• abartıldığı kadar da kötü olmadığı kanısındayım. en azından alice cooper'dan barry white'a uzanan dönemin müziklerini dinlemek, eva green'in elindeki sınırlı malzemeyle harikalar yarattığını ve 70'li yıllara adapte olmakta zorlanan barnabas collins rolündeki johnny depp'in eğlenceli performansını görmek için izlenebilir diye düşünüyorum. son yıllarda bu adamdan neler neler izledik, bu filmi tü kaka ilan etmek diğer yaptığı kötü filmlere haksızlık bana kalırsa..

    http://sineofrenik.blogspot.com/…/dark-shadows.html
  • tüm entryleri okuyunca farkettim ki (bkz: ekşi sözlük bok atma timi) tekrar aramızda ve her zamankinden güçlü. öncelikle, tabi herkesin zevki ayrıdır, herkes istediği görüşü belirtmekte özgürdür. o yüzden aşağıdaki görüşlerin korkmak istemeyen, çok yüksek beklentilerle gitmeyen, korkmadığı için memnun kalan bir izleyiciye ait olduğunu söylemek lazım.

    --- spoiler ---
    çok yüksek beklentilerle gitmedim, korkudan, gerilimden, fantastik öğelerden anlamam, bu konuda çok film izlemişliğim yok, geniş çaplı yorum yapma hakkım da yok. ama o kadar da kötü değil ya. gerçekten. bence tim burton hollywooddaki vampir filmlerini görüp yeter, ben bundan iyisini yaparım dedi ve yaptı. mr. depp bukalemun gibi her filmde farklı bir karaktere bürünmesiyle kalbimi çalmış bir insan ve bu filmde de gayet başarılı. mezardan çıktığında asfalt'la ilk karşılaşmasından, arabanın farlarını şeytan gözü zannedip ona 1700lerin ingilizcesiyle havalı laflar atmasına bence küçük detaylar hep komikti. komik olmaktan çok aslında gerçekçiydi. 1700lerdeki bir insan-vampir kalkıp 1970lere geliyor ya ne olacaktı? mcdonaldsla karşılaşması, hippilerle muhabbeti, troll'e bakışı aklıma gelen başka küçük detaylar.

    gelelim eva green'e. eva, eva, eva. karakterden dolayı yer yer "bırak artık yeter evladım sevmiyor seni" desem de filmi çok daha izlenilebilir yaptı bence. kadın seksi. başka söze gerek yok. ve hep sarışın kalsın.

    filmin sonunda küçük çocuğun aptal babasını öldürmek istedim, allah belanı versin defol git. başından beri sevmemiştim zaten. çocuğun annesini de görmemiz güzel oldu. genç kızın sonunda kurtadam/kurtkız/kurtinsan çıkması da ayrıca absürd ve komikti bence.

    eva green'in karakterinin ölümünde suratının yumurta kabuğu gibi olması, sonundaki kalp, her şeyiyle görsel açıdan muhteşemdi. zaten tim burton yani o kadar da olsun.

    sonuç olarak, bence beklentileri yüksek tutmadan iyi vakit geririlebilecek bir film
    --- spoiler ---
  • sağdan soldan olabildiğince olumsuz eleştiri okuyup biraz korkarak biraz da 'tim burton' yapmış her halükarda izletir kendini fikriyle gittiğimiz film. bittabi izletti hem de sıkmadan. saygı duyduğumuz abimizin en iyi filmi değilse de bunca yıldır yarattığı manyak dünyanın devamı niteliğinde olduğu kesin. johnny depp yine iyi yine bir çok açıdan film için biçilmiş kaftan ama filmin başında özellikle gençleştirildiği bölümler dışında artık 18lik genç bir kızın kalbini çalacak kıvamda da değil maalesef. aynı yaş grubunda olan michelle ablamız ise bana göre cami de mihrap da burada der gibi, kırışıklarını gizlemeden yaşına uygun anne rolünde yine kendini sevdiriyor.
  • hakkındaki entryleri okuduktan sonra sıkılıp yarısında çıkarım sandığım, ancak çok eğlendiğim bir tim burton filmi.

    barnabas collins'in 1972 ile tanıştığı ilk sahnelere ve özellikle mcdonalds/mephistopheles esprisine bayıldım.
  • kick-ass'den beri görmedigim chloe grace moretz'i atarlı ergen olarak gösterek kendimi garip hissettiren filmdir. küçük tatlı bir kızdı en son gördügümde, kocaman olmus hakkında bel altı espriler yapıldıgı filmlerde oynamaya baslamıs. vay anasını yaslandık mı noldu amk.
  • ben çok beğendim. tabii beğendim derken tim burton'ın neredeyse tüm filmlerini seyretmiş, yazdığını çizdiğini okumuş ve kendisini ciddi anlamda çok seven biri olarak beğendim.

    ağzımda bi beetlejuice bi mars attacks tadıyla seyrettim filmi. o grotesk, karanlık atmosfer her zamanki garip tim burton mizahıyla birleşince ortaya hep böyle bir şey çıkıyor zaten, yönetmenin tarzını bilenler için sürpriz olmadı. kaldı ki afişlerinden bile buram buram belliydi "ciddi" bir vampir filmi olmayacağı.

    neyse barnabas collins, yani johnny depp! senin bu dünyada güzelleştiremeyeceğin bir karakter, altından kalkamayacağın bir rol yok mu? emo saçlarından sen suçlusun! ve angelique bouchard collins, yani eva green! iyi ki bu rolü sen kapmışsın, seni izlerken çok keyif aldım ve sende heath ledger'ın joker yorumuna çok benzer bir delilik görüyorum.

    imax olması şu açıdan güzel oluyor, mekanlar o kadar şık ve detaylandırılmış ki, renkli, makyajlı, kostümlü ve tabii ki de birbirinden sağlam oyuncular tarafından canlandırılan karakterleri izlerken, etraftaki objeleri kaçırmak haksızlık olur.

    ulan kendim çeksem bu kadar reklamını yapmam, gidin izleyin işte.
  • daha ilginç bir finale sahip olabilecek film. ikinci bölüm sönüktü.
  • klasik bir tim burton filmi. film benim hoşuma gitti, vakit geçirmek için güzel bir film.
  • tim burton filmi değil. bunca kötü yorumu duyduktan sonra en düşük beklentiyle gittim ama yine de çok kötüydü. nerede big fish, vincent, beetlejuice gibi harika filmler nerede bu. biraz twilight havası da var filmde, bir noktadan sonra artık bu da olmaz ya dedim, perdeye bakmaya ben utandım. sweeney todd ve alice in wonderland ile tim burton'ın çıtası düşüyordu biliyoruz ama bu kadarını beklemezdim cidden. bir de dark shadows ismine aldanıp da karanlık, gotik bişi düşünmemek lazım, daha çok komedi tarzında olmuş. hem bundan önce frankenweenie'nin uzun versiyonunu vardı sırada diye biliyordum, ona noldu ki. keşke onu çekseydi yönetmen.
  • --- spoiler ---
    barnabas collins: the collins have always held the biggest and most expensive balls.
    roger collins: that's what i've been saying, this family needs more balls!(ailedeki kadın popülasyonuna istinaden)

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap