dünya tatlısı ogrencimle ders çalışırken gözü masanın üzerinde duran kitaba gidiyor. (bkz: rotasız seyyah)
    -aa ben bu adamı tanıyorum. babam ınstagram'da takip ediyor.
    -ne harika bir insan değil mi? bir sürü yere gitmiş.
    kız kitaba bir göz atıyor.
    -hmm evet öyle ama bence bu çok ilginç bir şey değil. burada sözü edilen pek çok yere ben de gittim.
    -nasil yani?
    -eee annem hostes ya. bazen ucusa beni de götürüyor. mesela yarın da johannesburg
    'a ucacagiz.neresi biliyor musunuz?
    -elbette annem hostes değil ama biz küçükken evimizde kocaman bir atlas vardı. haritada şehir bulmaca oynardık.
    -atlas ne?
    -!!!
    ee iste böyle, atlas nedir bilmeyen ufakliklar dünyanın bir ucuna uçarken biz de arkalarindan bakıyoruz. artık google maps var tabi. ama onda da şehir bulmaca oynanmaz ki...
  • ilkokul birinci sınıfta ve okulun birinci ayında 5.5 yaşındaki kardeşim ile öğretmeni arasındaki diyalog kardeşimin öğretmene hiçbir şey demeden dışarı çıkmaya teşebbüs etmesi ile gerçekleşir:
    ö: emir nereye gidiyorsun oğlum benden izin almadan?
    e: öğretmenim lavaboya gitmiyorum ki.
    çocuk daha önce lavabo isteği dışında kimsenin dışarı çıktığını görmediğinden yalnızca lavabo ihtiyacı için öğretmenden izin istenmesi gerektiğini düşünmüş.
  • çocuk: (elindeki, yediği meyveyi göstererek) bunun adı ne?
    annesi: kayısı oğlum
    çocuk: (biraz sessizlikten sonra) peki neyin kayısı?
  • diyalog minibüste bir anne kız arasında geçektedir.
    çocuk 3-4 yaşlarındadır ve minibüsün camını sürekli açıp kapamaya çalışmaktadır.
    anne: kızım yeter artık yapma bak
    kız: ama neden
    anne: yapma kızım sürekli
    kız: ama anne neden, bagımlılık mı yapar yoksa, danone gibi mi yine mi canım ister?

    o yaşta tatlı kızın yaptığı benzetme herkesi güldürmüştür.
  • kreşte en sevdiği ve en iyi anlaştığı arkadaşını hayatına da dahil eden (artık aşık mıdır nedir bilemem) 3,5 yaşındaki oğlumla aramda geçen diyalog;
    yazı tahtasında alfabe çalışıyoruz.

    ben: oğlum bunlar küçük harfler.
    oğlum: anne bak şşş, şeyma’nın ş’si.
    ben: aa evet.
    oğlum: (ş harfini yaparken) anne çok tatlı di mi?
    ben: evet oğlum çok tatlı şeyma.
  • cihangir'de bir kafede 3 arkadaş sohbetteyiz. 7 yaşındaki hiperaktif kız çocuğu yanımızda bitti, arkadaşımın kucağına bir kolunu dayadı ve ikimizin ortasındaki kedi sığacak boşluğa gözünü dikip bakmaya başladı.

    arkadaşım: n'oldu tatlım? bi şey mi istiyorsun.

    çocuk: dik dik bakarak ve kafasıyla aramızdaki boşluğu işaret ederek, "araya oturmak istiyorum"

    ben: olmaz. orada huzur oturuyor, sen görmüyorsun, hadi yallah.

    yok ağlamadı. yavaşça uzaklaşıp beri tarafta hoplayıp zıplamaya devam etti.

    komik bir diyalog olmasa da, ben epey uzun güldüm.
  • abinin papağanı vardı. cabbar...

    benim kız ve yiğenim çok severlerdi. cabbar öldü bir süre sonra.

    aradan bir süre geçtikten sonra babam vefat etti. rahmetliyi defnettik mezarına. misafirleri gönderdik. bizde tam ayrılacakken benim kız ve yiğenim koşturarak geldiler. ikisi bir ağızdan bağırarak...
    cabbarı mahmut dedenin yanına gömmüşler...!!!
hesabın var mı? giriş yap