• ne amacla yapildigini en guzel ozetleyen kareler sunlar olsa gerek

    kisa adam dizi setinde

    dirilis kisa adam

    dizinin yapimci sirketinin ortagi kemal tekden'in de 7 haziran secimlerinde ak partiden milletvekili secildigini unutmayalim.

    yani dizide tarihi gerceklik aramaktansa osmanli-hacli uzerinden gunumuz politikalarina (turkiye-bati) soylem yoluyla eklemlendirme aramak daha dogru olacaktir.
  • gelmiş geçmiş en iyi türk dizilerinden.
  • (bkz: ana, biz motifleri bitirdik)

    motif? senarist bey ne yapmak niyetindesiniz?
  • üzülerek belirtmek isterim ki yayınlanmaya başladığı günden bu yana zerre ilerleme kaydetmemiş olan dizidir. en büyük eleştiriyi aldığı nokta olan zoraki türk-islam sentezciliğinden vazgeçmeyeceklerini bildiğimize göre gelişim beklemek ahmaklık fakat bu kadar övülünce insan istemez bir beklentiye giriyor.

    aynı dönemde dünyanın yarısını feth etmiş olan moğolların işi gücü bırakıp af buyurun çük kadar beylikle uğraşması, hala kılık kıyafetin yarım yamalak, dövüş sahnelerinin üç kişiden ibaret olması kimseyi sıkmıyorsa izleyicide bir problem var demektir. daha önce uzun uzun yazmıştım. (bkz: #47746213) o günden bugüne geçen 60 küsür bölümde arpa boyu ilerlememişler. nasıl olsa izleyen keriz çok. masrafa ne gerek var yasla gitsin mantığıyla devam ediyorlar.

    kostümler rezalet. sanki mao dönemi komünist partisi gibi herkesin tek tip giyinmesinin mantığını anlayan beri gelsin. börk müdür ne sikimse bari sağına soluna iki tane deri iplik yapıştırın ki el yapımına benzesin. bu nedir kardeşim? o nasıl bir hayvan derisidir? ejderha avladın da derisinden şapka mı yaptın kendine? hele şunu gördükçe kahkaha atıyorum. kuş gözü lüvers, naylon bağcık, hem çift iğne hem de bernina dikişi, finisaj deri, ortalarına da metal düğme basmışlar. bir deri ürünü daha ne kadar son yirmi yıllık teknolojilerle üretilebilir bilmiyorum. yetmişli yılları anlatan bir yapımda görsem yine yadırgayabileceğim bir şapka.

    türk halkına reva görülen kıyafetler bunlar. ertuğruldan başka kimsenin zırhı yok. soktumun haçlıları da gümüş iplikten kazak giyiyorlar. normalde tek amacı kesikleri engellemek olan çelik halkalardan oluşan bir üründür kendileri. yalnız dizidekiler yün kazak giydikleri için görevini yerine getiremiyor. şu kadının taktığı küpeler mevzu bahis tarihten 300 sene sonra tarih sahnesine çıkacak olan bir millete ait. detaya inersem daha sabaha kadar yazarım ama sıkıldım.

    kostümü bilmem neyi böyle yedirdin diyelim de şu dövüş sahnelerine bir çare bulun kardeşim. ne düzgün at binebilen adam var ne doğru düzgün dövüş sahnesi. bak savaş demiyorum. savaş tamamiyle ayrı bir konu. onu çekmeye büzüklerinin yemeyeceğini hepimiz biliyoruz da bari eli ayağı düzgün mantıklı sahneler çekin. allahın adını verdim şu sahneyi bir izleyin. https://youtu.be/mzt5q2s9zcm

    işin içine bolca islam din iman sosu katılması zaten cılkını çıkarmış ama hocanın duasında olduğu gibi bir ortam hakikaten var. beş-on kişi arasında bildiğin uhud tatsızlığı ayarında bir mevzu cereyan ediyor. bunun normalinde at binen savaşçılar geri zekalı değillerse üstlerine sürer ezer geçerler. kılıç çıkarmalarına lüzum kalmadan bağırsaklarındaki boku dökerler. yeminle emrah'ın yasak sokaklar filminde zengin piçi motorculardan yediği şu dayak daha inandırıcı.

