• bnm için tek kelimedir "merdivenlerde"
  • - orta kapıyı açar mısınız şoför bey?
    + başka kapı mı var bayan. gel burdan in istersen? (kendi kapısını açar)
  • - şimdi kusacaam!!

    ani bir fren.. kapı açılır..
  • ilk defa bugün duyduğum ve hayran kaldığım bir tane var ki;
    '' alt geçitte indiriyorsun''

    bu nasıl bir özgüvendir allahım. bunu söyleyen adam indikten sonra, yol boyunca defalarca içimden provasını yaptım. kendimi dışardan bunu söylerken düşlediğimde ise gördüklerimden hiç hoşlanmadım. yakışmadı hiç.

    zaten bütün o içimden geçenlerden bir tanesini dışarı yansıtabilsem, ancak şöyle olurdu herhal;
    - ışıklarda indiriyorsun...mu?
    - ışıklarda indiri.. iniyim mi?
    - ışıklarda indiriyorsunmiyim?

    yok abi ben ezik ve asosyalim. bu fobiyi aşmak kolay değil.
  • hat: kadıköy - üsküdar sarı dolmuş hattı
    mevki: çiçekçi - doğancılar arası
    tarih: 13 mart 2007 - 09:30

    sağ arka tarafta oturan yaşlı amcadan "hüseyin hatemi" vari bir tonlama ve vurguyla ve dahi herhangi bir el işareti ile yer göstermeksizin, bir mimik yapmaksızın gelen replik:

    - şurada inebilir miyim...

    akabindeki birkaç saniye boyunca şöför "şurada" dan kasıt olan yeri algılamaya çalıştı, şöför dahil minibüsteki herkes gözlerini amcaya sabitledi ve en sonunda şöför herhangi bir yer gösterilmediğine ikna olmuş olacak ki yolun ortasında durdu, amcamız indi.

    herhangi bir hareketle desteklenmeyen bir "şurada" ibaresinin komikliği üzerine düşünürken, henüz yeni hareket etmiş olan dolmuşta bir ses daha yükseldi:

    - burada inebilir miyim...

    şöförün gözlerini aynaya kaldırışıyla frene basması arasında geçen sürede aklımda yankılanan sözler, ağzımdan dışarıya çıkmak için çırpınıyordu:

    (azimli ve hiddetli bir ses tonuyla):

    - orada !! inebilir miyim.. !?

    kendimi tutamayıp bunu söyleseydim sanıyorum bu entry i girme şerefine hiçbir zaman nail olamayacaktım..
  • ankara versiyonu için:

    - "hocam ...'da/de inecek var!"
  • inek var.
  • fethiye'de;
    "..."de düşüyüm!
  • sabahtan beri çizim yapılmış bir günün akşamına özeldir:

    - şu radyusu geçince inebilir miyim?

    (bkz: fillet)
  • bi kaç yıl önce taksim-bostancı dolmuşuna nerdeyse zilzurna bindiğim bir gece, eve yaklaştığımızı hatta geçmek üzere olduğumuzu artık nasıl fark ettiysem:
    "kanka bırakır mısın beni" diyivermiştim..
    işe yaradığını, ancak çok verimli bir yöntem olmadığını belirtmem gerekir.
hesabın var mı? giriş yap