17 entry daha
  • eli kanayan ressam. en büyük hayali "tablo"larının louvre duvarlarına asılmasıyken fransa'dan gitmek isteyen; nereye gideceğini bilmeyen; hasta, aklını kaybetmek üzere ve de sarhoş, huzursuzluğunu dalga dalga yayan; kan kusan, nal kafalı modigliani... ömrünün tek tutanağı, fırçası olan, yine de çekinmeden esas mirasın resim değil bir çocuk olduğunu söyleyen ve ekleyen "bir çocuğum olsaydı, öğretmezdim ona resim yapmayı. ben ona tek bir resim bile göstermezdim."

    oyun modigliani'nin hayatı üzerinden sanatın zorlu yaratım sürecini işliyor. bunun için ressamın üretkenliğinin sıfır seviyesine indiği, aklının puslu, gel gitli dönemi seçilmiş. 36 yıl yaşamış olan ressam öyle sağlıksız duruyor ki, o kadar bile yaşadığına inanması güç. oyunculuklar güzelse de, sahne kullanımını arttırmak için fazla hırpalanıyor, şiddet dolu mizansenler, itişme ve mücadelelerde savruluyorlar. bunca özenli dekorun içerisinde ışıkların altında parlayan poster resimler ise ne yazık ki sırıtıyor.

    bir sanatçıyı eserinden, eseri sanatçısından soyutlamadan değerlendirebilir misin; eseri ve sahibini bir görebilir misin; van gogh'un tablosunu buyur ettiğin gibi kendisini de salonuna buyur eder misin, karşında sanatçının dünyası var farkında mısın; hayır mı? "e neye yaradı o zaman yaratmak?"
66 entry daha
hesabın var mı? giriş yap