    yahu daha 5-10 sene önce türk yönetmenlere klip çektiren orta asya ülkeleri bile daha başarılı yapımlara imza atıyorlar. biz nasıl bu kadar yerimizde saydık anlamak mümkün değil. şunun sadece üç dakika süren savaş sahnesini izleyin. liderin çelik zırhı, zırhlı at, slow motion olmadan çekilen geniş açılar, kopan kafalar-kollar, ok yediğinde attan yere kendini fırlatan figüranlar, sonrasında kalan yaralıların feryatları. dikkat ettiyseniz ertuğrul'da bir insan evladı yok ki sağ kalsın. hepsini tek hamlede yere serip öldürüyorlar. örnek verdiğim videonun savaş sahnesinden sonra gelip konuşan temir han'ın kendi dilinde konuşması ve düşmana anlatmak için tercüman kullanması bile fark yaratıyor.

    aynı şekilde türklere has hiç bir öğe yok bu dizide. ne savaş stratejileri ne dövüş teknikleri türklere özgü değil. dizide attan başka hayvan yok. türk'ün en büyük avantajlarından birisi hayvan ehilleştirmekteki ustalıktır. ne omuzda şahin ne kolda kartal ne de avda tazı var. atlar da zaten türklerin kullandığı tipte steplere özgü atlar değil. yukarıda örnek verdiğim dizide sadece bir göç sahnesi için 200 at onlarca deve, koyun ve keçi sürüleri, buna mukabil bir sürü köpek, kartal ve şahin var. türklerin at binmedeki üstün yeteneklerine dair bir tek sahne yok. al bak şuradaki atta ters dönerek ok atma hareketini yapacak bir adam bulmak çok mu zor? bir tane at devirme sahnesi olmaz mı lan 80 bölümlük dizide?

    kölelik, çok eşlilik, göçebe toplumun islam ile yaşadığı değişimler, vazgeçemedikleri eski efsun ve adetler vs. vs. döneme dair gerçekçi bir tane detay yok. en azından bir ağıt, bir kutsal ağaç, adak, kurban bişi gösterir insan. hani ortada akıl izan dahilinde diyaloglar, diplomasi ve tarihe dair bir şeyler var desem o da yok. ne keykubad, ne ertuğrul bey'in katkı sağladığı savaşlar ne de tekfurla diplomatik zekası sayesinde yaptığı barış antlaşmaları filan hiç biri yok. tıpkı reisleri gibi önüne gelene atar gider yapan hayt huyt çeken bir adam var. bunu izleyip övenler koca ertuğrul bey ile taşak geçildiğinin farkında bile değiller ya ona yanıyorum.

    yüz küsür bölüm sonra tekrar görüşürüz. ilk bölümlerde vikings, marco polo gibi yapımlarla karşılaştırmak gibi bir hata yapmıştım. bu kez kazakistan yapımı ile karşılaştırdığım için bile utandım. gelecekteki entryde muhtemelen iki yüz bin nüfuslu özerk şorya türklerinin çektiği dizilerin kalitesiyle karşılaştırırız.
  • şimdi 5 dakikadır izliyorum da dandik okul piyesleri gibi lan. allah allah?..
  • türk dizi tarihinin açık ara en iyisidir. bu kadar şa'şalı bir diriliş tarihini, bu kadar muazzam yansıtabilmek... ve bu hikayeyi müthiş oyunculuklarla birleştirmek... kelimelere dökmek imkansız. önünüzde saygıyla eğiliyorum.
  • türk dizi tarihinin açık ara en iyi dizisi falan değildir. dizi güzel olabilir, sevebilirsiniz de. ama bu gözler ezel gördü. zırvalamayınız.
  • ilk bölümünün ilk 20 dakikasına katlanıp kapattığım mal dizi.

    buradan diriliş ertuğrul'u resurrection ertugrul olarak çeviren netflix'e selam yollarım.

    daha iyi bir örneği için: (bkz: fıttırış ibrahim)
  • olk yormo dokkosono doyonomoyop kopottogom dozo. ulan hırt dizinin ilk bölümleri efsaneydi zaten
  • vatandaş "vatan, millet, sakarya" anlayışıyla bu diziyi izlerken, akşam bu diziden gazını alıp, sabah sokaklarda battal gazi edasıyla gezerken, türkmen şehri telafer elden gitti, kerkük'e kürt bayrağı çekildi, kırmızı çizgiler yerle bir oldu ve daha neler neler.
    uyan ey gözlerim gafletten uyan..
hesabın var mı? giriş yap