• iyiden iyiye saçmalamaya başlamış olan kanaldır. misal bundan üç/beş gün önce, iş yerimde "lan çok çalıştım, bakayım şu tv.de ne varmış" şeklinde kaytarırken açtığım, ki ben iş yerimde kaytarmaya karar verdiğimde hep discovery channel ı seyrederim efendim, neyse. tv.yi açmamla birlikte silah teknolojisi ile ilgili bir programa denk gelmiş bulundum. sunucu birey bu teknolojiyi tanıtacak olan mühendis ile birlikte devasa bir silahın yanında bulunmakta, mühendis birey de "şimdi bu tüfek teknoloji harikasıdır, şöyle şöyle harikalıkları vardır, dakikada yüzbin mermi atar, tozu dumana katar" kavlinden bişeyler zırvalamaktadır. tabii bunu duyan sunucu da "vaaauuvv, dakikada yüzbin mermi demek, bunun karşısında kimse duramaz, aman tanrım" şekilde bir tepki vermektedir. ya arkadaş böyle bişey var mı? o dakikada atılan yüzbin mermi muhtemelen atış poligonlarındaki sunta hedeflere değil, senin benim gibi eti kemiği olan insan evladına atılacak, o insanlar bu mermiler nedeniyle ölecek. lan sanki o yüzbin mermiyle kara sinek avlayacaklar, yabanarısı vuracaklar. buna ne vahşet açlığı, bu ne öldürme güdüsü anlamış değilim ben. alın o dakikada yüzbin mermi atan tüfeği, çevirin, namlusunu götünüze sokun efendim. az hümanist olun, yapıcı olun. dakikada yüzbin mermi atan tüfeğe kafa yoracağınıza kutuplardaki buzlar eriyince nereye kaçacağız ona kafa yorun. sopalarla öldürülen fokların akıbeti ne olacak onu düşünün.
  • araba-motosiklet programı yayınlamaktan oto sanayi sitesine dönmüş kanal. ilerde çocuğu başından kaldırmayacağım, meslek sahibi olsun.
  • oto sanayi gibi kanal. ulan ne zaman açsam yok araba parçası yapıyorlar, yok motor yapıyorlar, yok araba patlatıyorlar, yok efenim kaportaya pasta cila atıyorlar... ulan o kadar belgesel seven insanım, bi dönem sabah akşam izlerdim ama sayelerinde açmaya korkar oldum. ondan sonra "kadınlar neden dizi izliyor?". ulan ne izleyeyim, yağlı elleriyle piston tutan dövmeli herifleri mi izleyeyim? böyle belgesel mi olur amk. o kadar meraklısı olsam giderim sanayiye kaportacı cevdet abinin dükkanda vakit geçirir, renocu sami abinin broadway motoru kaldırmasına falan bakarım. hem de işin başında olurum, ilk elden öğrenirim. şu saçma sapan siktiriboktan programları biraz azaltsalar, yanardağlara, bokböceklerine, uygarlıklar tarihine geri dönseler, açıp yok kuzey güney yok bilmemne izleyeni afedersin şeetsinler. yok mitbastır, yok araba parçalama... bok bok şeyler...
  • eski tadını vermeyen bir kanaldır. yok hurdadan araba yaparken yaşanılan stres, yok bilmem kaç yüz metrelik binanın camını takarken hissedilen ürperme, yok kıl, yok yün. nedir bu yalandan heyecanlar? biliyoruz ki o arabalar vaktinde yetiştirilecek. biliyoruz ki o inşaatlarda çözülemeyecek hiçbir sorun yaşanmayacak. lan milyon dolarlık projeler bunlar. ne olacaktı allasen. ha biz yine de bu kadar araba tamirinin meraklısı olsaydık gider bi' oto tamircisine, rica ederdik ahmet usta'dan işin inceliklerini gösterirdi bize, iki çift muhabbetin de belini kırardık demli çaylar eşliğinde. yok inşaatın, şantiyenin hastası olsaydık eğer levent açıklarında her gün bi' ton plaza, alış/veriş merkezi yapılıyor. gider oraya, sinip bi' köşeye izlerdik. ama dikkatli izlemek gerekir, inşaat sahasında ne olur ne olmaz muammadır. gecenin bi' vakti inşaat izleyeceğiz diye kestaneyi de çizdirebiliriz. en iyisi yine tv. karşısında izlemek galiba. sanırm. yaşasın discovery channel.
  • eski havasını kaybedip saçma sapan programlarla dolmuş bir sürpriz yumurta haline gelen "belgesel" kanalı.

