8 entry daha
  • ikinci harbin orta ve geç dönemlerini alman zırhlı kuvvetleri açısından incelediğimizde, operatif olarak başta hitler ve general kış tarafından sürekli baltalanmalarına karşın, erich von manstein komutasında kharkov ve belgorod'da mobil defans ve karşı taarruz taktiklerinde üzerlerine düşeni son derece başarılı bir şekilde icra ettiklerini görmekteyiz. manstein, harkov karşı saldırısında elindeki tank sayısını, mükemmel planlanmış lojistik bir ağ ile, gerek duyulan sektörlerde düşmana karşı sayısal üstünlük sağlayabilecek bir tarzda savaşa sürebilmiştir.

    iş bu entry'de stug ve alman zırhlıları ile alakalı bir kaç kelam edilecektir. haliyle background, anlaşılabilir olması adına özetler içermektedir.

    her şeyden önce savaşı taktik ve operatif olarak anlamak için, savaşlarda kullanılan silahları tanımak gereklidir. bu, ikinci dünya savaşı için vital önemdedir. ikinci dünya savaşı, öncesi ve sonrası çatışmalar ile birlikte değerlendirildiğinde silahlar ve taktikleriyle devrimsel niteliktedir; günümüz hava kara deniz ve uzay kuvvetleri kurumlarının hepsi bu savaşın yarattığı fikirlerden beslenmiş ve bu sadece silahlar üzerinde olmamakla birlikte, aynı önemi barındırmak koşuluyla, doktrin olarak da çağa damga vurmuştur.
    şimdi bir çoklarının aklında uyanan şey şudur, neden sscb, usa, fransa, britanya, kanada, polonya gibi devletlerin orduları, bir adet wehrmacht'ı durdurmayı bırak, 6 senede zar zor tepeleyebilmişlerdir ? bu, basitçe, wehrmacht'ın silah ve doktrin olarak düşmana sağladığı üstünlükle doğrudan alakalıdır. takip eden soru ise bence şu olmalıdır: wehrmacht neden ve nasıl yenildi ?

    (ilgilisi, bunun için 'death of the wehrmacht' adlı esere göz atabilir. robert citino.)

    politik, ekonomik, askeri sebepleri satır satır sıralamak yerine, ben konu başlığındaki stug ve bu silahın savaşın gidişatı üzerine etkisi yönünde bir pencere açıp, ilgili generaller ve führer'in kendisi de dahil olmak üzere kim ne demiş, değinip bırakacağım.

    1942 yılı wehrmacht ve kurmayları için zor bir yıldı. barbarossa başladığından beri aklı başında olan her alman subayı, bu cephenin fransa ve polonya ile mukayese edilemeyecek derecede zor olduğunu görmüş durumdadır. alman 6. ordusu stalingrad'da yok edilmiştir. dak yani afrika korps, maalesef eriyip gitmiştir. okuyucu şunu anlamalıdır ki, bir ordu yok olduğunda sadece personeli değil, büyük miktarlarda savaş malzemesi (top, tank, tüfek, mühimmat, yakıt vb.) de yok olmakta ve daha da kötüsü düşman eline geçmektedir. bu durum düşmana zaferini genişletmek için imkanlar sunmakla birlikte ele geçirdigi silahların niteliği konusunda da fikir sahibi olmalarını sağlar. örneklemek gerekirse, düşman bir tankınızı eline geçirdiğinde onun zayıf noktasını da öğrenecek bilgi için çalışmaya başlar, ön-yan zırhı nereden delinir, hangi mühimmat etkilidir, kaç metrede ateşlenmelidir gibi. düşman bu bilgiler sayesinde savaşa nasıl gireceğini, karşısında hangi silahlarla savaşacağını, güçlü ve zayıf yönlerini de öğrenmeye başlar ve bu böyle devam eder.

    wehrmacht için turning point'in stalingrad mağlubiyeti ile oluştuğu söylenir. benim fikrimce, henüz değildir. stalingrad sonrası wehrmacht için analiz şudur, yıpranmış fakat ayaktadır; gücünün limitlerini görmüştür, savaşı sürdürebilir niteliğini korumaktadır. insan gücünü rakamsal olarak sağlayacak rezervleri henüz mevcut olmakla birlikte, dediğimiz gibi, sınırlarını görmüştür.

