3162 entry daha
  • izlerken kendi önyargılarımla ve aklıma farketmeden oturmuş şekilci kalıplarla yüzleştiğim dizi. sırf bunun için bile övgüyü hakediyor. en sevdiğim kısmı, perinin ve meryemin birbirlerinin dünyasına doğru birer adım atmaları oldu. o ilişki daha başlamadan kesilip atılsaydı cidden üzülürdüm. perininki içgörüsü gayet yüksek, atıldığının çok farkında olan bir adım, meryeminki daha bilinçsizce. ama yine de o kadar farklı değiliz aslında, düşman da değiliz. bu mesajın verildiğini görmek bile çok güzel.

    kendi önyargılarımla dizinin başında iki şeyi kesin kabul ettiğimi farkettim:

    - bu hocanın altından kesin büyük pislik çıkacak. müritlerini sömüren, hatta belki istismar bile eden, lanet olası yobaz bir adam. (çıkmadı. kendi halinde bir amca çıktı. eşini, kızını ve çiçekler üzerinden analoji yapmayı seviyor.)

    - zavallı ruhiye. kesin öküz kocasının öküzlüğünden dolayı böyle. (değilmiş. hatta kocası onu baya seviyormuş. tabii kendince. yine kibar yollarla ifade edebilerek değil. zaten adamda bir ifade sorunu var, "ha hı ne nedin niye dedin haaı" şeklinde iletişim kuruyor. ama iyi biri.)

    hoca, ülkedeki tüm hacı hocaların doğru bir yansıtması mıdır? bence değil gibi. ama o dünyanın bir parçası da değilim, birşey iddia etsem yanlış olur. (bu cümleyi diziyi izledikten sonra kuruyorum mesela eskiden kurmazdım. smiley is here:))

    başörtülüler neden ya temizlikçi, ya ev kadını? yaaaani keşke daha farklı rollerde de görseydik evet. ama senarist türkiyenin bir fotoğrafını çekmiş, ve ne yazık ki fotoğraf şu an çoğunlukla bu gibi. ya da meryemin ve ruhiyenin dahil olduğu gelir sınıfındaki başörtülülerin fotoğrafı bu diyelim. daha üst sosyoekonomik sınıftaki başörtülülerin daha farklı bir fotoğrafı var, ki bu da daha farklı bir dizinin konusu olur belki. kimse bunu inkar etmiyor, senaristin veya yönetmenin de inkar edip bir ayrımcılık güttüklerini sanmıyorum.

    son olarak, ben de perinin ailesi gibi bir ailede büyüdüm, ama böyle açıktan bir ayrımcılık yoktu. biraz yabancılık ve garipseme vardı. yani kimse başörtülülere başörtülü oldukları için kin beslemezdi, ayy şunlara bak ıyy modunda değildi. ama çevremizde böyle bir örnek yoktu, onların gözünden hiç görmüyorduk ve nasıl iletişim kurulacağı konusunda bir pratiğimiz de yoktu doğal olarak. sonuçta bizi ilgilendirmeyen kişisel bir tercih olduğunu ve saygı duymamız gerektiğini biliyorduk, ama başka pek birşey de bilmiyorduk haklarında. mutlaka birkaç pot kırmışızdır konuşurken. insanda bir anlamama, garipseme, fazla anlam atfetme oluyor. ben 13 yaşındayken bizimkilerin bir aile arkadaşının kardeşi başörtülü bir kızla evlenmişti, birkaç kez evlerine gitmiştik. kız gayet sıcakkanlı ve "normal"di. buna şaşırdığımı ve ne yapacağımı çok bilemediğimi hatırlıyorum mesela. tabii bizimkiler de çok normal davranmıştı, ama eminim içten içe onlar da biraz bocalamıştır. sonraki yıllarda başörtülü tanıdıklarım da oldu ve normal ilişkiler kurdum ama o ilk duraksamayı hatırlıyorum ve anlayabiliyorum.

    yine de o dünyanın bir parçası olarak söyleyebilirim ki, perinin ailesinin sosyoekonomik sınıfındaki ailelerde başörtülülere karşı açık açık ayrımcılık azdır bence. çoğu ailede bizimkiler gibi bir bocalama hali vardır ve eğer kişiler yeterince kafa yorup emek verirse çözülüp aşılır.
786 entry daha
hesabın var mı? giriş yap