    ya zamanında national geographic gibi rakiplerini bilmediğimizden, sürekli sıkıcı trt belgeselleri ve nasıl belgesel adı verildiği şüpheli allahın varlığını kanıtlamaya çalışan belgesellerle sınırlı bir seçim alanımız olduğundan ya da hakikaten doğuş grubuna geçtikten sonra bilinçli olarak değiştirilen yayın akışından dolayı artık karşımızda garabet denebilecek bir kanal var.

    istisnai olarak yayınladıkları iyi belgeselleri ve bazı serileri saymazsak, karşımızdaki kanalın içeriği genelde şunlardan oluşuyor:

    - her türlü torna / kaporta / modifikasyon programı: bu tarz programları merak edenler ve sevenler olsa da öncelikle belgeseller için yola çıkmış bir kanalda ne aradıkları meçhul. üstelik bir değil 2 değil, aynı konulu çok fazla sayıda program yayında. "tech tv" tadında bir program için bazıları kabul edilebilir derecede de olsa (motor spesifikasyonları, yeni modeller vs. gibi konular da mühendislik kapsamında sonuçta) her hafta bol bol yayınladıkları pos bıyıklı ve göbekli amcaların nasıl motosiklet yaptığını gösteren redneck belgeselleri şahsımı artık kusma derecesine getirdi. hele hele bunlara "ulan bakayım neymiş bu" diye takılıp programın genelde bi atölyede geçen bbg tadında ilerlediğini gördüğünüzde ve koca 1 saat içinde sadece bir fren aksamının takılışını anlatıklarını fark ettiğinizde iş işten geçmiş oluyor (kalan kısımları bol *bip*li küfürlü kavgalarla dolduruyorlar). (bkz: american hotrod) (bkz: orange county choppers)

    - program tekrarları: çok fazla, hatta fazlasıyla fazla. gün içinde yayınlanan programın sabaha karşı yayınlanması sorun değil ama bir belgeseli aynı yıl içinde 5. kez görmek de pek normal değil. örneğin mythbusters programını seviyoruz tamam ama yeni bölümleri satın alınacağına niye eldekiler sıradan geçirilip sürekli boku çıkarılıyor bilinmez.

    - küçük programlar: bu alt başlık aynı zamanda yukarıda belirttiğim tekrar mevzusuyla birlikte hareket ediyor. zamanında bilmeyenin kalmadığı kultur vasitasiyla ulasmak ve cesitliligi kutlamak serisi ve diğerleri. örneğin ben geçen yıl, bu kapsamda çıkan her programla yüzlerce defa karşılaştığım için parmak yedirtecek kadar iyi kıbın yapabiliyor ve doğma büyüme gabonlu gibi bakaca konuşabiliyordum. gerçi kelime haznem bu ufak programlarda duyduklarımla sınırlıydı ama olsun.

    bu seri sanırım artık pek gösterilmiyor ama yerine "bakın bakın discovery channel ile neler keşfedicez" geyiği altında discovery channel'da discovery channel reklamı yapılıyor. genelde 5-10 dk süren bu mini belgesellerin de 1000 kez yayınlanmasıyla artık guanacolar da ailemizin bir ferdi oldu.

    - metafizik bombardımanı: yeni başlayan bir akım. sürekli "a haunting in x" gibi orada burada meydana gelen içine şeytan giren küçük kızlar, rahatsız hayaletler gibi konular ekrana geliyor. işin garibi, bu programlar tamamen olayları yaşadığını iddia eden bir aile, küçük bir grup vs. tarafından aktarılan bilgilere dayanılarak canlandırılıyor ve sonuna kadar "öyle böyle oldu" şeklinde izleyiciye anlatılıyor. siz hani bilimle alakalıydınız güzel kardeşlerim? abuk subuk sulu programlarda bile espriyle karışık "burada bilim yapıyoruz" geyiklerinize ne oldu? programın sonundaki "aranızdan buna inanmayanlar tabii ki çıkabilir ama bilmemne kilisesi bu olayı tanıyarak bir şeytan çıkarma ritüelini onayladı. bakın kiliseler genelde bunları pek onaylamaz, çok nadir olur ha ona göre" gibi inandırma çalışmaları da haliyle gülünç (bu programların bir tanesinde hayalet gördüğünü iddia eden aileyi araştıran ve mantıklı bir açıklama getirmeye çalışan bir bilimadamının program içinde anlatıcı tarafından taşakoğlanına çevrilmesi hat safhada sinir bozucuydu üstelik).

