6 entry daha
  • dediğim dedik çaldığım düdük, ahan da buraları hep benim zihniyetinde çocukların etrafı sarmasına neden olan ailelerdir. son dönemlerin modası "demokratik tutum" la çocuk yetiştirmeyi kendilerine şiar edinen * *, çocuğun çocuk olduğunu unutup her bi haltı uzuuuuuun uzuuuuuuun açıklayarak çocuğun "hmm evet hakikaten de böyle olsa herkes için daha iyi olur. tuh ben bunu nasıl düşünemedim" demelerini beklerler. ayaklı birer ego olarak yetişen çocuklar okula başlar, beyliklerini burada sürdürmeye çalışırlar. aileleri çağırıp uyarırsınız, anlatırsınız ama ı ııııh biricik yavruularına hayır demek, isteklerini ertelemeyi, etraflarında kendileri gibi başkalarının da olduğunu, bahsi geçen başkalarının kendilerine hizmet etmek için var olmadıklarını, kural-kaideyi öğretmek dunyanın en korkunç işidir, zira çocukları üzülür. "e ama böyle giderse ilerde daha çok üzülecek" diye beyhude konuşursunuz.

    gel zaman git zaman çocuk büyür hafiften ergenliğe girmeye başlar ve ayaklı egonun yaratıcısı aile feryat etmeye başlar; zira çocuk odasını toplamıyordur, hiç bir işini kendisi yapmıyordur, herşey çevresindekilerden bekliyordur, hiç bir şeyden mutlu olmuyordur, arkadaşlarıyla sorun yaşıyordur vs. vs. vs. dinler, dinlerken de "ah be hanım ben sana demedim mi" diye düşünürsünüz.

    vakti zamanında incinmelerine dayanamadıkları çocukları ya kırıla döküle, duvarlara çarpa çarpa öğrenir 5 yaşında öğrenmesi gerekenleri; ya da hiç öğrenmeden mutsuz, bencil bir hayat sürer.
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap