ekşi itiraf

• hiç ummadığım kadar umursamaz oldum. hayatımın hiçbir evresinde bu noktaya geleceğimi düşünmezdim. bir şeyleri kafaya takmamak için çoğu kez inanılmaz bir çaba harcardım, tabii sonra yine kafaya takardım. düşünce duygusu ve insanlara yaklaşmak bakımından hassas olmak beni yoruyordu. bilirsiniz ki düşünceli insanlar, karşısındaki kişiler tarafından zamanla umursanmaz ve rastgele davranışlara maruz kalırlar. bazen defalarca kırılırlar. sonunda üzüldükleri ile kalırlar falan falan. bunlar aşılması zor şeyler değilmiş. umursamamak, birtakım kişileri veya olayları salmamak daha güzelmiş.
  son zamanlarda karşıma çıkan kişiler ve yaşadığım olaylar neticesinde kafamın bomboş olduğunu hissettim. aklımda tek bir kişi, tek bir alakasız hedef yoktu. sadece ben vardım. ne oldu da kısa sürede böyle bir değişime uğradım anlamadım. yalnız durum ciddi.
• birisi hadi evlenelim dedi. birisi ne buldun ki onda klasik reddediliş işte gel bana kıskanıyorum dedi. birisi amaan çici çiviyi söker gel dedi.
  tercih benim di. gönlüm aldı tercih hakkını. yakındır gönlüm de geçicek bu sevdadan.
• hala seviyor muyum yoksa nefret mi ediyorum bilmiyorum.
  tek bildiğim hala aklımdan çıkmaması.
• kara delik gibi burası ,her gece kendimi burada buluyorum birilerinin dertlerine pişmanlıklarına unutmadıklarına ortak oluyorum okuyarak, bazen ben de yazıyorum.ekşi itiraf iyi ki var
• insanın ebedi bir sona kavuşası geliyor.
• sigarayi birakamiyorum
• ben bu dünyanın kibrinden çok yoruldum. herkes farklı zorluklarla başa çıkıyor evet ama kimse kimseyi dinlemiyor. hep kendini dinletmeyi hep onceligin kendinde olmasını bekliyor. yaralı parmağa dahi işememiş insanlar küçük dağları kendi yaratmışçasına saygı , hürmet bekliyor. sadece kendi fikirlerine değer verip kendinden olmayanı aşağılamayı hak görüyor. farklılıklara cahillik gözüyle bakıyor.kusura bakmayın ne bu kadar öz veriyi hak ediyorsunuz ne de bunu doğru insandan bekliyorsunuz
• evlendiğimden beri kendimi mr. nobody deki nemo gibi hissediyorum. geçmişte bana ilgi duyan, aramızda bir şey olacak gibi olup olmayan çoğu sevgili adayım karşıma çıktı. ve sanki hayat eşini değil de bunu seçseydin bunları yaşayacaktın dercesine, tüm ilişkilerine şahit oldum.
  
  bunun en çarpıcı örneği ise; yıllar öncesinde bana takıntılı şekilde aşık olan bir çocuk vardı. psikopatça davranışları olduğu için hiç bir zaman benden yana aşkına karşılık bulamadı. 15 yıl önce falan bu bahsettiğim. şimdi eşimin en samimi arkadaşı. ilk başta “sıradan bir müşterisidir, işini yapıp geçip gidecek. bana duyguları vardır diyip kafa karıştırmaya gerek yok. zaten üzerinden uzun yıllar geçti” diye düşünüp eşime bir şey anlatmadım. ama sonra iş ilişkisi aşırı bir dostluğa evrildi . bazen bilerek bu hale getirdiğini, evliliğimi bozmaya çalışacağını falan düşünüyorum. inanılmaz psikopat birisiydi. neyse konumuza dönelim. adamın ilişkilerine şahit oluyorum tabi bu süreçte. sürekli partner değişiyor, daldan dala konuyor. nemo olarak iyi ki bunu seçmemişim diyorum.
• az evvel eve girdik kızımla. 48-45 ve 23 yaşındaki üç kadın fsm'de arabayla birkaç tur attık. şarkılar bize eşlik etti. pala remzi ile başladık, sarhoş ile devam ettik, bir veda havasıyla da bitirdik. birbiriyle alakasız şarkılar.
  
  az evvel karar verdim, hayatıma giren kişiyle avaz avaz sarhoş'u söyleyebileceğiz. bazı şarkılar arabesk oldukları için güzeller, bu da onlardan biri. eğer aynı şarkıları beğenmiyor olursak çok üzülürüm. o sebeple biriyle tanışacaksam, baştan müzik zevkini öğrenmeye çalışacağım. önce şarkılarda buluşalım.
• ben hep ne istediğini ve hissettiğini bilmeyenlerden oldum. anlam verememek, ifade edememek, kabullenememek gittikçe daha yıpratıcı bir hale geldi. hırçınlaştım. içime yöneldim anlamak için zorladıkça kendimi, kendime küstüm. hala bilmiyorum anlayamıyorum doğru davranamıyorum. artık bu arayıştan da yoruldum. pes ettim.