148 entry daha
  • eski anılarımın canlanmasına neden olan başlık. 6 sene önce başıma gelen olayı anlatayım:

    o zamanlar buralar dutluk iken, henüz amazon ülkemize gelmemişken amazon.com'dan bir ürün almıştım. hario kahve değirmeni. 35 dolar gibi bir fiyatı vardı. pek değişmediğini düşünürsek şimdinin 275 tl'si. tabi o zamanlar 100 tl kadardı. 25 tl de kargo vermiştim sanırım. enflasyon etkisini de hesaplarsak işsiz bir öğrenci için iyi paraydı yani.

    neden oradan aldın diyenler için şimdi birçok yerde bu ürün varsa da o zamanlar yoktu o sebeple. neyse abd'den malzeme gelmiş. heyecanlıyım açtmışım, gayet güzel, temizledim ettim. kahvemi hazırlamışım çekip demleyeceğim. çok heyecanlı bir an. tartıp kahveyi hazneye koydum bi çevirdim ve cort. aletin ayar vidasını tutan parça yalama oldu. ulan daha ilk çevirişim be. bu kadar dandik nasıl olabilir derken hemen müşteri hizmetleriyle iletişime geçtim. bana dediler ki "tamam sorun yok ürünü iade edin". o zamanlar ülkemizde derlerdi ki, kardeşim nasıl kullandın kim bilir? neyse.

    bu sırada firmanın japonya'daki merkezine mail attım. bu nasıl alet, dedim, daha ilk dakikadan şu hale bak vs. fotoğraflarını istediler, o sırada onları gönderdim.

    amazon için kargoyu hesaplattım 150 tl tuttu. wtf? bu ne abi? bana gelişi 25 tl bu nasıl oluyor?

    tekrar bilgisayara geçtim "arkadaşım bunu benim yollamam çok mantıksız, kargo parası üründen pahalı tutuyor, ben bunu göndermiyorum, çok saçma" diye saydırıyordum ki adam "tamam iadesini yaptım ürün sizde kalsın" yazmasın mı? o sırada türkiye'de ürünü iade alıp parasını vermedikleri için bi an şok oldum. ne diyo bu şimdi diyorum kendi kendime. emin misiniz, diye soruyorum. adam bana gülücük atıyor ağzını yediğim. kargo dahil tüm parayı iade ettiler. elimde bozuk bir alet vardı ama çok sevinmiştim. o gün amazon aşkı doğmuştu içimde. zaten uzun yıllardır kindle kullanıcısı olduğum için seviyordum zaten de orası ayrı.

    sonra gel gelelim japonya'ya. bana bir türk dönüş yaptı. adam firmanın türkiye dağıtıcısıymış. adres attı ürünü istedi. tabi bi an içim kımıl kımıl, belki değiştirirler dedim kargo parasını da cebimden ödeyerek yolladım.

    pat! bir hafta sonra kargo geldi ve ürün değişmiş. cebimden sadece 15 tl para çıkmıştı ve çok istediğim bir ürüne sahip olmuştum. adam aradı, ürünü japonya'ya yolladık sizle iletişime geçecekler, dedi. noluyor abi diyorum, bu kadar büyük bir mesele mi bu tamam aldık verdik bitti gitti. yok diyor size dönüş yapacaklar. yalnız bana fatura vb hepsini yollayın dedi. yolladım bir süre sonra japonya'dan mail geldi. ulan ürün dünyanın bi ucundan bi ucuna geziyor. iki ürünü yan yana koyup fotolarını atmışlar. ufak parçaların makro çekimleri vs var. ürünler bariz farklı. laboratuvar'da ürünleri test ettik, size gelen ürün sahte, dediler. laboratuvar mı? napıyosunuz abi siz, japonlar çalışkan olur da bu ne abi, amma abarttınız diyorum kendi kendime. aheha biz o kadar alışkınız ki bu durumlara sahte ürün pek umurumuzda değil tabi. dünyada en çok sahte ürün üreten 2. ülke olunca, neyse. aldığınız firmaya abd'deki aracılarımız dava açacak falan dedi. hem korktum hem de vay be dedim neler döndü aga. korktum çünkü bu firma pis bir gang çıkar da, buralara gelir beni arka sokaklarda vurup üstüme tükürürken "fuck you nigga!" derler mi acaba diye. türkiye'de olabilirdi çünkü. (gözünüze bir zenci grubu geldiyse lanet bir ırkçısınız kahrolasıcalar!!)

    bak hatta mail atayım o iş ne oldu diyeyim belki dava sonuçlanmıştır. sayemde abd'deki merdiven altı bir üretici parmaklıklar ardına gitmiştir. bir keyif sigarası içerim, yanına da taze öğütülmüş kahveden yapılma bir kahve yaparım, oh mis. gerçi alet mefta oldu.

    bu da böyle bir amazon güzelleme anısıydı işte.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap