2 entry daha
  • benoit delepine ve gustave kervern'in ikinci filmi olan avida, çıkış noktasını filmin sonunda da bir kaç dakika boyunca sabit bir biçimde gösterilen, dali'nin bir tablosundan alıyor(muş). filmde gördüğümde renkleriyle, saat figürüyle, dal parçasıyla, yere yatmış çıplak kadın ve kimi detaylar ile "ben dali tablosuyum" diye bağırmasına rağmen dali'nin böyle bir tablosunu hayatımda görmediğimden yaptığım ufak çaplı araştırma sonucu söz konusu tablonun rotterdam'da bir müzede bulunduğunu öğrendim. zaten avida ismi ile dali'ye bir selam çakan film de kendini sürrealizme bir saygı duruşu olarak tanımlıyor.
    sürrealizme saygı duruşu adına başarılı noktaları da olan, kimi sahneleri gerçekten yaratıcı ve güzel olan bu film yine de beklentilerimi karşılamaktan uzaktı, kendi adıma hayal kırıklığına uğradım.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap