• pilates + yoga ile kazanmaya çalıştığım şey.
  • vertigo hastalarının hasretini çektiği fizik motoru.
  • geçmişin ağırlığı ve gelecek endişesi arasındaki ince çizgide durabilmek.
    bir taraf hayal kırıklıkları, bir taraf umut...

    bunu kendin bozduğunda süreci daha kolay yönetebiliyorsun belki, tekrar buluyorsun dengeni ama dışardan hiç beklemediğin bir müdahale ile bozulduğunda aptallaşıp sersemliyorsun ve bu sana bir anlık ipten düşme tehlikesi yaşatabiliyor...
    ölüme yaklaşıyorsun...
  • tek ayak uzerinde vucut agirligini bacaktan bacaga aktarip tekme calisirken ne kadar zor oldugunu farkettigim sey, sanirim otobus ve metrobuse binen kisilerde daha rahat saglanabilir.
  • yaşadığımız gezegende her şey uyumlu bir haldedir. dengelidir. ne eksik ne de fazladır. tam olması gerektiği düzeydedir.

    hayat yinyang gibidir. yin'in içindeki yang; yang'ın içindeki yin'dir. uyumludur. birbirinden bağımsız değildir.

    sevmek için nefreti; affetmek için kini; gülmek için ağlamayı; sessiz olmak için bağırmayı; neşelenmek için hüzünlenmeyi bilmeliyiz. kısacası uyumu/dengeyi yakalamak için olumlu olacağımız kadar olumsuzluğu bilmemiz gerekiyor. peki, yaşantımızda ne kadar denge de olabiliyoruz? hep uç modlardayız. ya hep ya hiç.
  • sezen aksu sesinden turgut uyar dinlemektir.

    (bkz: aşkım da değişebilir gerçeklerim de)

    bkz

    bu videodaki halini çok seviyorum sezen abla'nın elinde sigara, kafası yıldızları kıskandıracak irtifada.
  • “mükemmel” gibi bu da hipotetik bir kavram. denge hali, aslında denge zannettiğimiz farazi bir çizgide seyretmek için çırpınırken yaptığımız osilasyonların belirli bir pattern izlemesi. komik yani, dengenin kendisi, dengenin olmayışı. hayatta bu kadar nüktedan seyrek kavram var.
  • "her insan bir uyumsuzluktur, ölü olmadıkça."

    turgut uyar çok güzel anlatmış; mutlak denge, ölümdür. sadece insan için değil, hatta sadece canlılar için bile değil, canlı/cansız her ömrünü tüketmemiş sistem için geçerli bu. yaşam, hareket, enerji, iş demek, entropinin sıfırdan büyük olması demektir; düzensizliğin artması, ömrün azalması demektir. süreç ancak mutlak sıfır, mutlak hareketsizlik anında mutlak dengede olur. bu da ölümdür. yaşadığımız sürece dengede değiliz.
  • aşırı uçlar isteyip dengeyi yakalamaya çalışıyoruz. aslında gerçekte tüm uğraşılar dengeyi yakalamak ve denge de kalabilmek için. olumsuzluklar, denge halinin bozulması durumuyla ortaya çıkıyor. eğer bir yerde, olayda, hayatımızda negatiflikler, olumsuzluklar varsa kaynağı dengesizlik…

    dengesizlik olduğunda ise kontrolü çok zor. çünkü hızlıca yayılabiliyor. bir olaydaki dengesizlik bir diğerini, bir kişideki dengesizlik bir başka kişiyi, oradan evreni etkileyebiliyor. önü alınamaz bir hale geliyor. denge durumundan çıkmış bir kişinin kolay kolay dengeyi yakalayamaması da bu yüzden…

    bedeni, ruhsal rahatsızlıklarımızda bir dengesizlik sonucu ortaya çıkıyor. yine birimizin yapması gerekeni yapmaması, yapılmaması gerekeni yapmasıyla da denge bozuluyor. çok ince, hassas bir nokta. dengeyi yakalamamız ve dengede olmamız birbirimize bağlı… bu şekilde düşününce her birimizin ne çetrefilli bir mücadele içerisin de olduğumuz da ortaya çıkıyor.
  • insanlarda denge sistemi beyincikten yönetilir.beynin en alt kısmında yer alan beyincik gözler iç kulaklar, boyun ve omurilikten simetrik bir bildirim alarak dengeyi sağlar.gözler ortama göre nasıl durulduğunu, iç kulaklar başın pozisyonunu,boyun ve omurilik ise vücudun pozisyonunu beyinciğe bildirir.bu sinyaller sağdan ve soldan simetrik olarak geldiğinde insanın dengesinde bir sorun yaşanmaz.
    çapraz koordinasyon egzersizleri ile dengenizi güçlendirebilirsiniz .
hesabın var mı? giriş yap