• (bkz: mythbusters) de izlemiştim.

    - klima kesinlikle daha çok yakıt harcatıyor
    - pencerenin açık olması kapalı olmasından daha çok yakıt harcatıyor
    - 2000 motorlu standart bir sedanın 72 km den daha hızlı veya daha yavaş gitmesi 72km ye göre daha çok yakıt harcatıyor
    - frene her dokunduğunda teoride daha fazla yakıt harcıyorsun. çünkü frenle durma mesafenin fazlasını gazla tamamlamış oluyorsun. yani gereksiz daha fazla gaza basıyorsun
    - ağırlık kesinlikle daha fazla yakıt yaktırıyor
    - lastiklerin az havalı olması yakıt tüketimini muazzam arttırıyor
    - kar lastikleri yaz lastiklerine göre daha yumuşak bir yapıya sahip olduğu için sürtünme artıyor ve yakıt tüketimi gene artıyor.
    - çok yüksek devirde yakıt tüketimi arttığı gibi, çok düşük devir de de yakıt tüketimi artıyor. önemli olan ideal vites ve ideal devirde kullanmaktır.
    - bol yokuşlu bir arazide oturan insanların da yokuş çıktıkları için yakıt tüketimleri düz arazide oturanlara göre daha fazla olacaktır.
  • teorik olarak doğru olsa da, astarı yüzünden pahalıya gelme ihtimali taşıyan tespittir.

    şöyle ki, standart bir otomobil ortalama 1500 kg* ağırlığa ve 50 lt depoya sahiptir. yakıt yoğunluğu 0.9 kg/lt alınırsa, full depoda bu ağırlık 45 kg eder. aracın toplam ağırlığını 1545 kg'a yükseltir.

    depoyu fulleyerek uzun yola çıkıldığında, aracın yol boyu ortalama ağırlığı 1522.5 kg olarak alınabilir.

    çeyrek depo kriterine göre yakıt alındığındaysa, aracın yol boyu ortalama ağırlığı 1500+0.5*45/4=1505.625 kg olarak alınabilir.

    cahil bir mühendis, 2 durum arasındaki yakıt tüketim farkını kütleyle orantılayarak yakıt tüketimi arasında %1.1'lik bir fark yakalayabilir fakat durum öyle değildir.

    uzun yolda minimum yakıt tüketimi için gitmeniz gereken hız tamamen motor devrine ve en yüksek vitesteki orana bağlıdır. bunun için aracınızın motorunun tork devir eğrisini* bulduğunuzda, atmosferik motorlar için maksimum tork aralığının başlangıç devri, turbo beslemeli motorlar içinse maksimum tork aralığının başlangıç devrinin yaklaşık %5 altında bir motor devrinde sabit hızla gitmeniz gerekmektedir.

    bunun nedeni, aracın kalibrasyonu gereği turbocharger'ın tam devreye girdiği noktanın maksimum tork başlangıç devrinin altında olmasıdır. çok emin olamamakla birlikte bunun nedeninin, emisyonla ilgili olduğunu düşünmekteyim.

    110 beygirlik, 1.5 dci renault motoru için bu devir yaklaşık 1675 rpm'dir ve nissan juke için yaklaşık 85 km/h'lik bir hıza karşılık gelmektedir.

    bu ara bilgiyi verdikten sonra, neden bu durumun kütleyle doğru orantılı olmadığına değinelim. vites yükseldikçe, otomobilin lastiklerine aktarılan tork dolayısıyla da lastiğin yol yüzeyine uyguladığı kuvvet azalır. kuvvetin azalması beraberinde rolling resistance değerini düşürür. bu nedenle, tekerleğin dönmesinin yol yüzeyinde yarattığı deformasyonda depolanan enerji miktarı azalır ve böylece araç ağırlığının etkisi düşer.

    şunu unutmamak gerekir ki, araç ağırlığından kaynaklanan kayıp rolling resistance'dır. aracın ağırlığının artması sonucu artan hızlanma süresi başka bir konudur.

    otomobillerde, gerek vites yükseldikçe rolling resistance etkisinin artması, gerekse özellikle 70 km/h üzerindeki hızlarda aerodinamik sürtünme kuvvetinin artması neticesinde, uzun yol ve sabit hızla yakıt tüketimini belirleyen en önemli parametre aracın dış geometrisidir.

    yani rolling resistance'ın dolayısıyla ağırlığın büyük bir etkisi yoktur. mevcut depo durumlarındaki %1.1'lik fark sadece rolling resistance değerini ve ivmelenme sürelerini etkiler. araçtan araca değişmekle birlikte 80 km/h ve üstü hızlarda yakıt tüketiminde aerodinamik etkilerin payı toplamda %80'i oluşturur, hele hele 120 ve üzerindeki hızlarda bu pay %90'ı aşar. zaten aracın maksimum hızını belirleyen en önemli faktör de aslında dış geometrisidir.

