• bugün 37. istanbul film festivali kapsamında rexx sineması'nda izlediğim 2017 yapımı film.

    film, yönetmenin deyimiyle ''dış kimliklerle tanımlanmak istemeyenlerin hikâyesi''ni anlatıyor ve aynı adamın yasını tutan alman bir fırıncı adam ile dul kalan israilli bir kadını izliyor. hüzünlü bir aşk üçgeninden yola çıkan film özellikle aşk ve aile kavramlarına incelikli bakış açısı; yas tutma, din, aile arasındaki çetrefil bağlar ve yemek tutkusunu işleyişiyle öne çıkıyor.

    iki erkeğin ilişkisi ile başlayan ve bir süre bu şekilde devam edecekmiş hissiyatı veren film ilişkinin bir halkasını oluşturan erkek karakterin vefatı ile bambaşka bir boyut kazanıyor. hamur işi konusunda on parmağında on marifet olan bir erkek ile eşini kaybeden ve kafe işleten bir kadının ilişkisi adeta diken üstünde ilerleyerek seyirciye biraz olsun tedirgin dakikalar yaşatıyor. başlarda mesafeli olan bu ilişkinin ilerleyen süreçte daha çetrefilli ve içinden çıkılması zor bir hal alsa da ilişkinin her iki tarafında bulunan tarafın katkısıyla inşa ediliyor. konusu itibari ile ilgi çekici olan film seyirciye keyifli ve duygusal dakikalar yaşatırken içinde barındırdığı pasta, kek ve çeşit çeşit kurabiyeler ile de iştah kabartıyor.
  • ilginç bir film, başarılı uygulanmış ve oyunculuklar iyi. çeşitli noktaları inceden eleştiriyor ancak yargılamıyor ve bana kalırsa bu güzel bir şey. sıkılırım diye düşünerek başladığım, sonrasında beni şaşırtan ve beğendiğim bir yapım oldu. izlemeyi düşünenler zamanlarını boşa harcamamış olurlar, tavsiye edebilirim.
  • şiir dolu bir film. duygular denizinin üstünde kâğıttan gemiler yüzdürürken bulabilirsiniz kendinizi.
hesabın var mı? giriş yap