• (bkz: darülacuze)
  • kayışdağı tesisleri epey büyük olduğundan mıdır nedir buradaki yaşlılar daha kendine dönük, daha soğuklar. okmeydanındaki curcuna, bağlılık, arkadaşlık burada yok. zaten genelde nerede çok steril ortam varsa o kadar resmiyet vardır.
    bugün çok güzel bir olaya şahit oldum bir de;
    demanslı yaşlılar bölümünden bir teyze sürekli kemal geldi mi, kemal'i gördün mü diye soruyordu. hemşireden aldığım bilgiye göre eşi kemal bey erkek kısmında kalıyormuş, her gün tekerlekli sandalye ile onun yanına gelip sohbet ediyorlarmış. pek etkilendim bu durumdan. özellikle gittikçe zayıflayan hafızası sadece 'kemal' ismini unutmamak için sürekli tekrarlıyor gibiydi.
  • sonbahar ve kış aylarında ana kapısından aşağı giderken beyaz çizgili yol yerine sarı çizgilinin kullanılması, soğuk rüzgarından taş kesmemek için elzem olan tesistir. ama kişi otlayan keçi, zıplayan sülün, gurlayan güvercin, gıdaklayan tavuk ve bilimum köy hayvanı görmek istiyor, tezeğin enfes aromasını ciğerlerine doldurmak ve sabahın 8inde ofise giderken hayvanlara selam vermek istiyorsa beyaz çizgili yol onun tercihidir.
  • yaşlı insanların referandumda evet demeye zorlandığı, hayır diyenlerin oy kullanmaya götürülmediği kurum!
    (bkz: http://www.telgrafhane.com/…skandallarbitmiyor.html)
  • (bkz: çiftlik)
  • bir türlü doğru yazmayı beceremediğim kelime. önümde yazılı olunca da okumayı beceremediğim kelime. o son aceze kısmında dilim takılıp bir heceleme gibi bir şey oluyor.
  • http://www.darulaceze.gov.tr/…i.asp?caid=160&cid=61 adresinden wallpaper indirilebilen organizasyon.

    (bkz: darülaceze download)
  • her sene şişli belediyesi tarafından ön tarafı kurbanlık satış yerine dönüştürülüp sakinlerine eziyet çektirilen kurum.
  • akp'nin milletvekili seçilemeyen adaylarını müdür olarak atadığı, duvarlarını recep tayyip erdoğanla süslemiş olan kurumdur.
    http://www.facebook.com/…54867314165&type=3&theater
  • "sokak hayvanlarına gösterdiğin ilgiyi ve sevgiyi huzurevindeki yaşlılara da göster" diye fırçaladı annem geçen hafta..

    ne yalan söyleyeyim başta çekindim. "nasıl davranmam gerekiyordu, ne konuşacaktım, eli boş gitmek olur muydu, vs vs" şeklinde kafamdaki tereddütlerle gittim bu hafta sonu. ziyaretimden 3 saat sonra otoparka yürürken "kafama sıçayım, bugüne kadar neredeydim" diye hayıflandım.

    daha kapıdan girer girmez gözlerinin içi gülen insanlar bunlar. tek beklentileri üç beş dakika da olsa yanlarında oturup hallerini hatırlarını soracak birileri. o kadar mutlu oluyorlar ki. çok ileri derecede demans teyzeler ve amcalar da var, ona rağmen ellerini öpünce ağlayıp beni de ağlattılar.. "haftaya gelirken ne getireyim" diye ısrarla sordum, hiç bir şey istemiyorlar. sadece bayramlarda seyranlarda değil, sıradan günlerde de hatırlanmak istiyorlar.

    beni sıska ve paçoz bulan rizeli cavidan teyze "çizum azicuk kilo al, haftaya süslen de gel daa, ha burda bekar bi doktor oğlum var, seni göstereyim" dedi. kısmet de çıkıyor benden söylemesi.

    anne, teşekkür ederim sana..
hesabın var mı? giriş yap