93 entry daha
  • göndereceğiniz kargoyu sokağa atın, ya da yoldan geçen birini çevirip götürmesini rica edin ama bu şirkete vermeyin. güvenilmezdir ve ucuz hesapların şirketidir bu şirket.

    ha tabi bu adamalara bu kadar kızmamın nedeni de var. olay şöyle vuku buluyor.

    istanbul'dan kargoya verilen cep telefonumun ankara'ya gelmesi bir hafta kadar sürüyor. çünkü şubedeki dangalak, kargoyu olur olmadık ve üzerinde yazmayan bir şubeye gönderiyor. adres çukurca birlik ama kargo çukurambara gidiyor. neyse, bir kaç gün sonra zahmet edip kargomu oradan bana teslim ediyorlar. kargo elime boş bir telefon kutusu ve şarj aleti olarak iletiliyor.

    telefon sıfır olduğundan kutunun kapağını tutan sticker yırtılmış, garantisini kullanabileyim diye kutuyla birlikte gönderilen fatura da içinden alınmış, üstüne üstlük telefonun imei numarasının kayıtlı olduğu yerler kutunun üzerinden yırtılmış. elimdeki kargo zarfını incelediğim de şöyle bir şey dikkatimi çekiyor. zarfın üzeri boş, adres el yazısı ile yazılması gereken kısımlar bomboş, fakat istanbul'dan gönderilen zarfı gönderici eliyle yazmıştı. yani zarf açılmış, telefon çalınmış ve başka bir zarfla bana gönderilmiş, arada iş geciksin diye de bilerek yanlış bir şubeye gönderilmiş.

    dahası bu aklı evveller, zarfın dışındaki etikete gayet dangalakça bir şekilde, zarfın içindeki telefonun hem marka modeli hem de imei numarasını yazmışlar. yani benim içimde 700ytl değerinde bir telefon var çalın beni yazmışlar.

    tabi öncelikle aras kargonun teslimatı yapan şubesini aradım böyle böyle diye, telefondaki dallama bana "e napalım, yapacak bir şey yok, ben ne bilim senin yalan söylemediğini" dedi. kalktım şubeye gittim, başka bir kişi ile görüştüm, dilekçeler yazıldı, telefonun faturasının bir başka kopyası ile birlikte bölge müdürlüğüne oradan da genel müdürlüğe gitti.

    bu arada müşteri hizmetlerine bir mail yazdım. adamlara bana belirttiğiniz kargonun akıbeti meçhul dediler. tekrar bir mail atıp, akıbeti aşikar zarf elimde manyak mısınız dedim. o maile cevap gelmedi. müşteri hizmetleri bir daha geri dönmedi zaten. ankara bölge müdürlüğü ise, sigrotadan onay bekliyoruz, bir haftaya çıkar, yok iki hafta bilmem ne diye diye 40 gün kadar beni oyaladı. her aradığımda "biz bir on dakika sonra size dönecez" dediler ve hiç bir seferinde geri dönmediler, ben geri aradığım da ise açık bir tabirle yavşaklık yaptılar. hatta farklı elemanlardan farklı bilgiler aldım.

    tüm 40 günlük süreç içerisinde, bir aras kargo çalışanı da çıkıp ne bir geçmiş olsun ne de bir özür dileriz dedi. yahu her şey bir yana adamlara açık bir şekilde bakın şubelerinizden birinde gayet planlı programlı bir hırsız çalıştırıyorsunuz dedim. ona bile tınmadılar. umurlarında değil.

    arada ödediğim kargo ücreti olsun, 40 gündür yaptığım telefon görüşmeleri olsun, telefonun kendi masrafı olsun bunların hiçbiri umurlarında değil, hatta zahmet edip bir e-posta yazmaktan, bir telefon açmaktan bile acizler. ulan arayın siz beni ben ödeyecem telefon masraflarınızı merak etmeyin.

    netice itibari ile, verdiğim örnek ankara bölge müdürlüğü ve genel müdürlüğü içine aldığı için, ileride bir sorunla karşılaştığınızda başınıza neyin geleceğini bilin.

    "önem taşır..."mış, adamın sabrını taşırır anca...

    ek: bugün müşteri hizmetlerinden bir hanım telefon edip, dilekçenize onay çıkmadı, tazminat talebinizi karşılamayacağız dedi. aynı hanımefendi kargomun çalındığını kabul etmekle beraber, kapıda uzatılan formu imzaladığım için hak talep edemeyeceğimi de sözlerine ekledi. işte böylesi bir şirket burası. hem hırsızlığı kabul et, ama bu bizim iç işimiz de, hem de arada müşterinin mağduriyetini karşılama ve üstüne üstlük özür de dileme.

    bir de süper zeki hanım itiraz dilekçesi yazabileceğimi söylüyor. ulan tazminat dilekçemin ankara'dan istanbul'a fakslanması tamı tamına (hanımın verdiği tarih bu) 26 gün sürmüş, üstüne iki hafta daha hariçten bekletilmişim, hala itiraz dilekçesi yaz bilmem ne diyor...

    afferim ulan hepinize!

    ek 2: gün itibari ile bir başka zeka ve akıl kumkuması beyle konuştuk. arayıp, "dilekçenize onay çıkması söz konu değil, kapıda imza atmışsınız" dedi sadece. sorduğum soruların hiçbirini yanıtlamadı, yanıtlayamayınca yalan söylemekten de hiiiiç çekinmedi. en son, "zarfı siz değiştirmişsinizdir, etikete de zarfın içeriği zaten yazılır" dedi.

    bir de şikayetvar'a yazdığım şikayetin altına, "görüştük, beyefendi kargosunu eksiksiz teslim aldı" gibi bir şey yazmışlar. üstüne bir de yalancı konumuna düştük iyi mi?

    ulan tamam, attım imzayı, gitti telefon, hakkım yok konuşmaya, peki sizin 40 gün boyunca beni kandırmaya, bekletmeye ve salak yerine koymaya hakkınız var mı? hadi ben yaptığım şeyin bedelini ytl bazında ödedim, sizin yaptığınız ucuzluklar, söylediğiniz yalanlar ne olacak?
4460 entry daha
hesabın var mı? giriş yap