eğe kemiği
-
vucutta gogus bolgesinde bulunan bir kemik.
-
hazreti havva´nin yaradilisinda kullanildigina inanilan hazreti adem´in kaburga kemiginden bir parca..
pürüzsüzü icin (bkz: lubahiye). * -
kaburga anlamına gelir. ama daha çok kaburganın parmak gibi öne doğru gelen ince uzun dallarını anlatır. ortadaki göğüs kemiği ve arkadaki omurgaları pek kapsamaz. türkçe'dir.
(bkz: eğe dolması) -
kaburga kemiğinin öteki adı. güzel bir sözcük olup, hem düz değil eğik, eğri oluşuyla ilintisi vardır, hem de eti yani kasları üzerindeyken çizgi çizgi, düzgün kas lifleri kemiği törpüye, eğeye benzetir.
kadınlar islam kültüründe davranış ve ruh olarak eğe kemiğine benzetilirler. doğuştan/kendiliğinden eğimli, düz olmayan yaratık olarak kabul edilirler: erkek bunu düzeltmekten kendini görevli hissedip uğraşacak olursa başta düzelecek gibi görünen eğe kemiği ancak kırıldığıyla kalacak, amaç hasıl olmayacaktır, onları oldukları gibi kabul etmeye bakın, cinsinden bir bilgelik.
kurbanlık erkeç, keçi susuz geçtiğinde (genel olarak yetersiz sulandığında*) akciğeri eğe kemiğine (kaburga) yapışır. az tuz yedirildiyse* derisi zor ayrılır, deri yüzmek sorunlu olur.
(bkz: zincir kemiği), çiğin, yargın, kürek kemiği, döş, alça
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap