oda al hombre sencillo
-
bu da bizzat yaptığım çevirisi.
düz adama övgü
sana anlatacağım gizlice
kim olduğumu
böylece, alçak sesle
söyleyeceksin kim olduğunu
(bilmek istiyorum kim olduğunu)
kaç para kazanırsın,
hangi terzide çalışırsın,
hangi madende,
hangi eczanede,
bir görevim var,
o da bilmek,
herşeyi bilmem gerek;
gece gündüz bilmek adının ne olduğunu
işte benim işim bu,
bir hayatı bilmek
yetmez
bütün hayatları bilmek ise
gereksizdir
göreceksin,
iç organları çıkartmak gerek,
deriyi başa doğru yüzmek
ve kumaşta olduğu gibi
çizgiler gizler
renkleriyle, dikiş izlerini
örgünün,
ve silerim renkleri
ve ararım bulana kadar
derindeki örgüyü
işte böyle bulurum
insanların birliğini de
ve ekmekte ararım
şekilden fazlasını
ekmeği severim
ısırırım onu
ve böylece
görürüm buğdayı
erken olgunlaşmış tarlalarda
yeşil görüntüsünü
ilkbaharın,
pirinçleri, suyu,
çünkü,
ekmeğin çok ötesinde,
toprağı görürüm
toprağın birliğini,
suyu,
insanı
ve işte böyle denerim herşeyi
ararken seni
hepsinin içinde,
yürürüm, yüzerim, gemi kullanırım
bulana kadar seni
ve böylece sana sorarım
adının ne olduğunu
sokağını ve kapı numaranı,
alasın diye
attığım kartları
söyleyeyim diye sana
kim olduğumu ve kaç para kazandığımı,
nerede yaşadığımı
ve babamın nasıl biri olduğunu
görüyorsun ya, basit biriyim
ve sen de basitsin
söz konusu değil
hiçbir karmaşıklık.
ben seninle çalışıyorum,
sen yaşıyorsun, gidip geliyorsun
bir taraftan ötekine,
çok düz bir şey
hayatsın sen
şeffafsın
su kadar
ve işte böyleyim ben
benim görevim bu:
şeffaf olmak,
her gün
kendimi eğitirim
her gün taranırım
senin düşündüğün gibi düşünerek
ve yürürüm
senin yürüdüğün gibi yürüyerek,
yerim, senin yediğin gibi yiyerek,
tutarım kollarımda
aşkımı,
senin tuttuğun gibi sevgilini,
ve böylece,
bu da
denenmiş olduğunda,
eşit olduğumuzda,
yazarım,
senin hayatınla yazarım
ve kendi hayatımla,
senin aşkınla ve benim aşklarımla,
senin bütün acılarınla
ve böylece,
yine de farklıyız birbirimizden
çünkü benim elim
senin omzunda
eski dostlar gibi
söylerim kulağına,
acı çekme,
o gün yakındır
gel, gel benimle
gel herkesle birlikte,
sana benzeyen herkesle,
en düz olanlarla.
gel, acı çekme,
gel benimle,
çünkü sen bilmesen de,
ben biliyorum sahiden:
biliyorum nereye doğru gittiğimizi,
ve sözüm bu sana:
acı çekme,
çünkü kazanacağız,
kazanacağız biz,
en düz olanlar,
kazanacağız,
sen buna inanmasan da,
kazanacağız.
pablo neruda
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap