8 entry daha
  • doksanlı yılların başlarına kadar ismi ile müsemma bir mekandı kozahan.
    yurdun her yanından gelen taşralı koza üreticilerinin ipek tüccarlarıyla buluşmasına ev sahibliği yaptı hiç usanmadan. hanın girişinde bulunan zil hafta içi hergün saat on'da çaldığı an koşturma başlardı. içindeki mescidin çatısına değecek yükseklikte koza hararları yığılırdı birbiri üstüne. ipek tüccarları köylülere saat onikiden sonra paralarını peşin ödediğinde, emektar kahveci ali abinin elindende demli bir çay içilirse unutulurdu çekilen bütün çile.
    ikibinli yıllara gelindiğinde çin'in ekonomik istilasına dayanamadı tarihi mekan. ipek böceklerine hayat veren dut ağaçları kesildi birer birer. tüccarlarda uzakdoğuda buldular aradıkları hazır ipeği paketler içinde.
    tarihi mekan turistleri dinlendiriyormuş şimdi asırlık çınarların gölgesinde...
33 entry daha
hesabın var mı? giriş yap