    okuyucu hatırlamalıdır ki, wehrmacht'ın doğu seferi okw tarafından planlanırken askeri amaç çok net olarak şunlardır:
    -bolşevizm tehdidinin silahlı unsuru sovyet ordularının en hızlı biçimde ortadan kaldırılması,
    -ve bunun en hızlı biçimde yapılması.

    barbarossa harekatı asla uzun soluklu olacak biçimde tasarlanmamış, gerçek anlamı ile bewegungskrieg, yani hareketli savaş doktrini ile mümkün olan en kısa ve hızlı yoldan sovyet tümenlerinin yok edilmesi üzerine tasarlanmış bir harekattır.
    filmlerde ve oyunlarda gördüğünüz kadın kadar güzel ağır panzerler, barbarossa başladığında yoktur.

    stug nedir ?

    stug bir taarruz topudur. mareşal erich von manstein tarafından tasarlanmış ve wehrmacht'a kazandırılmış değerli bir silahtır. amacı siper, korugan, makinalı tüfek yuvaları gibi defansif yapıları yok etmektir. kundağı motorlu top denilen şey de budur. silahın ardında yatan fikir tahmin edileceği üzere ilk harbin kitlenen siperleridir, silahın devrimselliği ise adı üstünde taarruz topu olmasıdır. ilk harbin bir klasiği olan, piyade taarruza geçmeden, geçtiğinde veya allah ne verdiyse, gerilerden topçu desteği bekleme derdi ortadan kalkmıştır artık. şimdi düşmana ve bulunduğu yere, beklemeksizin, doğrudan ve hareketli halde ateş açma imkanı kazanılmıştır. üstelik sturmgeschutz bunu yaparken dost piyade onu siper olarak kullanabilmektedir, beraber siperlere dalıp çıkabilmektedirler, beraber sokak muharebelerinde de çalisabilmektedirler; (bkz: panzergrenadier) (bkz: mekanize piyade) bu aksiyonlar aynı biçimi ile panzer ii,iii,iv tankları içinde geçerlidir. bu, bewegungskrieg 'dir; hareketli savaş anlamina gelmektedir. polonya'dan başlayıp moskova önlerine almanları getiren olay da özetiyle budur.

    stug tank mıdır ?

    yaradılış amacı ile, hayır. stug, tanklarla dövüşmek için tasarlanmamıştır. tankların asli amacı tanklarla dövüşmektir der, heinz guderian. ilerleyen dönemde tanksavar olarak kullanılmış ve ciddi başarılar göstermiştir fakat wehrmacht (ve ss) bünyesinde stug, topçu sınıfı silahı olarak kalmış, savaşı da öyle tamamlamıştır. guderian, bizzat hitler tarafından zırhlı birlikler müfettişliği görevine çağrıldığında, görev tanımını kendisi belirlemek koşulu ile bunu kabul etmiştir. (öyle de bi abide-i daşşaktır kendisi) bu görev/yetki tanımında stug'ların üretim miktarlarında karar yetkisi olmakla birlikte, topçu sınıfından alınıp kendi yetki alanına yani tank sınıfına transferi vardır ki, aman aman... kendi anılarında guderian, bu çok acil konu üzerine hitler'in huzurunda yapılan toplantıda topçu sınıfı kurmaylarından gördüğü muhalefeti anlatır, toplantı oldukça hararetlidir ve guderian, toplantı sonunda bir kenara geçip bayılır (yorgunluktan). hitler'in sözü ile bahis kapanır: "görüyorsunuz, bu kadar insanı görmezden gelemem."

    sonuç olarak stug, devrimsel nitelik taşıyan, çok amaçlı bir silahtır. bir çok rolde başarıyla kullanılmıştır. bir tanesinin içine kaçak olarak girmişliğim ve sırp polisine götümü çizdirmeden çıkmışlığım da mevcuttur.

    gevurun dediği gibi:

    "i didn't choose stug life,
    the stug life choose me."

    not: iş bu entry, generaloberst heinz guderian'ın ruhuna fatiha edilmiştir.
hesabın var mı? giriş yap