5 entry daha
  • şu an bu kitabın 95. sayfasındayım, 95 sayfasını okuduktan sonra bende yarattığı ilk duygu; bu kitabı bir bitirsem de çabucak diğer faydalı kitaplara geçsem. elimde okunmayı bekleyen 15 kitap arasından bu kitabı seçtim deneme tarzı ve psikanaliz-freud ikilisinin ilgimi çekmesinden dolayı ama gel gör ki adam kitabını shakespeare ve bir kaç kavram üzerine kurmuş freud dışında, bu da shakespeare'nin kitaplarını okuyup yutmanı gerektiriyor çünkü adam yazarken sanki biz shakespeare uzmanıyız gibi düşünerek yazmış.

    bu adamın çocuk psikanalizinden bahseden kreşteki yabani adındaki bir kitabını da askere giderken yanımda götürmüştüm orda okurum diye ama kitabın dili o kadar kötüydü ki zar zor bitirip kendime çok kızmıştım nasıl bu kitabı yanıma alırım diye.

    keşke bu kitabı satın almadan önce ekşi sözlüğe baksaymışım çünkü yukardaki yazarlar kitapta geçen hemen hemen bütün önemli düşünce ve yazıları alıntılamışlar, kitap kötü değil ama zamanı sınırlı bir insan için iyi bir seçim değil, hüsran-kavrayamamak-yanına kar kalmak-çıkıp gitmek-tatmin-deli rolü gibi kavramları bir kaç insanın görüşleri doğrultusunda inceleyip kendi görüşlerini de ortaya koyarak kitabı yazmış, kitapta geçen saydığım kavramlar şu anki hayatımda pek ilgi çeken kavramlar değil, ilgi çekse bile anlattıkları gerçekten pek ilgi çekici gelmedi bana. yine de kitaptan bir kaç beni üzerinde düşündürten yazısını alıntılamak istiyorum:

    *psikanaliz tedavisinin amacı kişinin kendisini daha iyi anlamasını sağlamak mıdır yoksa onu istediği gibi arzulayabilmesi için özgür kılmak mı?

    *psikiyatrik tanılar kavrayamadığımız insan kalmasın diye vardır.

    *başkası hakkında farkında olmadan bilmek istediğimiz şey, bizi ona duyduğumuz arzudan kurtaracak olan şeydir. bu durumda, birinin girdisini çıktısını bilmemek ya da kavrayamamak arzunun korunması tasarısının önemli bir parçasıdır.

    * bilmenin yanı sıra bilmemeyi de öğrenebilir miyiz ve bundan nasıl bir fayda doğar?

    *insanlar bizi hüsrana uğratarak gerçeklik kazanır; hüsran duygusu yaratmadıkları müddetçe fantazi figürleri olarak kalırlar.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap