• ankara'da, konya yolu üzerinde seyreden bir dolmuşta bir kenara ilişmiş baba ile muhtemelen 7 yaşlarındaki oğlu pencereden dışarıyı izlemektedir. yol boyunca çocuk, binaları gösterip "aa buradan geçmiştik, burası gazetenin miymiş, dün bu alt geçit dolmuştu değil mi baba?"* türünden sorular sorar, babası da sakin bir şekilde oğlunun sorularını yanıtlar. ama çocuğun en bomba sorusu aşti'ye varmadan önce rıdvan ege hastanesinin olduğu yerde gelir. eskiden anavatan partisine ait olan, şimdiyse demokrat parti'nin bulunduğu binayı göstererek sorar çocuk:

    -baba, burası eskiden arı fabrikasıydı değil mi?
    +yok oğlum, eskiden bir partinin binasıydı orası.
    -nasıl ama ya, orada arı resmi vardı koskocaman
    +o partinin logosuydu çünkü
    -o zaman şimdi arı fabrikası olmuştur kesin, artık parti değilmiş ya ondan.
  • pek bi yakışıklı iki gencimizden:

    - (telefon elinde) hem ara diyorsun hem açmıyorsun kahpe!
    + kim o?
    - pinaaaarr (hay senin i harflerine kurban olayım)
    + pınar kim lan?!
    - ya yok mu hani 1.45 boyunda, şu kadarcık. pigme.
    + haa ne istiyormuş?
    - bilmiyorum.. beni seviyor galiba.. (burda derin düşüncelere dalmış)

    adamlar playboy.
  • yer: antalya mekan: 5m migros 3. kat tuvaleti

    tuvalet sırası beklerken içeriden duyulan ses:

    çocukları ile tuvalete giren anne: bitti mi?
    çocuk 1: bitti.
    anne: hadi şimdi arkanızı dönün ben de yapayım.
    çocuk 2: küçük mü büyük mü?
    anne: küçük.

    kendi çocukluğuma döndüm işte o an.
  • bahçesi olan bir yerde yemek yiyoruz. yan masamızda oturan ailenin 3 yaşlarında bir kızı var. hakkını vermek lazım, tam bir şirinlik kumkuması. fark etmeseler, çocuğu alır, kaçırırım. o derece.
    kız biraz hareketlenince babası da peşine düştü ve hemen ayağımın dibinde duran kediyi gördü.

    -aaaa kediiiiiiiii (her şeyi abartan bir çocuk olduğunu bu noktada anlamam gerekirdi)
    -evet kızım , kedi. çok güzel değil mi? alalım mı kediyi? (adamcağız öylesine sordu aslında)
    -eve mi götürücez
    -yani bilmem, alalım mı?
    -ama bu halıya siçar (ben önce sıçan anladım son kelimeyi)
    -neyse kızım hadi gidelim.
    -yok yok bu siçar bizim eve.
    -tamam kızım.
    -ya ama siçar bu eve. halıya siçar. siçar bu. eve siçar x15

    adam konuyu mümkün değil değiştiremedi. kedi ortadan kaybolana kadar. bütün eve sıçtırdı hayvanı.
  • minibüsçü kendisini sırası gelmeden geçen başka bir meslektaşını telefonla şoförler odasına mı artık hat sahibine mi bir yere şikayet ederken aynen şunu da ekledi sözlerine;

    -abi ben o heriften çok ters bi elektronik alıyorum, fena olacak.
  • - sende benim resmim var mı ? bankadan istediler, kredi için lazım.
    - .......
    - nasıl yok ? sen ne biçim kardeşsin, benim resmim niye yok sende ?
  • cafedeyim, yan masada çift var muhabbet ediyor..

    erkek kişisi: beni dönüşte bostancıya bırakır mısın

    kız: erken dönücem eve, kına var ya.. hazırlancam.

    erkek: kime hazırlancan?

    kız: .... (ben o anda çayı fanatiği falan bıraktım kızın ne cevap vereceğine kitlendim)

    - çok net 3 dk. sessizlik bir mala bağlama hali 2 masada da. -

    erkek: kime hazırlancan!!

    kız: ne dmk kime hazırlancan. gene delirtme beni.

    erkek: tmm. ver elini. elini ver. geçen aldığım çıçee beendin mi.

    kız: çok . teşekkür ederim.

    erkek: sana layık değil ama arada böle lightlıklarımız var. ( light erkek olmakla çiçeğin kıza layık olmadığı arasındaki bağlaç sayesinde olan bağlantıyı düşünüyorum hala. acaba ne demek istedi )
  • çırak: iki ay sonra evleniyorum.
    usta: elbette evlenmelisin, mutsuz olmak senin de hakkın!
  • çalıştığım şirketin yan kollarından biri yurt dışından flash bellek ithal etmekte. garanti belgelerinde vs.'de şirketin telefon numarası var. bizim zavallı sekreteryamızda gelen arıza kayıtlarını alıyor, yanıtlıyor, müşterilere yardımcı olmaya çalışıyor. ama bugün şöyle bir telefon geldi kendisine.
    s: sekreterya m: müşyeri

    s: buyrun nasıl yardımcı olabilirim?
    m: ya benim flash belliğim kayboldu, bulabilir misiniz?
    s: pardon beyfendi anlamadım. flash belleğinizmi kayboldu? *
    m: evet teknosadan yeni almıştım. dün kaybettim. bulabiliyorsunuz değil mi? *
    s: maalesef böyle bir hizmetimiz yok, bu konuda yardımcı olamayacağız.*
    m: peki teknosaya sorsam. onlar bulabilirler mi?
    s: isterseniz bir şansınızı deneyin.
    m: peki iyi günler...
  • arkadaşımın patronu tüm elemanları yemeğe çıkarmış, "içecek ne istersiniz?" diye soran garsona:

    patron: ben şarap içeceğim ya siz?
    elemanlardan biri: şarap günahtır ben bira alayım.
hesabın var mı? giriş yap