    bu durumda tüketim farkı %1.1'in %20'sini alırsak eğer %0.22 olacaktır, bu da 0.1 kg'lık yakıt tasarrufu sağlar. peki gerçekte sağlar mı?

    aracı 4 kere benzinciye sokmanız demek, 4 kere durup, 4 kere hızlanmak demektir. yani araç seyir hızına çıkmak için normalden çok daha fazla enerji harcar. aracın ivmelenme süresince, anlık ortalama tüketimine 30 lt/100 km desek ve araç seyir hızına 200 metrede ulaşsa, bunu 4 kere yapsa 800 metre yapar. bu durumda 0.27 kg'lık yakıt harcanır.

    başlangıçtaki 0.1 kg'lık yakıt kazancınızı bundan çıkaracak olursanız, götünüze girecek olan 0.16 kg'lık bir eksi bakiye çıkar. 0.16 kg yakıt, 0.178 litre yapar bu da benzinde 78 kuruş, mazotta 64 kuruşluk bir zarara yol açar. ki aslında mazotun yoğulunğu benzinden yüksek olduğundan mazottaki zarar aslında daha da düşüktür.

    özet: gerçek durumlarda daha ağır bir otomobil daha çok yakıt tüketimine yol açar ama bu durum, yakıtın araç toplam ağırlığı içindeki oranının daha standart bir otomobilden daha yüksek olduğu durumlarda geçerlidir. uzun yola çıkacaksanız, çıkmadan depoyu fullemek daha ekonomiktir, boş bir tırla yola çıkmadığınız sürece.
  • "ulan ısıyla sıvı genleşmesinden dolayı arabaya yakıtını gece alan mühendis akrabam var" diye cevap verebileceğim tespit.
  • yola çıkmadan evvel işeyerek bi nebze önüne geçtiğim problem.

    aç karnına yola çıkmak da vücudu hafifleteceği için yakıt tüketimini düşürmektedir. ayrıca araca binerken mümkün olduğunda hafif kıyafetler tercih edin. her bir kazak ve mont 1 er kilo ağırlık yapar.

    bot gitmek yakıt tüketimini olumsuz etkiler. terlik ya da hafif bi bez ayakkabı kullanın.

    sevgili edinmek cinsinize göre 50 ila 80 kg arası ek ağırlık demektir yan koltukta. yalnızlık o yüzden yakıt tüketimini düşürür. faydalıdır.
  • bugün litresi 3.82'den motorin alırken aklıma takılan hede. yani mantıken öyle olması lazım. depo doldukça arabanın ağırlığı artıyor. dolayısıyla hareket ederken arabanın daha fazla yakıt harcaması gerekiyor. bence hiç fullemeyin aracınızı. yarım depo iyi yarım depo.
  • formula 1'de yakıtın arabanın ağırlığına oranı belirgin olduğu için, dolu depo ile boş depo arasında gerek yakıt tüketimi gerek hız açısından farklar gözlemlenmektedir. uzay araçlarında aracın yakıtı yükün oldukça büyük bir kısmını oluşturduğu için, yakıt azaldıkça aracın kütlesi azalmakta dolayısı ile ivmesi artmaktadır. dolayısı ile başlıkta verilen bilgi doğrudur.

    işbu açıklama, debeye girme fantazisi ile siksok ayar vermeye çalışan, "ben koltukları söküyorum panpa" tiynetindeki ergenler için yapılmıştır!
  • bir aracın yakıt tüketimini aracın üstündeki toplam dirençler belirler, bu toplam da temel olarak hıza bağlı olmayan, hıza bağlı olan ve hızın karesine bağlı olan değişken dirençlerin toplamına eşittir.

    peki nedir bu dirençler?
    en basit mantığıyla sizin arabanızın gitmesinden rahatsız her türlü fizik kuralı dirençtir, aslında hepsinin sebebi de bir şekilde sürtünmedir, mesela uzayda gidiyor olsaydık belli hıza ulaştıktan sonra sıfır yakıtla sonsuz yol gidebilirdik.

    ancak uzayda değiliz, o zaman arabamızın ne yaktığı temelde hangi etkenlere bağlıdır?

    -rüzgar direnci: rüzgar direnci daha çok hızın karesiyle büyüyen bir değerdir, yani bu ne demek, düşük hızlarda özellikle şehir içi hızlarında normal şartlarda çok küçük etkiye sahiptir, ancak otoban süratlerine çıktıkça değeri çok büyür. rüzgar direnci katsayısı diye bir değer vardır aracın kataloğunda, bakarsanız görürsünüz, bu değer 0.23-0.35 arasında bugünkü binek araçlarda, ne kadar küçük o kadar iyi bişey. bunun dışında havanın özkütlesine falan da bağlı ama onlar bizim karışabileceğimiz şeyler değil.