    - "amerikanlık": torna - kaporta işleriyle ilgili programlardaki rednecklerle birlikte, geri kalan çoğu programda da "amerikan hayat tarzı", "amerikan bilmemne anlayışı" gibi geyiklerin üzerinde fazlasıyla durulması izleyen bünyelere oeh dedirtiyor. bu durum askeri belgesellerde ne kadar süper ordularının olduğu, geleceğin "bilgi savaşlarında" nasıl önde oldukları gibi tirivirilerin haricinde en alakasız belgesellerde bile karşımıza çıkıyor.

    - cıvık programlar: sadece battle of the beasts başlığına bakmak bile durumu açıklayabilir. bilimle alakası olmayan, iki tane takım tutar gibi hayvan tutan cıvık bilimadamının program boyunca birbirlerine laf sokmalarından sonra yapılan bir simülasyonla sona eren, ve genelde üretilen onca çene modeli vs.'nin boşa yapıldığı izlenimini verecek kadar rastgele sonuçlar veren bir program. bu arada sözde normal şartlarda karşı karşıya gelmeyen/gelemeyen iki hayvanın sanal kapışmasını izliyoruz bu programda ama bölümlerin birinde kendisinden daha büyük bir rakiple karşılaşan kurtun yardımına sonlara doğru sürüsünün gelmesi gibi fantastik eklemeler de yapıyor abiler.

    bunların dışındaki çeviri hataları gibi eksi noktalara zaten bolca değinilmiş, tek eklenecek olan şey bu ciddiyetsiz yayın anlayışı devam ettiği sürece (sorumlusu kanalın kendisi mi yoksa türkiye'deki yayın akışının özenle seçilmesi mi bilemiyorum) sadece laf olsun diye "ben belgesel izliyorum" demeyip de zevkle belgesel takip eden kitleden oldukça fazla izleyici kaybettikleri. gerçi pek umurlarında da gözükmüyor; national geographic kablolu yayında olduğu sürece ve emule gibi programlarla türkiye'de yayınlanmayan belgesellere de ulaşabildiğim sürece benim de umrumda değil açıkçası.

    edit: aldığım bir mesaj üzerine (mahzun yuzlu sovalye'teşekkürler) açıklama - national geographic türkiye'de nispeten genişçe bir kesimce yayınları izlenebilen discovery haricindeki yegane kanal olduğu için seçtiğim bir örnek ve tercih ettiğimi belirtmem yukarıda sıraladığım hiçbir dezavantaja sahip olmadığı anlamına gelmiyor. onun da sürekli yayınlanan tekrarlar gibi benzer sorunları mevcut ancak yayınladığı içerik açısından discovery'den kat kat yukarılarda.
  • belgeseller haric, hemen hemen butun programlarinda daimi olarak zaman sikintisi ceken kanal.. hep birseyleri yetistirmek icin en fazla bir kac gunleri oluyor.. yarisma programlarinda dahi durum ayni..
    "- finlandiya takiminin elinde 3.000$ nakitleri, hurdaliktan parca toplamalari ve bir an once onu yuruyen bir metal yigini haline getirmeleri icin onlerinde x gun var..
    "- misirlilarin yaptigi bu yapinin bir benzerini yapmamiz icin x gunumuz kaldi..

    hele siparis uzerine motur yapan bir takim var.. baba ogul sahnede ve hep kavga halindeler.. hatta bir keresinde isi sallamiyor, yetismicek motor diye siktiretmisti oglunu.. kovmustu..

    hani bir sikayetim yokta, ulen bi kerede rahat rahat icra edin birseyleri yahu..
    bi'kere de deyin ki;
    "-bu baraj projesini gerceklestirmemiz sinirli bir gunumuz yok.. 3 senede yapcaz, yaydik anasini satayim.. oturun izleyin.!

    ha soyle.. bizde rahat rahat izleyelim canim..
  • bi de soole bi sarki war.

    you and me baby,we're nothing but mammals ,
    so let's do it like they do on the discovery channel...
  • durduk yerde nasıl olup da bu hale geldiğini çözemediğim, bir zamanlar favorim olan televizyon kanalı.

