• seçimlerde milletvekili sayısını hesaplamak için kullandığımız method:
    örneğin
    a-partisi 120, b-partisi 50, c-partisi 28 oy almış olsun ve o il 7 milletvekili çıkarıyor olsun
    a-partisine en çok oyu aldığı için 1 milletvekili
    a-partisine 120 için 1 milletvekili daha
    a-partisine 120/2=60 için 1 milletvekili daha
    b-partisine 50 için 1 milletvekili
    a-partisine 60/2=30 için 1 milletvekili daha
    c-partisine 28 için bir milletvekili
    b-partisine 50/2=25 için bir milletvekili daha
  • asıl itibariyle "d'hondt" şeklinde yazılan, aksi halde herhangi bir arama motorunda arattığınızda karşınıza "doğumsal metabolik hastalıkların tanısında idrarda organik asit analizi" gibi acaip birtakım şeylerin çıkacağı, seçim çevresi düzeyinde artık oy bırakmadan, tüm temsilcilerin partiler arasında dağılımını sağlayan bir nisbi temsil sistemidir. hesaplanmasında "ortak tam bölen sayısı" bulma gibi son derece matematiksel ve zevkli işlemlerle karşılaşılır. (bkz: matematik kusacak gibi olmak)
  • belçikalı bilim adamı victor d'hondt tarafından geliştirilmiş formülasyon
  • ülkemizde 1977 seçimlerinde kullanılmış olan bir seçim/ temsil sistemi.
    (bkz: milli bakiye sistemi)
    (bkz: nisbi temsil sistemi)
  • d'hondt sistemi. (bkz: dhondt)
  • seçim kanununda berbat bir şekilde tarif edilmekle birlikte, aslında kolay bir sistemdir.

    hesaplama, her bir seçim çevresi için, o çevredeki sandalye sayısı kadar aşama içerir.

    her aşamada, partilerin aldıkları toplam oylar, “o aşamaya kadar” çıkarmış oldukları sandalye sayısının bir fazlasına bölünür, diğerleri ile karşılaştırılır, en yüksek rakamda olan, o sandalyeyi alır.

    ilk aşamada, doğal olarak bütün partilerin oyları 1’e bölünür ve birbirleriyle karşılaştırılır, yani en yüksek oyu alan ilk sandalyeyi kazanır.

    ikinci aşamada, ilk sandalyeyi kazanan partinin toplam oyu (o aşamaya kadar kazandığı sandalye sayısı olan 1’e 1 eklenerek bulunan rakama) 2’ye bölünür, diğerleri yine olduğu gibi kalır. bu karşılaştırmada hangi partinin rakamı büyükse, ikinci sandalyeyi o kazanır. eğer ilk parti yine en büyük rakama sahipse, ikinciyi de o çıkaracak, sonraki aşamada onun toplam oy sayısı bu kez üçe bölünecektir.

    bu şekilde bütün sandalyeler sıra ile tahsis edilir.

    yöntemin doğası zaten büyük partilere avantaj sağlamakta iken (mesela hare yöntemine nazaran), bir de ülke barajı uygulaması, küçük partileri tamamen dışlamaktadır. [bu uygulamada ülke barajını geçemeyen partilerin her aşamadaki hesaplanan değerini “sıfır” alarak hesaplamaya devam edilmiş oluyor pratikte.] bir de eskiden ülke barajına ek olarak, çevre barajı da uygulanmaktaydı ki, bu işi tam olarak birazcık fazla oy alanın diktasına götürecek bir sistemdi. zamanında anap’in az buçuk fazla oyla tulum çıkardığı seçimler buna örnek gösterilebilir.
  • çevre barajı uygulaması anlamına gelen "barajlı d'hont" ise şöyle bir sistemdir:
    bir çevrede geçerli oy sayısı / çıkacak milletvekili sayısı bölümünden az oy alan parti milletvekili çıkaramayacaktır. eğer bir çevrede hiç bir parti bu barajı geçemezse, d'hont sistemi barajsız uygulanacaktır.

    şimdi, dediğimiz gibi zaten doğası gereği büyük partilere avataj sağlayan d'hont sisteminin bir de böyle uygulanmasının ne menem sonuçlar üreteceğini şöyle bir örnekle gösterebiliriz. diyelim ki bir çevrede 3 milletvekili çıkacak ve seçime katılan a-b-c-d-e partileri sırasıyla 100 seçmenin 34, 30, 25, 8, ve 3ünin oylarını almış olsunlar. barajsız dhont burada a , b ve c partilerine 1'er milletvekili verirken, barajlı dhont 3 sandalyeli çevre için geçerli olacak %33.3 çevre barajını diğer partiler geçemediğinden 3 milletvekilini de a partisine verecektir. neyse ki böyle bir şey uygulanmıyor şu anda.
  • idari bilimler öğrencilerinin " karşılaştırmalı siyasal rejimler " dersi içerisinde gördüğü seçim sistemlerinden biridir. hele bunun bir de " çifte barajlı " olanı uygulanırsa meclis bir iki, hadi bilemedin üç partiden oluşur en fazla. ufak partiler için elek görevi gören bir sistemdir.
  • türkiye'de %10 barajlı olarak uygulanan seçim sistemi. sistem kabaca, her partinin oyları her tur için, tur sayısına bölünerek (önce 1, sonra 2, sonra 3, milletvekili sayısına kadar) hesaplanır , o turda en yüksek oy alan kişinin milletvekili çıkarması şeklinde çalışıyor. bağımsız adaylar barajı geçmeden direkt seçiliyor yeterli oy sıralamasında.

    örnek: 100.000 seçmenli 6 milletvekili çıkaracak bir seçim bölgesinde yapılan seçim aşağıdaki gibi olsun. ayrıca, a partisi ülke genelinde %7 oy, b %16 oy, c de %20 oy alsın.

    a: 30.000
    b: 25.000** -> 12.500**** -> 8333
    c: 35.000* -> 17.500*** -> 11666*****
    bağımsız: 10.000******

    burada, a partisi ülke genelinde %10 barajdan altta kaldığı için hiç milletvekili gönderemez.
  • 2007 seçimlerinde bu sistem baraj olmadan uygulansaydı aşağıdaki sonuçlara ulaşılırdı.
    akp 341 yerine 269 milletvekili
    chp 112 yerine 121 milletvekili
    mhp 71 yerine 82 milletvekili
    dp 0 yerine 31 milletvekili
    bağ 26 yerine 31 milletvekili
    gp 0 yerine 17 milletvekili
    bağımsızların bir partiymiş gibi değerlendirildiğini belirtmek gerek elbette. victor d'hondt abimiz faşizanlığı önlemenin iyi bir yolunu bulmuş. memlekete acil demokrasinin yanı sıra acil olarak böyle bir sistem lazım.
hesabın var mı? giriş yap