5541 entry daha
  • bazı yazarlar kafayı bu ülkeyle bozmuşlar. sabah akşam gelip aynı şeyleri yazıp gidiyorlar. sanırım pizza dağıtırken arada bolca boş vakitleri oluyor ki hayatın kendilerine vurduğu sillenin sorumlusunun abd olduğunu düşünüp düşünüp hırslanıyorlar.

    onca insan yazdı ama tekrar tekrar sorulması lazım. madem bu ülke halkına refah sunmuyor, burada işin ne? ne diye bu ülkeye geldin? kim sana burada refah bulmayı vadetti? o refahı senin kapasitendeki birine sunacak bir ülke biliyorsan amerika’dan siktir olup gidip şansını orada denemeni kim engelliyor?

    adam bunları yapmamış, ülkeme dönüyorum deyip, dönüp, sonra bu kararından dönmüş, bir de bu hiç beğenmediği ülkenin vatandaşlığına başvurup vatandaş olmuş, ama ne sahip olduğu hakları biliyor, ne istediği yaşamı hangi eyaletin hangi şehrinin kendisine sunacağını araştırmış. yüzme bilmeden boyunu aşan dereye girmiş olduğu için yaptığı tek şey gece gündüz burada ağlamak.

    vallahi sıtkım sıyrıldı. aynı insanlardan aynı eleştirileri yüzlerce kez okumaktan bıktım. bu ülkenin halkı toplu taşıma kullanmıyor, büyük metropoller haricinde kullanmayacağı toplu taşıma için vergi vermeyi oylarıyla reddediyor. adam bu kadar basit bir şeyi bile anlama yetisinden yoksun.

    evet, burada devlet veya belediye ben yaptım, oldu diyemiyor. değil toplu taşımayı halkına sormadan getirmek, otobüs biletlerine zammı bile halka sorarak yapıyor. maliyetler mi arttı, sana soruyor. bilet fiyatlarına zam mı istiyorsun, yoksa sefer sayısını mı düşüreyim? iki günlük asgari ücretle araba alabildiğin, o arabanın deposunu iki saatlik asgari ücretle doldurabildiğin memlekette insanlar toplu taşıma altyapısı için vergilerinin artmasını istemiyorlar. bu kadar basit.

    bunca yıldır abd’de yaşayıp amerikalılara saydıracağına, burnunun dikine gidip bu ülkeyi türk mantığıyla cahilce eleştireceğine, her köşe başında bulunan bedava yerel gazeteleri aç oku. yerel politika nasıl işliyor, insanlar nelere oy veriyor, vergileri, toplu taşımayı, trafik ışıklarını, gazlı içeceklere gelecek zamları nasıl kendi oylarıyla yerel ölçekte kararlaştırıyor öğren.

    bu ülke hakkında eleştirdiğin her şey halkın seçimi olarak gelmiş. beğenmiyorsan tersi için oy ver. ya da, senin kafayı taktığın şeyler kimsenin umrunda değilse, bunun için sen çabala. mesela bina kodlarında banyoda gider olmasını zorunlu tutacak bir yasa tasarısı getir, millete bunun neden gerekli olduğunu anlat, oy iste. bunu dünkü göçmen, günde beş vakit abd’yi eleştiren bir tutunamayan olarak sen bile yapabilirsin. burada aynı şeyleri tekrar tekrar yazmaya harcadığın vakti bir şeyleri değiştirmeye harcasan emin ol başarırdın. bu ülkenin eleştirilecek yanı bol ama hırs yapıp çalışanı ödüllendirdiğini kimse inkar edemez.

    edit:
    san francisco’da asgari maaş: $15.59/saat
    günlük çalışma süresi: 8 saat
    normal bir asgari ücretlinin fazla mesai yapmadan, tip kazanmadan kazanacağı brüt rakam: $124.72/gün
    bu gelir diliminin maaşından devletin aldığı gelir vergisi miktarı: %12
    vergiden sonra asgari ücretlinin cebine giren rakam: $109.75/gün
    iki günlük net kazancı: $219.50
    tomorrowman nickli yazarın bu başlıkta yazdığı sondan üçüncü gönderisinde, türklerin abd’de alıp satarak zenginleştiklerini iddia ettiği otomobillerin fiyatları: $150 - $200

    yani cevap yazdığım yazara inanırsak, bir asgari ücretlinin nakit ödeyerek araba sahibi olabilmesi için birbuçuk gün çalışması yetebiliyor.

    şahsi deneyimimden gidersek, 18 yıl önce abd’de ilk aracımı aldığımda asgari ücretle busser olarak çalışıp 4-5 saatte 80-100 dolar tipten kazanıp, bir de üstüne asgari ücret alıyordum. ilk aracım olan chevy s10 kamyonete 500 dolar vermiştim. bu da aşağı yukarı 20 saatlik net gelirime denk geliyordu. bilmem anlatabildim mi?
7593 entry daha
hesabın var mı? giriş yap