149 entry daha
  • hayatında arapçayı bırak onun türkiye versiyonu sayılabilecek arabesk veya türk sanat muziğinin yanından yakınından bile geçmemiş beni, alakasız bir ülkede yaşarken kebap aşkıyla uyduruk bir mısır restoranında yemek yerken kelimenin tam anlamıyla önce vuran, sonra da darmadağın eden kadın.

    gecenin bir yarısı, restoranın bir köşesindeki dandik ve eski bir tüplü televizyon ve çok eski siyah beyaz bir kayıttan gelen cılız bir ses var. alkolün etkisiyle karnım acıkmış, yıllardır kebap yememişim, derdim sadece karnımı doyurmak.

    sonra işte ümmü gülsüm, o köşeden çıktı ve "ben buradayım" dedi. çalan da o ünlü kayıt:

    https://www.youtube.com/watch?v=uckskhhubxe

    yaşadığım hissi izah etmek mümkün değil. hiç tanımadığım bir kadın, anlamadığım dilde ve genelde hiç ilgim olmayan arap muziği ile bir şarkı söylüyor ve ben ne gözümü, ne kulağımı, ne de yüreğimi o kaynaktan ayıramıyorum. arada şarkı duruyor ve salondaki insanlar histerik bir şekilde ve tapınırcasına alkışlıyorlar. benim kayıttan dinlediğimde bile bir mucizeye, zaman ve mekan üstü bir olaya şahit olduğum konseri canlı izlerken kendilerinden geçiyorlar.

    ümmü gülsüm şarkı söylemez. melodik bir şekilde konuşur ve hedef kulağınız değil yüreğinizdir. sözleri anlamanız gereksizdir. çok ufak bir azınlık harici kaç kişi opera dinlerken sözleri anlıyor? mozart'ın requiemini dinlerken lacrimosa kısmında söylenenleri bilmezsiniz ama içinize işler. o gece de ümmü gülsüm'ün sesi benim içime işledi, aktı, büyüdü, büyüledi.

    restorandan ismini aldım, otele gittim, kaydı buldum. saatlerce dinledim. bilen bilir, enta omri dümdüz söylense tüm sözleri 10 dk içinde bitecek bir şarkı. fakat ümmü gülsüm o sözleri alır, bir çok kısmı tekrar tekrar söyler. işte en vurucu kısım burasıdır. ümmü gülsüm aynı kısmı her tekrarda "tamamen farklı" bir tonda, hisle, şekilde söyler. sanırım arapça bilmeseniz bile en etkileyici olan kısım budur. aynı sözler arka arkaya söylenir ama her seferinde sizin içinizde farklı bir yere dokunur. sözler aynıdır, duygusal dalgalanma değişir.

    aynı etkiden sonsuz tepki yaratmak onun sesinin mucizesidir. iletişimin salt kelimeler ile değil ruhla yapıldığını anlarsınız. daha da ötesi aynı şarkıyı 100 kere dinlersiniz, her seferinde yeni bir duygusal dalgalanma yaratır onun sesi. gözleriniz kapalıyken dinlerken yaşamadığınız hissi ekrana bakıp onun yüzündeki bir mimik veya jestle birleştirince yepyeni bir his yaratır.

    babam, gençliğinde universiteden aile evine dönüp, yaz aylarında gecenin ilerleyen saatlerinde balkonda oturup, cızırtılı bir radyodan onu dinleyip bir yandan da zuladaki rakısıyla piizlenirmiş.

    50 küsür sene sonra bu gece aynısını ben yapıyorum. ümmü gülsüm'ün sesi ve müziği zaman tanımıyor.
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap