• gerçekten çok iyi olanları resmen tuzaktır. davul çalmayan biri dinlediğinde göze öyle güzel gelir, her şeyi o kadar kolaymışcasına yaparlar ki hemen bi çift baget alıp başlama isteği uyandırırlar. davul çalan biri dinlediğinde ise elindeki bagetleri istemsizce yere bırakır, hayata küser.

    böyle bi tuzaktır işte, davula başlayıp biraz ilerledikten sonra kilitlenmiş, hiçbir şekilde kendini geliştiremeyeceğini hisseder insan. her şey önceden yapılmış, bütün sınırlar keşfedilmiş insanlar davulla kendilerini her şekilde ifade etmişler sanarsınız. bu noktada genelde davulcular ellerindeki enstrümanı sorgulayıp 2. bir enstrüman öğrenme, melodi üretme arayışına girerler.

    bunları aşıp da davul çalışmaya devam edenler yavaştan iyi davulcu olmaya başlar, yine de gittikçe kendini geliştirmesi daha çok zaman istemeye başlamaktadır. davul öyle bi enstrümandır ki ritm kaçırmayıp müziğe eşlik edebildiğiniz sürece karşıdan dinleyene her zaman güzel gelir, o yüzden müzik piyasası kendini geliştirmeye çok gerek görmemiş vasat davulcularla doludur. gerçekten iyi olanlar parmakla sayılabilirler.
  • türk'se 5/8 lik sevişir.

    (bkz: türk aksağı)
  • en iyi metronoma sahip olması gereken kişi.

    bir davulcunun ritim duyularının çok gelişmiş olması gerekir. daha da önemlisi yaratıcı olmalıdır. şarkının gidişatına göre en uyumlu ritmi çalmalıdır.

    eğer ki davulcu hatalar yapıp yavaş çalıyorsa bu onun yeteneksiz değil antremansız ve deneyimsiz olduğunu gösterir. şarkının gidişatında ritim düşüşleri yaşıyorsa veya alakasız ritimler çalıyorsa, gerekli esleri yanlış yerde çalıp girmesi gereken kısımlardan 1 ölçü önce ya da sonra giriyorsa ve en önemlisi bunun farkında değilse ya da bir türlü düzeltemiyorsa, ne yazık ki o kişiden davulcu olamaz.

    çok üst düzey durumlar dışında şarkıları içinden ölçüyü sayarak çalması ya da şaşırdığı yerden sonra şarkıya devam edememesi ya da ritmin ölçüsünü kaçırarak devam etmesi o kişiden davulcu olmayacağının en büyük belirtileridir.

    davul öğrenmek istiyorum diyen arkadaşlara not: yazılı kısımlardaki sorunları yaşıyorsanız lütfen bu hevesten vazgeçin. sizinde canınız sıkılmasın, grup arkadaşlarınızda kanser olmasın...
  • kızı başıboş bırakırsan varacağı iki orkestra elemanından biri.
    diğeri için (bkz: zurnacı)
  • " - sürekli olarak müzisyenlerle takılan adama ne denir?"
    " - davulcu!"

    esprisi ile gündeme gelir. ancak çok ayıp tabi davulcu çok önemli bir şeydir davulcusuz grup olmaz, olmamalıdır.
  • reflexleri cok kuvvetli olur...
  • okuduğumuz yıllarda dersliklerimizin bulunduğu koridorun duvarında rastladığım maninin öznesi.

    kiremitten baca olmaz,
    gitarcıdan koca olmaz,
    alacaksan davulcu al,
    güm güm vurur hiç yorulmaz.

    yazar: kodaman

    nasıl bir ruh hali ile yazmış çözemedim. durup duruken davulcuyu övmenin manası nedir? iki gün sonra yazıyı sildiklerini fark ettim.
  • rock tarihi denilince, ilk akla gelen ve daha önce kendilerinden bahsedilmemiş davulcular için;

    - charlie watts (bkz: the rolling stones)
    - don henley (bkz: eagles)
    - nick mason (bkz: pink floyd)
    - phil collins (bkz: genesis)
    - ringo star (bkz: the beatles)
    - roger taylor (bkz: queen)
  • amatör/yarı profesyonel olanlar için konuşmak gerekirse; arkadaşları röportaj verirken davul kuran/kaldıran,zil takan/çıkaran cefakar amelelerdir. öyle "gitarı hardcase'e koyayım, pedalları da çantaya tıkarız" kolaylığı yok malesef.
  • alaturası solist götüdür.
hesabın var mı? giriş yap