29 entry daha
  • aronofsky parayı çok bulmuş olacak ki efekt manyağı -amiyane- yapmış filmi . bakınız, öyle filmler vardır ki bergman olsun kieslowski ya da tarkovsky olsun, bir buket çiçek ile ya da ufacık bir fare ile hayat ağacını ya da ölümsüzlük özlemi ya da ölümü ve sonrasını sembolize ederler, 3 kuruş parayla . çünki ne derler , para yaratıcılığı öldürür. ne kadar da doğrudur bu laf bu filmde gördüğümüz üzre. para, o güzelim yaratıcılığı efektler ile "boya"mış, boyalı bebeklere dönmüş film . güzel bi kızın çılgınca makyaj yapması gibi , ya da çok sevdiğim terrier cinsi köpeklere patik, kazak ve toka üçlüsü gibi kıyafetler giydiren diktirenler gibi..

    film yıllardır yüzyıllardır işlenegelen ölümsüz aşk, kavuşamama, özlem gibi temalar işlemiyor mu .. zaten edebi ve görsel açıdan alışılagelmiş bi temayı daha hap gibi yapıp "şiir"leştirmek yerine, aronofsky az önce bahsettiğim gibi "takıntılı" davranmış, parayı çok bulmuş , abartmış, üzerindeki başarı baskısıyla ezilmiş ve bu tür şaşaa lı bir film yapmıştır maalesef. bazı yönetmenlere şaşaa bol geliyor .. anlayıp anlamamakla ilgisi yok bunun, baya bi kör göze parmak zaten .. hele en başta uzay boşluğunda budist keşiş siluetinin yaptığı rahatlatıcı hareketleri görünce dedim bu aronofsky de popüler doğu mistisizmi fıtınasına kaptırmış kendini . batının köküne kıran girmiş gibi doğu felsefesini de "bol" bulmuş gibiydi aronofsky. hollywood olmasından mütevellit herkesin ne anlatmak istediğini muhakkak anlaması için didinmişti sanki ..

    filmin tüm tortularını ki bana göre baya var, atarsak bi yana , 3 aşamadan da çıkarmamız gereken ölümün ötesine geçmektense ölümü kabullenmek gerektiği gibi sanki .. ama bir defa izleyerek sonuçlara ulaşmak zor (diğer filmleriyle ortak noktası) bir kez daha izlemek, hatta belki de daha çok iyicene hazmedilesi bi film the fountain.
505 entry daha
hesabın var mı? giriş yap