• bana şu sözü söyletmiştir.
    "yeterince türkü dinlemiş olsaydınız, mutlu olmayı istemezdiniz..."
  • artvin'e çok yakışan türkülerden biri. hele ki medyanın moda deyimiyle "bütün yurt sibirya soğukları etkisi altındayken" daha sık aklıma geliyor şimdi.

    artvin'de dağlar var dostlar. dağlarda kar sesi var şimdi. o karlar eriyip çoruh'a karıştığında dağlarda yeşil rengin sesi olacak. rengin sesi olur mu demeyin. oluyor. dost sesi, mert adam sesi, civan delikanlı sesi, has insan sesi gibi... yeşilin çokluğu önce şaşırtır. aç gözlülükle bakmaya başlarsınız. yorulur gözleriniz yeşilden. dağlara bakmaktan yorulursunuz. işte o yorgunluk anında yeşilin sesi kolunuza girer. tutar kaldırır sizi çöktüğünüz yerden. çeker kendine. bir sarılır, bırakmaz. sevgilinin sarılması gibidir içten, sıcak, sımsıcak...

    sesin ardında o dağ senin bu dağ benim gezersiniz artvin'de, dilinizde o türkü, kazım da kulağınızın dibinde söylüyordur sanki: dağlarda kar sisi var/tarlada zar izi var/kurban olam artvin'e de/içinde yar sesi var...

    düzeltme: bizzat artvin'de yaptığım inceleme sonucu aslının "dağlarda kar sisi var" olduğunu teyit ettim, dağlarda kar sesi var şeklinde yerleşmiş dilimize. bu yanlışı düzeltme gayreti içindeyiz de bakalım başarabilecek miyiz?
  • çift jandarma olarak da bilinen bu türküye dağlarda kar sesi var ismi bence daha çok yakışır. türkünün şöyle bir hikâyesi de varmış, eksik kalmasın.

    iki genç arasında büyük bir aşk başlar. bu karasevdayı bilmeyen kalmaz. birçok insan, bu gençler için nağmeler yapıp türküler söylerler.

    artık kızı istemenin zamanı gelmiştir. genç oğlan, kızı istetir; ancak, kız babasının kesin razılığı olmaz. herşeye rağmen geri çevirir. kızını bir başkasına (beşik kertmesi) sözlemiştir.
    bahar ayları gelince köylerden, yaylalardan göç başlar. bu göçler halk arasında büyük eğlencelerle tertiplenir.; bunlar da yer yer isimlendirilir. bu mevkideki ismi ise (vargoda) yayık yaylamak, yayla zamanı eğlenceleri olarak bilinir.
    işte bu tarihlerde, genç oğlan, sevdiği kızın verileceği genci vurur ve köyden kaçar. köy halkının yaylaya çıkmasını bekler ve o gün gelir.
    köy halkı, binbir eğlence masalıyla göçe koyulur. uzunca bir yol aldıktan sonra, ilk konaklayacakları mevkiye gelirler. o düzlüğün, yani mevkinin ismi vaket'tir. vaket'e gelirler.
    köy halkı burada eğlenmeye başlar. davul, zurnalar çalınır; türküler söylenir; oynanır; koçlar kesilir; kebaplar vurulur; yiyilip içilir.
    genç oğlan, sevdiği kızın da orada olacağını bildiğinden, bunu takip eder. genç oğlan, halkın arasına gelir; uzaktan sevdiği kızı gözler, kız da sevdiğini görür ama, bir türlü yaklaşamazlar. bakışıp hasret giderirler.
    o arada genç kız, bir de ne görsün, karşıdan iki jandarma geliyor; sevdiğini götürecekleri genç kızın içine doğuyor. genç kız, acılar ve üzüntüler içerisinde ağlayarak sevdiğini uyarma amacıyla bu türküyü yakıyor.
    daha sonra bu öyküyü yaşayanlar, gençlere atfen ve hatırlamak, yaşatmak maksadıyla halk arasında türküsü söylenmek üzre oyuna dökmüşlerdir. oyun, halk arasında sıkça oynanan bir oyundur. belli bir sayı sınırı yoktur; kız-erkek genelde karma olarak oynanır. oyun, çizgi ile başlayıp yarım daire sağ yay üzerinde oynanır.
    artvin şavşat'ın bir köyü olan baket aynı zamanda türküye ve bara adını veren yerdir. ancak türkü ve oyun, şavşat barı olarak bilinir. aslında üç bölümden oluşan bu bar, trt arşivine bitlis türküsü (daha sonra artvin türküsü oygnin notu) ve yalnızca bir bölüm olarak aktarılır.

    ilk tercihim ezginin günlüğü'nün 1988 yılında çıkardığı doğu türküleri isimli albümlerinde hakan yılmaz'ın seslendirmesidir. ikinci tercihim ezginin günlüğü'nün 1988 yılında çıkardığı doğu türküleri isimli albümlerinde hakan yılmaz'ın seslendirmesidir. üçüncü tercihim ezginin günlüğü'nün 1988 yılında çıkardığı doğu türküleri isimli albümlerinde hakan yılmaz'ın seslendirmesidir. dördüncü tercihim... :'(

    dinlemek için tıklayınız efenim...
  • sırf içinde yar sesi olduğu için memleketine kurban olacakların türküsü.

    dağlarda kar sesi var lo
    tavlada zar sesi var
    kurban olam şavşat'a da
    içinde yar sesi var

    haydi hanım haydi canım
    şinanay aslan (şirin) yarim

    zeytin yaprağı yeşil lo
    dibinde gayfe pişir
    benden sana yar olmaz lo
    aklını başa devşir

    haydi hanım haydi canım
    şinanay aslan (şirin) yarim

    çift jandarma bekliyor da
    kaymakam konağında
    al jandarma vur beni de
    o yarin kollarında

    haydi hanım haydi canım
    şinanay aslan (şirin) yarim
  • insanların rahatça yaşayabildiği, dogmalardan uzak, streslerden uzak, temiz doğası olan nadir ilimiz, artvin'in türküsüdür. modern ve pozitif insanlarıyla dikkat çeker bu ilimiz.
    kar sesi denen şey gerçekten var ki yaylada içtiğiniz o kar soğuğu muhteşem suyun tadına varıldığında anlaşılır bu...
    muhteşem doğanın eşliğinde belli bir ritm ve ahenkle yaşar artvin insanı.
  • artvin'li, hopa'lı güzel insan söyler bunu. gerçektende öyledir...
    böyle kış vakti dağlarına çıkacaksın artvin'in, yavaş yavaş yürüyeceksin kimsecikler yokken.
    o beyaz elbiseli yeşilin altında yürürken, bir ayağını bastığın yerden ses gelir bir de yüzüne çarpan büyük büyük kar tanelerinden.
    dağlarda kar sesi var; iç gıdıklayan ses, derine giden ses, özlediğim ses.
  • ezginin günlüğü'nün ezginin günlüğü olduğu günlerde dinlemeye doyulamayan hakan yılmaz yorumu
  • hakan yılmaz "ne de güzel söylemiş" dedirten türkü.
  • aklımda ses,
    uyandım
    şimdi dağlarına kar sesi düşer aklımın
    uyan
    dağlarda kar sesi var..
    dinle'n.
  • ezginin günlüğü'nün doğu türküleri adlı albümünde bulunan ve hakan yılmaz tarafından seslendirilen şarkı.
hesabın var mı? giriş yap