• bir dönemler haluk bilginerin de rol aldığı ingiliz dizisi.
  • ingilizlerin bile artık bezdigi ve bbc'deki diziler hakkında konusulurken "eastendeeeerrrrrssss!" deyip gülerek biralarından büyük yudumlar aldıkları(ki onlar için cok sıradan bir durum ama sanki bana,daha çok, diziyi unutmaya çalısıyorlarmıs gibi geldi!:)), benim ise "pub isletmek istiyorum!" dememe yolaçan, daha uzun yıllar sürecegine inandıgım dizi.
  • dizide oynayanlarin belirli donemlerde ortadan kayboldugu uzun sure geri gelmedigi, geri geldigi gibide kalicak yer, is sikintisi cekmeden ortama 1-2 bolum sonra albert square adapte olduklari dizidir. dizide ayrica karakterler baslari sikistiginda 'ben bir mitchell im, biz slater kizlariyiz gibi soy soplarindan guc aldiklari kelimeleri zikrederler -ozellikle sam- (bkz: koskoca arhanlar). her donem icinde kimsenin basa cikamadigi bi mayfa babasi adam olur. bu adam ya butun ahaliyi kanser ettikten sonra hatasini anlayip iyilik melegine donusur yada bi sekilde ayagi kaydirilip essek cennetini boylar. sahsi favorim tum zamanlarin en kotusu phill mitchell dir.
    dizideki karakterlerden herhalde en istikrarli is hayatina sahip olan kurutemizlemeci pauline fowler bide onun oglu pazarci martindir. gerci garryede haksizlik etmiyelim yillardir o tamirhanede..digerleri ortalikta dolanir arada bir calisir ve kirli bazi isler cevirerek hayatlarini gayet yuksek standartlarda devam ettirirler.
  • 30.yılını rötarlı kutladığım dizi.

    sanırım televizyon tarihinde bir ilki gerçekleştirerek 1 hafta boyunca yayınlanan bölümlerde ara ara canlı yayına geçerek oynadılar ve yine 1 tam bölümü de canlı oynayıp yayınladılar.

    spoilerlardan uzak durabilmek adına internet kullanımımı azaltmama sebep olmuştu, haliyle şimdi garip bir boşluğa düştüm. okulların tatil olmasından sonraki ilk pazartesi günü gibi.
  • torrentlere bakınırken s35e119 gibi bir ibare görmemle irkilmeme sebep olmuş olan dizi.
  • ingilizlerin ne kadar iyi rol yapabildiğini gösterdiği çok ba$arılı dizi. ingilizce öğrenen insanların ya da telaffuz ve algılama çalı$maları yapan ki$ilerin, izlemesinin gerçek hayattaki ingilizce'yi kavramaları açısından çok faydalı ollduğu bbc yapımı.
  • yillardir bbcde yayini devam eden dogu londrali cockney kardeslerin hayatini anlatan pembemsi dizi
  • hiç de pembe olmayan, hatta resmen gri dizi, zira karakterler kavga ederlerken havada ağızlarından fışkıran tükürükler uçuşur, ortanın altı gelir düzeyine sahip "albert square" sakinlerinin hayatını anlatır, ancak olaylar arasıra amerikan pembe dizilerine parmak ısırttırıcak derecede çapraşıklaşır, mesela zoe geçenlerde ablası sandığı hatunun aslında annesi olduğunu, amcası sandığı adamın da ablası sandığı annesini daha küçük bi kızken iğfal etmiş olmak suretiyle babası olduğunu öğrenmiş, ekran başındaki bana oha dedirtmiştir.
  • karakterlerin diziye girisleri, cikislari ve yeniden donusleri etkileyici olan dizi. mesela uzun zaman once ispyanya'ya ya da portekiz'e yerlesen bir karakter geri gelecekse, dizinin sonunda queen vic'ten iceri girer, ya da bir karakter diziden cikacaksa otobus terminaline gider, rastgele bir otobuse biner, sonra da jenerik muzigi ve credits girer.
    (bkz: innit)
  • haluk bilginer'in oy oy emine'yi söylediği ingiliz dizisi.

    https://twitter.com/…ell/status/1178743951400095745
hesabın var mı? giriş yap