• ozetle halki politikadan dislamak.. yoneten degil yonetilen kitleye, daha dogrusu güdülen sürüye dönüstürme islemi..
  • siyasetten uzakla$tirilma, uzak tutulma . 1982 anayasasi'nin hemen her$eyiyle hayatimiza soktugu, cogu insanin farkina varmasina zaman birakmadan yaydigi bir kavramdir . spk ve bununla ilgili bir cok kanunun beraberinde getirdigi bir olaydir . 80 sonrasinda turkiye vatanda$larinin kitleler halinde tutulakaldigi bir i$lemdir .
  • başlı başına kendisi bir politikadır.
  • amiyane tabirle halkı siyasetten soğutma. gerekçelerinden en göze çarpanı, dikta ile başa gelen askeri kanat halka karşı sorumlu olmadığını iddia ettiği gibi yargısal ve siyasal tüm erkleri kendinde görüp yasa yapmaya çalışmışlardır. bizdeki örneği ise, 1980 darbesinden sonra, 1982 anayasasının hazırlanma sürecindeki yıldırma politikasının uygulanışı bunun en zahiri örneğidir. haklı olan halk olduğu halde, elinde silah olan kendini bu yetkiye haiz görmüştür. tesirini üzerinden atamadığımız elim bir facia olarak günümüz türkiyesinde yaşayarak hissetmekteyiz.
  • bireylerin veya kitlelerin hukuk veya hukuk dışı yollarla siyaset dışı bırakılmasıdır. 1982 anayasası ile türkiye'de gerçekleşmiştir. 60 ve 70'li yıllardaki kitle hareketleri, halkın siyasette daha etkin olması, 61 anayasasının çoğulcu bir yapıyı öngörmesi gibi nedenlerden dolayı 82 anayasasını hazırlayanlar bu modeli anayasaya eklemişlerdir. bu yüzden 82 anayasasında tekrar çoğunlukcu demokrasi modeli benimsenmiştir.
  • depolitizasyon, bireylerin siyasal çıkar ve eylemlerini terk etmesi ya da bir grubun, kurumun veya eylemin siyasal süreçlerin dışında kalması, siyasetten soğuma, siyasal gelişmelere karşı ihtiyatlı ve mesafeli yaklaşımı benimsemesi anlamına gelir. (demir ve acar, 2002: 99)

    depolitizasyon, bireylerin kendi iradeleri dışında da gelişebilir. seçmenler, siyasal iktidar tarafından geliştirilen politikalarla siyasetten uzaklaştırılabilir. yine, bilgiye ve siyasete olan ilginin yok edilmesi de denilebilir.(bkz: 12 eylül 1980 askeri darbesi) (bkz: kenan evren)

    peki seçmenleri siyasetten uzaklaştırmak, ilgisizleştirmek nasıl başarılabilir? ya da iktidarlar her zaman uzaklaştırmak isterler mi? cevap hayır. özellikle bazı olaylarda yani siyasal iktidarın fayda sağlayabileceği olaylarda seçmenlerin de reaksiyon göstermesi beklenir ve bu yolla kitlenin konsolide edilmesi amaçlanır. (bkz: hollanda krizi) (bkz: israil protestoları) (bkz: milli iradeye saygı mitingleri)

    nasıl oluyor da bazı seçmenler, iktidarın, bütün krizlerde hatası olmayan taraf olduğunu düşünüp ona göre reaksiyon gösteriyorlar? (bkz: rövanşist yaklaşım) (bkz: eksik enformasyon) (bkz: asimetrik enformasyon)
  • son 18 yılda ülkemizde yaşanan olayların hemen hemen hepsinde akp tarafından başarıyla uygulanmış süreçtir. ab üyeliğinden tutun, ordu, ekonomi, suriye, darbe, fetö, insan hakları konularına varana kadar, halk gerçeklerden uzak tutulmuş, müthiş karartma operasyonları ile halkın gerçekle bağı koparılmıştır. kanunsuz, hukuksuz işlemler tesis edilirken, devlet, beka, din ve milliyetçilik gibi kavramlar sonuna kadar sömürülmüş, sorgulama süreç ve güdüsü yok edilmiştir.
  • ekşi sözlükte başından beri kendim için uyguladığım "politika"dır...
    bizdeki gibi kitleler arasında politik kamplaşmanın katı olduğu ve insanların ideolojilerini dokunulmaz ve değiştirilemez gördüğü toplumlarda politik tartışmaların hiçbir yararı olmadığı gibi sadece kin ve nefreti körüklediğini küçük yaşlardan beri gözlemlediğim için hep uygun gördüğüm bir tutum olagelmiştir..
    aslında dünyadaki politik gelişmelerle ilgili yorumda bulunmayı bu çerçevenin dışında tutarım, çünkü genelde iç politikanın holiganlığı dış politikayı pek de kapsamaz ve bu yüzden dış politikayla ilgili tartışmalarda taraflarda olumlu değişiklikler gözlemlenebilir...
    ancak ukrayna-rusya arasındaki çatışmada ilk defa bunun hiç olmadığını ve iç politikadaki holiganlığın bu olayla ilgili tavırlara tam olarak yansıdığını şaşkınlıkla gözlemledim... suçlamalar, hainlik yaftalamaları tam gaz gidiyor ve hararet dinmek yerine her gün daha da artıyor... kendimin de bu atmosfere yavaş yavaş girdiğimi gözlemledim bugün... ve bu midemi bulandırdı... yani ne nedenlerini etkileyebildiğim, ne de gidişatını etkileyebileceğim bu (acı) olayda holiganlaşmış kitlelerin iç politika didişmesinin tarafı olmaya başladığımı gördüm... o yüzden en azından bir süre bu konuda yorum yapmama kararı aldım... dayanamaz yorum yaparsam da ufak takılmalar şeklinde olur sanırım... zaten olaylar kendi mecrasında ilerliyor, ben depolitizasyonun huzurlu bahçesine çekiliyorum... haa, bu arada ukrayna'nın haklı olduğu ve kazanacağı gerçeğini de son bir ifade edeyim çekilirken... : ))
  • apolitizasyondan korktugum kadar kendisinden korkmadigimdir.
  • 1980 sonrasında türk polisi üzerinde çok başarılı bir şekilde uygulnana meret. 30 sene oldu, türk polisi hala sendika diye bir kavramın solculara mahsus olduğunu düşünüyor galiba.
hesabın var mı? giriş yap