100 entry daha
  • yaşasaydı hasret gültekin olurdu net . zaten 22 yaşına kadar yaptıkları ortada . her geçen gün kendini gelistirmeye özen gösteriyordu. her gördüğü duyduğu tekniği öğrenmeye çalışıyordu . bunların başında talip özkan'ın kendisiyle özdeşleşen tezene hareketleri, çetin akdeniz 'in (bazen aşırı abarttığı) ara geçişleri... şelpe konusunda arif sağı daha o yıllarda teknik bakımdan olsun çalış çeşitleri olsun her bakımdan geçtiğini söylemeliyiz. bunu , hasret'ten arif sağ'dan devralan ve arşa çıkaran erdal erzincan için de söyleyebiliriz . o da hasret'i ve arif sağ'ı geçmiştir.

    yaşayan en iyi türk bağlamacı ise erdal erzincan dır. gerek şelpe olsun gerekse tenezeyle çalınan her türlü tavır konusunda olsun alanının en iyisidir . bunu sadece bağlamayla değil saz grubunun çoğuyla yapması da başlı başına bir göstergedir. erdal erzincan bunu yaparken sadece enstrümanı iyi çalarak yapmıyor ona bir karakter katarak kendinden bir şeyler vererek yapıyor . ve yaptığı açışlardan tutun da herhangi bir türküyü çalsa dahi üçüncü saniyede bunu erdal erzincan çalıyor diyebilirsiniz . bu dediğimi bağlamayla uzun yıllar haşır neşir olanlar çok iyi anlarlar . en iyisi olmak sadece iyi hızlı çalmak demek değildir .
87 entry daha
hesabın var mı? giriş yap