28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi

• hafıza tazeleyelim;
  
  “ne yaparsanız yapın, biz kararımızı verdik. o kışla yapılacak” diyenleri.
  
  “ilk üç gün ben de destekledim” diyen saf ve ya dönekleri.
  
  “çadırlardan atom bombası planları çıktı” diyenleri.
  
  “gezi’ye gittiğimde her yer sidik kokuyordu” diyenleri.
  
  “bu gençlik dosteyevski’yi peynir çeşidi sanıyor” diyenleri.
  
  o zamanlar ortak olup, “bunlar terörist” derken, sonradan çıkarları çatışınca birbirlerine paralel/hırsız
  diyenleri.
  
  “camiye ayakkabıyla girdiler” yalanını söyleyenleri.
  
  kabataş yalanıyla iftira atanları.
  
  görüntüler elimizde deyip, yalan söyleyenleri.
  
  “emri ben verdim” diyenleri.
  
  polis otolarında onlarca kadına yapılan tacizleri.
  
  silah çekip “eylemci” gibi gösterilmeye çalışan sivilleri.
  
  bir boktan anlamamasına, kimse tarafından seçilmemesine rağmen dönemin başbakanıyla
  görüşmeye giden sözde şanatçı, fırsatçı akbabaları.
  
  “sanırım bize nazar değidi” diyen vasıfsızları.
  
  “bu eylem avrupadaki eylemler gibi” diye konuşup kukladan öteye gidemeyenleri.
  
  “esnaf gerektiğinde kolluk kuvvetidir” kışkırtmalarını.
  
  penguen belgesellerini.
  
  “ülke bağırsaklarını temizliyor” diyenleri.
  
  ilk gün megafonla bağırıp, iki gün sonra onuncu yıl marşıyla dalga geçen beyinsizleri.
  
  o zamanlar “kandırılıyorsunuz” deyip ne hikmetse 17 aralıktan sonra akıllananları.
  
  ölen bir çocuğun annesini meydanlarda yuhalatanları.
  
  “bunlar ateist, bunlar terörist” diye hedef gösterenleri.
  
  ali ismail’i, berkin’i, ethem’i, mehmet'i, abdullah'ı, medeni'yi, mustafa'yı...
  
  unutmayalım.
  
  devran döndüğünde bunların yaptığı gibi "kandırılmışız" ya da "aslında ben de destek veriyordum", "gezi demokratik bir direnişti ama o zaman biz öyle anlamamışız" diye dönecekler olacaktır. davalarını geri çekenler ve hatta"gezi ile gurur duydum" diye çark edenler var şimdiden. o isimleri de unutmayın.