    halbuki her şey ne kadar da güzeldi başta, kablolu tv ile tanıştığım dönem (ki 12 yıl öncesine tekabül eder) boş zamanlarında ansiklopedi karıştırmak hayattaki en büyük zevklerinden biri olan şahsımı en çok heyecanlandıran kanal olmuştu. bir kaç sene çok iyi devam etti, henüz national geographic ortalarda yokken "bilim, doğa, macera, bilinmeyen" sloganı ile bu dört ana konu dahilinde programlar yapıyor, biz takipçilerini ihya ediyordu. özellikle tarih ve bilinmeyen olarak nitelendirilen konular üzerine belgeselleriyle gönlümde taht kurmuştu discovery channel. kendi küçük dünyamdan dış dünyaya, yer yer diğer gezegenlere ve dahi evrene açılan bir pencere olmuştu benim için, o çok sevdiğim ansiklopedilerimin yerini almıştı. henüz internet çok yaygın değil iken ve gazeteler de bu gibi "alternatif" televizyon kanallarına pek ilgi göstermezken, mümkün mertebe sabahtan akşama kadar 1 hafta boyunca başında oturup yayın programını çıkardığımı, yemek vaktine en güzel belgesellerin denk getirilmesinden mutevellit anne babayla sıkça kavga ettiğimi hatırlarım.

    ancak ne olduysa bundan 3-4 sene önce oldu, discovery channel bir anda tarihmiş doğaymış bu tarz belgesellere boş verip şantiye channel'a dönüşüverdi. ne zaman açsam bir inşaat, ne zaman açsam bir mega yapı buluyordum karşımda ve açıkcası dünyada en az ilginç bulduğum konulardı bunlar. tamam, arada bu tarz belgesellere de yer verilmeli elbette ama sen izleyiciye 7 gün 24 saat inşaat işi izletip de reyting almayı nasıl beklersin? bizim evin karşısında apartman inşaatı var, ordaki işçilerin şakalaşmalarını izlesem daha çok keyif alacağımı düşünüyorum ben artık. lonely planet, arthur c. clarke's mysterious world, equinox gibi efsane programlar yayınlamış bu kanalda şimdilerde inşaat işlerinden farklı olarak elle tutulur bir tek mythbusters yer almaktadır ki, o bile bir başına götüremez olmuş ve çoğunlukla baymaya başlamıştır. bir de değişik olarak, önceki yıllarda gösterdiği bilinmeyen konulara dair belgeselleri mumla aratan, hristiyanlık propogandasıyla bezeli haunted diye bir rezalet vardır ki, inşaat belgeselleri dahi kendisine tercih edilebilir.

    uzun lafın kısası, eski sıcaklığı ve çeşitliliğinden uzaklaşmış olup en kısa zamanda yayın stratejisi ve programını değiştirmesi gereken, bir zamanlar favorim olan kanaldır. yine de hala unutamamış bir eski sevgili gibi beklemekteyim umutla, en ufak bir değişim sinyalini.
  • başıma bu mu gelecekti ey discovery?

    abi yıllardır hastasıyım. bir dönem hafta sonraları ablamlara gitme sebebimdi. sonra uydudan felan çıktı sanırım. daha da tv izlemedim.
    geçenlerde internetten bin türlü zahmetle bazı programlarını buldum babam da sever diye. bi akşam oturur izleriz saçma salak dizilerin yerine. mega yapılardan tut bir anda yerle bir felan. neyse attım d sürücüsüne. az önce bir bakayım dedim canım sıkılınca. ilk bölümü izledim. çayla beraber iyi sarınca devamını izleyeyim dedim. tam aslanlar gibi 4'üncü bölüme kadar geldim. açıp beklerken görüntüde bozulmalar ve buzlanmalar başladı. tam ben homurdanırken birden seste sorun olmadığı halde görüntü konudan (!) uzaklaşmaya başladı. buradan gerisi tamamen şiddet içeriyor. +18.

    http://img683.imageshack.us/…wm2011111003290087.jpg
    http://img823.imageshack.us/…om2011111003221640.jpg

    buradan sonra da devamı normal.

    http://img507.imageshack.us/…wm2011111003325591.jpg

    ben bunları gördükten sonra bir anda yerle bir. lan ya babamla izleseydik?
  • 3-5 gündür sayesinde uyuyamadığım belgesel kanalı.

    gerçekten yayın hayatına son verdi ise yarından tezi yok kablo tv üyeliğimi iptal ettirecem.

    ben her gün kendisi ile uyuyordum lannnn

    edit: kablo tv ile görüştüm haberler iyi. yayıncı kuruluştan kaynaklanan arıza varmış ve gideriliyormuş.
hesabın var mı? giriş yap