    -inertial resistance: bu arkadaş da evrendeki eylemsizlik ilkesinin arabanızdaki sonucudur, bu ilke der ki, duran her şey durmak ister, giden her şey gitmeye devam etmek ister, ve bu isteğin boyutu cismin kütlesiyle doğru orantılıdır. bu direnç hızdan bağımsızdır ancak ivmeye bağlıdır. özetle, siz arabanızla hızlanmaya kalkarsanız, kütleniz ne kadar büyükse direnç de o kadar büyür. ancak sabit hızda seyahat ederken bu etki sıfıra iner, bu yüzden araçlar en az sabit hızla giderken yakıt yakarlar.

    -gradient resistance: bu arkadaş da şu demek, yokuş çıkıyorsanız araba çok yakar. neden, çünkü araba yokuştan aşağı geri geri gitmek isterken siz gaza basarak onu yukarıya çıkarmaya çalışıyorsunuz. formül basittir, bu direncin değeri = araç ağırlığı * sin(yokuşun açısı). bu direnç de hızdan bağımsızdır ve aracınız ağırlaştıkça değeri büyür, yokuş çok dikse çok büyür, kalbinizi kırar.

    -rolling resistance: bu moruk da tekerleğin icadının sebebi, genel anlamda tekerleklerin dönmeye karşı direnci dersek yalan olmaz. lastik basıncınız düşükse, kış lastiğiniz varsa ve hızınız yükseldikçe büyüyen bir karakteri vardır. ancak yukardaki elemanlar kadar büyük değerlere ulaşamaz.

    bunların dışında aracınızın yakıt tüketimini belirleyen bir şey daha var, içten yanmalı motorların karakteristik özellikleri. burası çok daha detaylı bir konu ama özetle şöyle diyeyim, aracınızın en az yaktığı devir genelde maksimum tork değerine ulaştığı devir çevresi. 6. vites 2000 devir 105 yapıyor mesela aracınız, muhtemelen maksimum ekonomi aralığına yakınsınız demektir.
    daha detaylı bilgi için; brake specific fuel consumption

    şimdi bütün anlattıklarımı toplayacak olursak,

    sabit 100km hızla otoban seyri: ağırlığın nerdeyse hiç önemi yoktur, genel anlamda rüzgar direnci katsayınıza ve tekerleklerinizin durumuna bağlı olarak yakıt tüketiminiz şekillenir. ortalama bir günümüz dizel aracı 4 lt civarında yakıyor bu koşullarda.

    şehir içi kullanımı: sürekli hızlanma yavaşlama yokuş çık in falan gibi bir sürüş davranışı mevcut, sadece ağırlığa bağlı inertial resistance ve gradient resistance dediğimiz dirençler mevcut, rüzgar etkisi sıfıra yakın. aracınız ne kadar ağır o kadar çok yakacak, 5 kişi oturup geziyorsanız araca ortalamanızın nasıl yükseldiğini gözünüzle de rahatça görebilirsiniz(5*80=400kg demek, insanın içi acıyor). burada aracın ne yaktığı ciddi çeşitlilik gösteriyor, yukarıda verdiğim örnekteki araçlar 6.5-8lt arası tüketime sahipler genelde.

    petrolhead kullanımı: abi ben dağ yoluna çıkıyorum yokuş yukarı bol virajlı allah ne verdiyse basıyorum diyenler için, ancak bir benzincinin kızıyla falan evlenmenizi tavsiye edebilirim, çünkü özellikle aşırı beslemeli (turbolu falan) araçlar böyle kullanımda 20 litrelere kadar rahatça tırmanacaktır.

    tebrikler, buraya kadar okuduysanız, artık siz de aracınızın yakıt tüketimi hakkında bilmeniz gereken hemen her şeyi biliyorsunuz. ve daha güzeli, fikir sahibi olacaksanız artık aynı zamanda bilgi de sahibisiniz :)
  • bunu hesaplayan adam, otobanda gördüğü tırların arkasında oluşan hava koridorunu da kullanıyordur.

    "bir arkadaşım" %20'den fazla tasarruf yaptırdığını farketmiş.
  • adam haklı beyler.

    bu nedenle uzun yolda depoyu fullemek yerine, yakıt ikmali için ben hep boeing'in kc-135'ini kullanırım. daha ucuza geliyor.
  • uzun yolda depoyu fullemenin mantiksiz olusu da bu sebeptendir.

    ayrica, ucaklar harcadiklari yakitin 1/3'unu o yakiti tasimak icin harcarlar.
hesabın var mı? giriş yap